Ne akil adamlar nede çözüm süreci hiç ilgilendirmiyor Besni’yi.
Ülke gündemini meşgul eden çözüm süreci ve akil adamlarla hiçbir işi yok Besni’nin. Yıllardır Türk-Kürt-Çerkez dostlukları, akrabalıkları herkese örnek olacak düzeyde burada.Hele hele Fırat nehri kıyısında ki Kızılin-Sayören-Ören köyleri üçgeninde oluşan Türk-Kürt dostluğuna ülke coğrafyasında hiçbir yerde rastlamak mümkün değil.Dayıların Kürt yeğenlerin Türk olduğu sayısız aile bulmak mümkün bu coğrafyada
Gaziantep’ten Nemrut’a doğru yola çıktığınızda 98 kilometre sonra varırsınız Besni’ye.İlk görünen Yenikent yaklaşık 5000 konut ve sosyal alanları ile ilçenin 3 ncü ve yeni yerleşim alanıdır. Şehir 1950 yılına kadar şimdi Aşağı şehir diye adlandırılan yerde asırlarca ticari cazibe merkezi olmuş ve 1950 yılında başlayan çözülme süreci ile 1960 yılında yeni yerine şimdiki şehir merkezine taşınmış ve Aşağı şehir diye adlandırılan bölgede üç minare ve iki hamam kalıntısından başka hiçbir şey korunamamış ve ören yeri adını almış.Şehre ağıtlar yakılmış şiirler yazılmış;
Bir Besni vardı..
Kuyucak yollarında kızlar
Tertemiz...
Çiçeklerden toka yaparlardı saçlarına ...
İlçe merkezini görmek için Yenikent’ten çevreyoluna sapmamanız gerekir.Yaz aylarının vazgeçilmezi Asma şerbeti ( koruk şurubu) ile ünlü Nedimin Kahvesi’de yeniden yapılaşma sevdasına yenildi ve bu yıl içerisinde yıkıldı.Ama ilçe merkezinden geçenler için Hükümet konağı önündeki Mehmet Erdemoğlu parkı ile kapalı Pazar yerini gezmelerini öneririm.
Çevre yolunun sağ tarafına düşen Aşağı Şehir (Ören Yeri)’de Besni Kalesi ve üzerindeki mancınık ile yeniden restore edilen ve kısmen ibadete açık olan Kurşunlu cami ve tahtaoba camisi ile ulu cami minareleri ve daha içerilerde kızılcaoba camisi kalıntıları ile Meydan ve Bekir Bey hamam harabeleri görmeye değer yerler olarak gezilebilir.
Besni’yi dizelerle anlatmak gerekirse kısaca;
Bilinen yazılı tarihi 7 bin yıla dayanan bir çok medeniyetlere ev sahipliği yapmış bağrında bir çok etnik kökende insanı barındırmış, bunları et ve tırnak gibi kaynaştırmış birbirlerine akraba yapmış, dayı-yeğen yapmış elti–görümce yapmış bir nakış kentidir Besni.
Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde hayran kaldığım dediği, misafirperverliklerini ve cömertliklerini övdüğü mahdum ve mahdumeleri memduhtur(erkek ve kızları güzeldir) diye sözlerini bitirdiği şirin insanlar kentidir Besni.
Onbinlerce metre dokumaların dokunduğu, günde 5 bin çift yemeni (ayakkabı) nin üretildiği yaklaşık 150 atölyden oluşan köşger pazarı 7 tabakhane (deri fabrikası) 3 mahsere (helva fabrikası) yüzlerce dokuma tezgahı ile 1950 li yıllara kadar bölgenin cazibe merkezidir Besni.
Babaların ve ustaların selamının Bonuslardan daha değerli olduğu bir esnaf kentidir Besni.
Kurtuluş savaşında düşman işgaline uğramasada, taşıdığı ticari vizyon ve bundan dolayı çevre illerle kurulan dostluk ve arkadaşlıktan dolayı kurtuluş savaşında yaşlı hasta ve çoçukları misafir eden, sayısız gençleri ile çevre illerde ki savunmaya destek olan batısında Antebin Gaziliğene, doğusunda Urfa’nın Şanlılığına kuzeyinde Maraş’ın Kahramanlığına ortak bir serhat kentidir Besni.
B.E. Haber Merkezi
