“Bir 10 Kasım gününü daha derin üzüntü ve kaygılar içinde, Gazi Mustafa Kemal’in bizlere bıraktığı temel ilkelere ve devrimlere daha sıkı sarılma günü olduğu inancı ile Atamızı anacağız” dedi.
Bu günün Ulusumuza Milli egemenliği bırakan, özgür olma tadını yaşatan bir liderin ölüm yıl dönümü olduğun söyleyen Bahçeci açıklamasında şunları söyledi.
“Bir 10 Kasım gününü daha derin üzüntü ve kaygılar içinde, Gazi Mustafa Kemal’in bizlere bıraktığı temel ilkelere ve devrimlere daha sıkı sarılma günü olduğu inancı ile Atamızı anacağız.
Bu günün Ulusumuza Milli egemenliği bırakan, özgür olma tadını yaşatan bir liderin ölüm yıl dönümüdür. O günden bu güne neler değişiyor. Aziz Atam ne yazık ki demokrasiyi getirmek için tüm benliğini ortaya koyarken günümüzde anti demokratik bir anlayış olan, Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırarak devletin kurumlarını ele geçirmeye ve tüm yetkileri tek elde toplama çabalarına şahit oluyoruz.
İşin acı tarafı ise toplumun yeni bir Atatürk’ün gelmesi gerektiği arayışı içinde olmasıdır.
“Bir gün Atatürk gelecek” anlayışı toplumu pasif konumda tutarak beklemede kalmasına neden olmaktadır. Diğer olumsuzluğu ise beklediği Atatürk gelmekte gecikince, çözümü emperyalizme havale etmekte ve “ABD bu sefer mevcut iktidardan elini çekti yeni bir siyasi güç doğacak düşencesine yöneltiyor, bu büyük bir yanılgıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti yabancıların ihsanıyla sağlamak gaflettir, delalaettir.
Doğrusu, 10 Kasım’larda Mehdi bekler gibi Atatürk beklemek değil, Atatürk olmaktır. Herkes Atatürk gibi olmaya başladığında, bu Atatürkler biraraya gelerek emperyalizm ve gericilik karşısında kendi kadrolarını oluşturarak örgütlenecektir.
Siyasi kadrolarımız Atatürk gibi Harbiye Mektebi’nden beri teşkilatlı olmalı, Atatürk gibi HALKI KONGRELERDE, mitinglerde örgütlemeli ve her şeyden önce, bağımsızlık, laiklik, kamuculuk etrafında şekillenen bir programa sahip olmalıdır. Bu vesile ile Atamızı aramızdan ayrılışının 76. Yılında tekrar minnet ve şükranla anıyoruz.”
