Besni MYO Öğrencilerinden Roboski Protestosu

Yapılan basın açıklamasında; “Bugün burada hepimizin de bildiği gibi Roboski katliamının 3. Yılının acısını bir kez daha yaşıyoruz. Bizler Roboski ve Roboski gibi daha birçok katliamlara sessiz kalmayıp hesap soracağız. Roboski’yi unutmadık unutturmayacağız.

Roboski katliamının 3. Yıl dönümüne kadar Roboski’de ne değişti? Toplum vicdanında bu denli derin yaralar açan bu katliamın failleri nerede? Niye yargılanmıyor? Sorunlarını bu günde kendimize sormak gerekir. 

Elbette bu soruların hepsinin bir cevabı var, olmalı da. Hepimizin bildiği gibi 28 Aralık 211’de kendi ekmeğinin peşine düşen insanlarımızın, kardeşlerimizin üzerine bombalar yağdırıldı. 19’u çocuk olmak üzere toplam 35 insan bombalarla acımasız bir şekilde parçalandı. O gün bugündür değişen hiçbir şey olmadı. Hala acımız ilk gün ki gibi taze hala cenazelerimiz toprağa gömülmesini bekliyor. Acımız derin öfkemiz büyük. Sabır taşlarımız çatlamak üzere.  Katliamın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen hala yasımızı yaşamamıza izin vermiyorlar. Devletin baskıları gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Bizler bu katliamın sorumlularını yakalayıp yargı önüne çıkarılsın dedikçe bizler kendimizi savcıların odalarında, hakimlerin karşısında buluyoruz. Bizler adalet dedikçe, hakaretlere, adaletsizliklere karşı karşıya duruyoruz.

Roboski, 35 canın katledildiği, 35 hayatın yok edildiği, 35 annenin gözü yaşlı bırakıldığı 35 kardeşimizin ülke tarafından bombalandığı yerdir. Roboski sahipsiz değil. Faşist hükümet o gözü yaşlı annelere hesap verecek ve af dileyecektir. Roboski annelerin ve öteki acılı aile mensuplarının duyguların bütünüyle yanlış bir yoruma dayanmaktadır. Bu insanların yakınları dağda yaşanan bir çığ veya toprak kayması felaketinde ölmemiştir ki! Ölenler katledilmiştir. Roboski aileleri de bunun bütünüyle farkındadır. Onların başlıca talebi tazminat ya da ölenlerin adlarının şehir sokaklarına verilmesi değildir. İstedikleri romantik ve nostaljik bir tanınma değildir. Roboskililerin talebi sorumluların bulunması ve yargılanmasıdır. Zaman zaman da özrü konusunda bir talepleri de olmuştur. 

Bu halk bu katliamı asla unutmayacaktır. Sorumlu kim olursa olsun, nasıl bir senaryo ile savunuculuk yapılırsa yapılsın hiçbir gerekçe ortaya çıkan bu katliam tablosunun mazereti olmayacaktır. Bu katliamdan herkes sorumludur. Askerden siyasetçisine bürokratından memuruna herkesin bu korkunç tabloda sorumluluğu vardır.  Unutmayalım ki bir insanı yaşatmak bütün insanlığı yaşatmış demektir. Biz kazanacağız emperyalizme ve faşizme karşı kazanacağız. Yeni insanı büyütecek ve kazanacağız. Çünkü biz halkız ve haklıyız” dedi.