BESNİ YENİDEN NASIL AYAĞA KALKACAK?

.

GÜNDEM 13.05.2023 18:17:00 0
BESNİ YENİDEN NASIL AYAĞA KALKACAK?

6 Şubat günü meydana gelen büyük deprem felaketinin üzerinden üç ayı aşkın zaman geçti. Depremin ardından Esnaf tekrar eski güzel günlere dönebilmek için bir gayretin içerisinde… Bizde Besni Ekspres gazetesi olarak esnafın son durumunu, yaşadıkları sorunları, beklentilerini ve BESNİ’NİN YENİDEN NASIL AYAĞA KALKACAĞINI sorduk..!  

ŞEHRİN CAN DAMARI ESNAFTIR

Çeşitli soru başlıkları altında durumlarını sorduğumuz esnaflarımız gazetemize özel açıklamalarda bulundu. 

Deprem sonrasında hayatlarında neler değişti? 

Normale dönmeye başladılar mı? 

Deprem sonrasında satışların da ne gibi değişimler oldu? 

Deprem boyunca yapılan yardımlar yeterli oldu mu? 

Esnaf olarak şu an ki sorunları ve beklentileri neler? 

Gibi soruların cevap veren esnaflar tekrar eski güzel günlere dönebilmek neler yapılması gerektiğini de dile getirdiler…

Yağmur ve kar gibi depremin de bir tabiat olayı olduğunu ve bununla yaşamak için her an hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulayan esnaflar, bu işin uzmanlarından gelen uyarıların dikkate alınmasının elzem olduğunu söylüyor.

“KENDİMİZİ DEPREME HAZIRLAMALIYIZ”

 

Oldukça verimli geçen röportajımızda sorularımızı yanıtlayan esnaflardan Hırdavatçı İsmet Özmercan, sözlerine zamanın en büyük ilaç olduğu vurgusunu yaparak başladı. Bundan sonraki hayatımızı her an depreme hazırlıklı olarak dizayn etmemiz gerektiğini dile getiren Özmercan; “ Esnaf olarak deprem sonrası tabi ister istemez bir bocalama dönemi yaşadık. Deprem insanları biraz alışverişten, ticaretten soğuttu. Tabi zaman her şeyin ilacı olduğu gibi depremin de tek ilacı zaman. Zamanla hayat devam ettiği sürece alışacak, geçmiş unutulacak. Ama bence unutulmamalı. Yani bundan sonra hayatımızı depreme göre dizayn etmemiz lazım. Çünkü deprem yağmur gibi, kar gibi bir tabiat olayıdır. Biz kendimizi yaşadığımız bölgeye göre depreme hazırlamalıyız” şeklinde ifade etti.

“BU MEMLEKET BİZİM”

Depremin ardından memleketi terk etmeyi bir an olsun düşünmediğini aktaran Özmercan şöyle devam etti; “Şimdi bir deprem yaşadık. Çok şükür bizim iş yerimizde fazla bir hasar oluşmadı. Tabi o süreçte çeşitli teklifler oldu, şehir dışında konaklama, çadır, konteyner gibi ancak ben şahsım adına gitmem dedim. Sonuçta memleket bizim memleketimiz yine geleceğiz. Böyle bir felaket yaşanılmışsa hep birlikte bu memleketi tekrar kaçarak değil kalarak ayağa kaldırmalıyız düşüncesiyle memleketimizde kaldık ve depremden takriben bir hafta sonra da iş yerlerimizi açtık. Çünkü insanların da ihtiyaçları var, ortada kaldılar, bunu da bir esnaf olarak kendime görev atfettim ve insanlarımıza yardımcı olmaya çalıştık. Şimdi herkes dükkanını kapatıp bir yere giderse bu insanlar ihtiyaçlarını nereden karşılayacak. En azından biz üzerimize düşen vazifeyi yapalım dedik ve işimize devam ediyoruz” 

“UYARILARI DİKKATA ALMALIYIZ”

Depremin ne zaman olacağı bilinmez ancak uyarıların dikkate alınması gerektiğini ifade eden İsmet Özmercan; “Sözlerimiz başında da dediğim gibi zaman her şeyin ilacı. Tabi o ilk günlerdeki sıkıntı, buhran, hayata küsme durumu artık tekrar kendini hayata sımsıkı sarılmaya bıraktı. Yaşadığımız sürece artık felaketlerle yaşamaya alışmalıyız. Önemli olan artık bu felaketlerden en asgari nasıl zarar görürüz hesabıyla yaşamalıyız. Özellikle inşaat sektöründe çalışan arkadaşlarımız depremin bir gerçek olduğunu unutmamalılar ve bölgemiz fay hatlarına yakın bir bölge ona göre tedbirli olmalılar. Yıllar sonra da olsa bir felaket her zaman kapıda, yani bu hava tahmin raporu gibi değil depremin ne zaman olacağını Allah’tan başka kimse bilemez ama bilim şuan daha ileri durumda ve bölgemize yakın bir bölgede yeniden bir deprem olabileceği yönünde uyarılar var. Bu bir gerçek, artık biz görür müyüz bilemeyiz ona göre tedbirli olmalıyız” dedi.

SOMUT ADIMLAR BİR AN ÖNCE ATILMALI

Bir diğer esnaf Telefoncu, Vodafone Bayii Barış Karaduman ise esnafların sorunları üzerine sorularımızı yanıtladı. Özellikle kredi taksitleri ve fahiş kira fiyatları gibi konularla esnafın zor durumda olduğunu aktaran Karaduman; “6 Şubat günü büyük bir afet yaşadık. Yakınlarımızı, dostlarımızı, çok sayıda insanımızı kaybettik. Şuan da bu felaketin üzerinden üç ayı aşkın zaman geçti. Ancak hala yaralar sarılabilmiş değil. Hala devam eden sorunlar ve sıkıntılar mevcut. Bunu esnaflar üzerinden konuşmamız gerekirse, depremin akabinde iş yerleri büyük hasarlar alan esnaflar şuan hala bir belirsizliğin içerisinde. Özellikle kredi taksit ödemeleri veya kira ödemeleri gibi çeşitli sorunlarla karşı karşıya olan esnaflara gereken desteklerin verilmesi gerekiyor. Kredilerdeki faizlerin silinmesi, fahiş kira fiyatlarının önüne geçilmesi gibi somut adımların atılması lazım. Bu memleketin yeniden ayağa kalkabilmesi için esnafların canlı tutulması gerek. O yüzden öncelikle çarşı merkezindeki ağır hasarlı binaların akıbetinin netleşmesi gerek. Buradaki işlemlerin akabinde merkezin canlanması için gerek konteyner çarşı gerekse de iş yerleri az hasarlı esnaflara çeşitli destekler verilerek yeniden deprem öncesindeki havanın yakalanması lazım. İnşallah bu adımlar bir an önce atılır ve sonuca bağlanırsa eski güzel günlerimize daha çabuk döneriz” şeklinde konuştu.

“İNSANLARDAKİ AÇ GÖZLÜLÜK YARDIMLARIN ÖNÜNE GEÇTİ”

Deprem boyunca yapılan yardımlar üzerine konuşan kebapçı esnafı Cumali Çoban ise, ihtiyaç sahibi olmadığı halde yardımlardan faydalananlara serzenişte bulundu. Bu konuda gazetemize konuşan Çoban; “Deprem sonrası yapılan yardımları yeterli bulduk. Hatta bu yardımları gördükçe duygulandık. Çünkü bu millet bir afette el ele gönül gönüle olduğunu bir kez daha göstermiştir. Ancak insanlarımızdaki bu aç gözlülük, insanlarımızdaki bu vurdumduymazlık, göz doymazlık yardımların önüne geçti. Gelen yardımlara sanki ihtiyacı varmış gibi sıraya giren durumu iyi olanları da gördük. Maalesef ki insanlarımızdaki bu aç gözlülük bu büyük felakette de kendini gösterdi. Depremin ilk zamanlarından itibaren gerek devlet eliyle gerek sivil toplum kuruluşlarınca gerekse de aziz milletimiz tarafından gönderilen yardımlar bizleri fazlasıyla onurlandırdı, onlara minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Ama dağıtımlardaki aksaklıklar, tertibin, düzenin olmaması bir de o ihtiyacı olmayan insanların aç gözlülüğünden dolayı belki de yardımlar bir nebze de olsa tam ihtiyacı olanlara ulaştırılamadı. Yine de bütün destek olanlara teşekkür ediyoruz. Allah bir daha böyle bir felaketi yaşatmasın” dedi.

ESNAFIN İŞİ DÖRT DÖRTLÜK DEĞİL

Aktar esnafı Kasım Küpeli ve Baklavacı esnafı Latif Arslan ise, esnafların sorunları üzerine konuştu. Esnaf Kasım Küpeli; “Öncelikle yaşadığımız bu büyük felakette hayatlarını kaybeden hemşerilerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Ben Besni’de bir esnaf olarak iş yerimi depremden bir hafta önce açmıştım. Bir hafta sonra da bu felaketi yaşadık. Tabi burayı açarken borçlanmıştık. Benim gibi çoğu esnafın da borçlanma durumu söz konusu. Şuan da bir durgunluk var. Ramazan’da biraz hareketlilik oldu ama şuan yine o durgunluk var. Mesela ana cadde üzerinde bir esnaf olmama rağmen bu ay kiramı bile çıkaramadım. Kira fiyatları da yüksek, bu konuda iş yeri sahiplerinin de biraz daha insaflı olması lazım. Çoğu esnaf bankalara olan taksitlerini ödeyemiyor. Esnaf olarak şuan da işlerimiz dört dörtlük değil. O yüzden şuan biz esnafların beklentisi bu taksit ödemeleri konusunda biraz daha yardımcı olunmasıdır. Sağ olsunlar taksitimizin tamamını değil de bir miktarını alarak üç ay kadar erteleme durumu var ama bir de tutanakların yazıldığı kırılan eşyalarımızla ilgili bir ödeme alırsak biraz daha iyi duruma geleceğiz. İnşallah bir daha böyle bir felaket yaşanmaz” diye konuştu. 

Esnaf Latif Arslan ise; “Şuanda ortam güllük gülistanlık görünse de ne yazık ki öyle değil. İlçe de bir kalabalık ve hareketlilik var ancak insanlar mutsuz. Yani hala kimse ne yapacağını bilmiyor. Benim şahsi görüşüm, buraya mesela konteynerler koyuluyor. Buna ne gerek var, buralara 2-3 milyon harcanacağına esnafa verilse esnaf da tekrar dükkanlarını yapsa, insanlar da normale dönse kötü mü olur” ifadelerini kullandı.

“KURUMLAR İLE HALK ARASINDAKİ DİYALOĞUN ARTIRILMASI GEREK”

Gazetemize konuşan esnaflardan Optisyen Mehmet Ali Arslan ise, kamu kurumları ile halk arasındaki diyaloğun artırılması gerektiğini vurguladı. Bu diyaloğun yetersiz olmasından dolayı çeşitli belirsizliklerin ortaya çıktığını aktaran Arslan; “Esnafın sıkıntısının giderilmesi için bana göre ilk olarak kurumlar ve STK’lar arası diyaloğun artırılması gerekiyor. Kendi aralarında yaptıkları, istişare ettikleri veya yapmaya çalıştıkları işlerden esnafın da haberi yok, halkın da haberi yok. Bence şuan en büyük sıkıntı bu. O koordinasyon merkezinde yapılan toplantılarda halkın da, esnafın da bilgilendirilmesi gerekiyor” şeklinde ifade etti.

“NÜFUSUN YÜZDE OTUZU DIŞARIDA, ONLARIN DÖNDÜRÜLMESİ LAZIM”

Deprem sonrasında nüfusun yaklaşık yüzde otuzunun dışarıda olduğunu ifade eden Arslan şöyle devam etti; “Bizim işlerimiz de bir değişiklik tabi ki var. Nüfusun büyük bir bölümü zaten dışarıya çıktı. Yani benim tahminim Besni merkezde yüzde otuza yakın bir nüfus eksilmesi var. Buraların tekrar ayağa kaldırılması için o dışarıya çıkan insanların tekrar geri döndürülmesi gerekiyor. Esnafın canlandırılması için de yine gerekli mercilerle görüşülüp nakit akışlarının biraz daha düzenlenmesi lazım. Devlet başkanlarımız sağ olsun onlar ellerinden geldiğince esnaf odalarından veya kooperatiflerden çekilen kredilerde faizlerin silinmesi gibi destekleri açıklamış olsalar bile bu bölgelerde bunun biraz daha üzerine çıkılması gerekiyor. Yani kredi kart limitleri artırılabilir. Bu kimsenin aklına gelmiyor mesela, evet tamam esnafın kredi kart borçları ötelendi ama kullanmak için limiti yok. Bu konuda bankalarla görüşülüp limitlerin artırılması gerekiyor. 

“AĞIR HASARLI BİNALARIN AKIBETİNİN BİR AN ÖNCE ÇÖZÜLMESİ LAZIM”

Arslan konuşmasına şöyle devam etti; “Bunun yanı sıra ağır hasarlı binaların akıbetinin bir an önce çözülmesi lazım. Yıkılacaksa yıkılsın, yapılacaksa yapılsın. Mesela benim hizamda ve karşımda iş yerleri ağır hasarlı olan 8 tane esnaf var. Bu esnaflar şuan mağdur, nereye gittikleri belli değil, iş yerini açacak mı belli değil. Kısacası bu ağır hasarlı binaların akıbetinin bir an önce belirlenmesi gerekiyor. Öte yandan konteyner çarşının hızla bitirilmesi gerekiyor. Bitirilmeli ki insanlar yeniden bu noktalara çekilebilsin. Koordinasyon merkezinde alınan kararların toplumun belirsizlikten kurtulması için mutlaka basın yayın organlarınca ilan edilmesi lazım. 

Başka bir konu olarak mesela ilk başlarda binalara ağır hasar verildi ve insanlar apar topar eşyalarını çıkarmak hatta satmak durumuna düştü. Biri de çıkıp bir ‘sakin olun’ demedi. Tuttuk acil bir şekilde asansör fiyatı yayınladık. Ama şuan sökülen evlere geçip oturabilirsiniz diyorlar. O yüzden bu koordinasyon merkezinin kitle hareketlerinin önüne geçmek adına ‘bir dakika sakin olun, daha kesin bir şey yok, evlerinizi hemen yıkmayacağız, yıksak da eşyalarınızı almanıza izin vereceğiz’ gibi söylemlerde bulunması lazımdı. Bu konu aynı şekilde esnaflar için de geçerli, yani şuanda iş yerlerini boşaltan esnafların birçoğu bu belirsizlikten dolayı boşalttı, çoğu da boşalttığına pişman oldu çünkü ağır hasarlar ortaya, orta hasarlı olanlar ise aza döndü” 

“SANAYİYE HIZ VERMEMİZ LAZIM”

Merkezin canlı tutulması için sanayi faktörünün büyük önem taşıdığını dile getiren Mehmet Ali Arslan konuşmasını şöyle tamamladı; “Merkezin canlı tutulması lazım. Buraya dışarıdan yardım için gelenlerin alacaklarını Besnili esnaflardan alması lazım. Bu adamlara bir Pazar oluşturulması lazım, ama şimdi nüfusun yüzde otuzu dışarıya gitmişken bu pazarın oluşturulması zor. O zaman bize bir yardım lazım. Şöyle ki burada kalıcı olarak asker yok, polis yok, öğrenci de yok ne kaldı geriye, o zaman bizim sanayiye biraz daha hız vermemiz lazım. Buraya fabrika açmak isteyen sanayicilere hızlandırılmış izinler verilerek onlarda bir an önce yatırıma başlayacak ki burada işçi sayısı artsın. O zaman esnaf canlanır, kalabalık artar, nüfus artar, dışarıya giden adam orda kalmaz ve memleketine döner. Söyleyeceklerim bunlardan ibaret. Allah bir daha böyle bir felaketi yaşatmasın” 

“EKONOMİK OLARAK VERİMLİ BİR DÖNEMDE DEĞİLİZ”

Gazetemize son olarak konuşan Kırtasiyeci Birol Altıok ise; “Depremin ardından şuan da bir kalabalık var ancak bu kalabalık ekonomik olarak yetersiz. Şuan da insanlar ihtiyaçlarını karşılama ve evlerini yeniden düzenleme peşinde. Ekonomik olarak tam verimli bir dönemde değiliz. 

Bunun yanında deprem boyunca yapılan yardımlardan bahsedersek, yardımlar yeterliydi ancak koordinasyon eksikliği çok fazlaydı, bir komşuya on tane verilirken diğer komşuya hiç gitmediği oldu. Bunlara bizzat şahit olduk. İlçedeki esnafın da yeniden canlanması için şuan kesinlikle faizsiz kredilere ihtiyacı var. Çünkü hepsinin çok fazla hasarları var. Yani belli miktarlarda hibe sağlanabilir küçük çaplı yaraları sarabilir, yüksek meblağlarda da düşük faiz veya tamamen faizsiz şekilde krediler sağlanabilir” dedi.


Anahtar Kelimeler: BESNİ YENİDEN NASIL AYAĞA KALKACAK?

Aramızdan Ayrılanlar 03.04.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 20.03.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 17.02.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 31.01.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor