Halkların Demokratik Partisi Besni Kadın Meclisi Başkanlığı geçtiğimiz günlerde iptal edilen İstanbul Sözleşmesi hakkında açıklamada bulundu. Meclis adına açıklama yapan Nazlı Gündoğan; ?Hükümet ve Meclisi, İstanbul Sözleşmesinin uygulanması için göreve,
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı kararıyla feshedilen İstanbul Sözleşmesinin yankıları devam ediyor. Bu kapsamda Halkların Demokratik Partisi Besni Kadın Meclisi açıklamada bulunarak karara tepki gösterdi.
Meclis adına açıklamada bulunan Nazlı Gündoğan şunları kaydetti; ?İstanbul´da imzalanan 2011 tarihli Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi; 1 Ağustos 2014 tarihi itibariyle yürürlüğe girdi ve artık iç hukuk hükmünde.
Türkiye, İstanbul Sözleşmesi´nin ilk imzacılarından olduğu halde, geçen süre içinde AKP Hükümeti tarafından, Sözleşmeye tamamen aykırı, ayrımcı politikalar uygulandı. 2011 değişikliği ile bakanlığın adından kadın ismi kaldırılarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adını aldı. TBMM Kadın-Erkek Eşitliği komisyonunun adı AKP´nin müdahalesiyle Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği komisyonu oldu. AKP Hükümetleri, kadını değil aileyi korumayı, kadın cinayetlerini engelleme yerine boşanmaları engellemeyi kendine vazife gördü. Kadın cinayetleri %1400 arttı, her gün en az 5 kadın öldürülüyor.
Hükümet üyelerinin eylem ve söylemleriyle cinsiyet, cinsel kimlik ve cinsel yönelim ayrımcılığı sistematik hale geldi. Başbakan her fırsatta ?kadın erkek eşitliğine inanmadığını´ tekrarlamış, ?kız mıdır, kadın mıdır bilemem; kızlı-erkekli kalınan evlerde karışık şeyler oluyor, muhafazakar bir parti olarak bunlara müsaade etmeyiz´ söylemleriyle, kürtaj ve sezaryen yasaklarıyla kadın kimliğine, bedenine ve doğurganlığına devlet müdahalesini sıradanlaştıran bir yol tutturmuştur.
Eğitim müfredatı cinsiyetçi içeriktedir, ?hamile kadının sokağa çıkmasının terbiyesizlik olduğu´ devlet televizyonundan milyonlara aktarılmıştır. Kürt kadınlarının kuma alınmasını çözüm olarak gösteren, örtüsüz kadını satılık ya da kiralık perdesiz eve benzeten, kadın cinayetlerinde kadını suçlu gören belediye yöneticileri ve danışmanlarıyla AKP dönemi, kadın kazanımlarının aleyhine işledi. Hükümet, medya ve yargı elbirliğiyle kadına yönelik şiddeti cesaretlendirdi. Kadının tayt giymesini tahrik nedeni sayan mahkeme kararları, kamu görevlilerinin karıştığı tecavüz ve şiddet olaylarında cezasızlık politikası birbirini izleyen sıradan olaylar haline geldi.
Aileyi ve sosyal yaşamı erkeğin egemenliği üzerinden tanımlayan ortaçağ zihniyetini oy uğruna onaylayan iktidara karşı kadınlara dair yaşama ancak kadınlar karar verir şiarıyla
İlçemizdeki tüm kadınları birlikte mücadeleye davet ediyoruz.
Hükümet ve Meclisi, İstanbul Sözleşmesinin uygulanması için göreve, tüm kadınları ve kadın örgütlerini, demokrasi güçlerini Sözleşmenin uygulanmasında ısrarlı bir mücadelede dayanışmaya çağırıyoruz? dedi.
