Eğitim-Sen; ?MEB Eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirdi?

Gündemdeki TEOG sistemi başta olmak üzere Milli Eğitim´deki sorunlara değinilen Eğitim-Sen´in açıklamasında yeni müfredata tepki gösterilerek, ?MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirmiş, son olarak açıklanan yeni

GÜNDEM 19.09.2017 12:33:51 0
Eğitim-Sen; ?MEB Eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirdi?

 Gündemdeki TEOG sistemi başta olmak üzere Milli Eğitim´deki sorunlara değinilen Eğitim-Sen´in açıklamasında yeni müfredata tepki gösterilerek, ?MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirmiş, son olarak açıklanan yeni müfredat üzerinden öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirememiştir? denildi.

Eğitim-Sen İlçe Yürütme Kurulu adına açıklama yapan Eğitim-Sen Besni Temsilcisi Hasari Kis  Eğitim sisteminde yıllardır yaşanan ve katlanarak artan sorunların,  işi içinden çıkılmaz ve telafisi mümkün olmayan bir noktaya doğru sürüklediğini söyledi.

 ?Resmi veriler, eğitimin içler acısı durumunu gözler önüne seriyor?

Bu sorunların MEB´in yayımladığı örgün eğitim istatistiklerine de açık bir şekilde yansıdığını belirten Hasari Kis, şöyle devam etti. ?Açıklanan resmi veriler, eğitimin içler acısı durumunu gözler önüne sererken, MEB´in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek gibi bir amacının olmadığı açıkça görülmektedir.

Kamuda ve eğitimde siyasi ve idari kararlarla hayata geçirilen hukuksuz ihraçlar ve açığa almalar, sendikal faaliyetlerden zorlama yorumlarla suç üretme çabaları, okulların eğitim kurumu olmaktan adım adım uzaklaştırılması, öğrencilerin yarış atı gibi sınavdan sınava koşturulması, öğretmenlerin mülakat sınavı ile sözleşmeli istihdam edilerek esnek, güvencesiz ve angarya çalışmaya zorlanması, siyasal kadrolaşmanın arttığı, eğitimde farklı dil ve kimliklerin dışlandığı, eğitimin zaten sorunlu olan niteliğinin daha da kötüleştiği bir eğitim sistemi.

?Eğitimde siyasal kadrolaşma var?

Bu sorunlarla boğuşan bir eğitim sisteminin ülkemize ve çocuklarımız olumlu bir katkı yapması mümkün değildir. Eğitimde siyasal kadrolaşma uygulamalarının yukarıdan aşağıya doğru organize bir şekilde gerçekleştirilmesi, okullarda yaşanan şiddetin artması, neredeyse her gün kamuoyuna yansıyan taciz vakaları, eğitim emekçilerine yönelik çeşitli saldırı ve tehditlerin (ihraç, açığa alma, sürgün vb) sürmesi gibi uygulamalar, tıpkı ülke genelinde olduğu gibi, okullarımızı fiilen kışla ya da cezaevi haline getirilmesine neden olmuştur. Yıllardır toplumsal yaşamın her alanında sürekli kamplaşma ve kutuplaştırma politikaları üzerinden siyaset yapanlar, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında benzer bir bölünmeyi okullarda öğrenciler, öğretmenler ve veliler arasında oluşturmaya çalışmış ve bunda kısmen de olsa başarılı olmuşlardır.

MEB eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirdi?

MEB, yıllardır yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirmiş, son olarak açıklanan yeni müfredat üzerinden öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirememiştir. Daha yeni eğitim müfredat nedir, ne olacak demeden bu sefer de insana ?Bu nereden çıktı?? dedirtecek türden bir TEOG tartışması başladı. Veliler ve öğrenciler bu kadar hazırlık yapmışken, eğitim planlamaları buna göre yapılmışken hiçbir ön hazırlık yapılmadan böyle bir tartışma başlatmak izah edilecek bir şey değildir. 

Eğitimcilere yönelik keyfi tutum ve uygulamalar eğitimcileri sürekli baskı altında tutmakta ve fiilen kaldırılan iş güvencesiyle eğitim camiası her an kendini tehdit altında hissetmektedir. 

?Yandaş sendika mensubu olmadan idareci olmak imkansız?

Yapılan toplu görüşmelerde emekçilerin özlük ve ekonomik şartlarında herhangi bir iyileştirme yapmadıkları gibi mevcut hakları tırpanlamaktan geri durmamaktadır. Daha önce elde edilen kazanımlar, sanki yeni kazanımlarmış gibi, emekçilere sunulmakta, adeta emekçilerle dalga geçilmektedir. Mülakatla yapılan idareci atamalarında haksızlıklar ayyuka çıkmış; yandaş sendika mensubu olmadan idareci olmak neredeyse imkansız hale gelmiştir. 

MEB, öncelikle ülkemiz ve çocuklarımızın yararını gözetmeli. Bu kapsamda okulöncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin laik, bilimsel ilkeler doğrultusunda verilmesine, demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir.

?Eğitimin her alanında köklü bir değişime gereksinim var?

Derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alanında köklü bir değişime gereksinim vardır. Kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel ve anadilinde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması için somut adımlar atılmalı, eğitimde ticarileştirme ve eğitimi dinselleştirme adımlarına derhal son verilmelidir. Her geçen gün daha fazla piyasa ilişkileri içine çekilen, okul öncesinden üniversiteye kadar bilimin değil, dini inanç sömürüsünün referans alındığı bir eğitim sisteminde eğitim ve bilim emekçilerinin, öğrenci ve velilerle birlikte kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim hakkı için mücadelemizi arttırarak sürdüreceğimiz bilinmelidir? dedi.


Aramızdan Ayrılanlar 03.04.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 20.03.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 17.02.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 31.01.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor