KYK Kız yurdu Konferans salonundaki Panellerde konuşmacılar Besnililerle ve öğrencilerle buluştu. İşadamı Bekir Güneşhan ve Adıyaman Üniversitesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Bağış Şaban Çağıran moderatörlüğündeki Panele konuşmacı olarak katıldılar.
Prof. Dr. Haydar Bağış Kalıtsal hastalıklar ve Üreme genetiği konusunda bir konuşma yaptı. Panelin diğer konuşmacısı ise Uşak´ta yaşayan işadamı hemşerimiz Bekir Güneşhan´dı. Güneşhan Besni´den başlayıp Uşağa uzanan hayatını özetlediği konuşmasında, Besni kültünü ve altyapısının Cumhuriyet değerleriyle örtüştüğünü vurguladı. Besnimizin ve ülkemizin mutlaka düzgün bir eğitime ve üretime ihtiyacı olduğunu söyleyen Güneşhan, ?Ülkemizin kurtuluşu Atatürk ilke ve devrimlerinden mümkün olduğunca faydalanmaktan geçer. Bizler ne yazık ki bayrağı daha ileriye değil daha geriye bile götüremiyoruz.? dedi.
Güneşhan´ın konuşması şöyle:
ÇOCUKKEN ÇOK UTANGAÇTIM
01.01.1963 Adıyaman/Besni doğumluyum. Doğmadan 2-3 ay öncesi dayım ve anneannem vurulmuş. O dönem yokluk, sefalet, acı ile geçmiş Babam çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşıyormuş. 1965 yılında rahmetli dayım babamı zorla çobanlıktan alarak Adana´ya götürüyor ve ticaret hayatı başlıyor.
1974-1983 yılları arasında amcamlarla ortak olarak birlikte iş yapıyorlar. Ben ise okula başlamadan 1968 yılında çıraklığa veriliyorum. Çıraklık, ustalık, kalfalık derken pazarlama, sanayicilik ve bugünlere geldik.
Çocukken çok utangaçtım. İlkokul, ortaokul ve liseyi Besni´de okudum. Bizleri küçük amcalarım (Mustafa Güneşhan ve Kadir Güneşhan) okuttu. Bugünlere gelmemde başta rahmetli annem olmak üzere dedemin ve babamın emeği çoktur. Özellikle annem beni, kendisine hem evlat, arkadaş, eş, yoldaş olarak hem de iş ortağı olarak yetiştirdi. Hatta ilkokul 5 sonrası annem benden başka kimseden para almamıştır.
HAYATTAKİ TEK RAKİBİM KENDİMİM
1983 yılında askere gittim ve hiç izin kullanmadan askerliğimi bitirdim.1984 yılında askerden döndükten sonra babamla konuştuk ve ortak olduk. Ancak uzun süreli devam ettiremedik. Çünkü Besni de geride kaldığında eziliyorsun, öne çıktığında ise yok etmeye çalışıyorlar. Bu nedenle babamla ortaklığımızı sürdüremedik. 1987 yılında babamdan ayrıldım ve 12 yaşında ki kardeşim ile birlikte Uşak´a yerleştik. O günden bu yana da birlikteyiz ve ortağız. 8 yaşından beri annem kardeşimi bana emanet etmiştir.
Hayattaki rakip olarak gördüğüm tek kişi kendimim. Hep kendime, aileme işime daha fazla ne katabilirim diye çaba harcadım. Hayatımın hiçbir aşamasında kendimden ödün vermedim. Özgürce ve yüreklice doğru bildiğim yoldan yürüdüm. Hep ilimi, bilimi, mantığı öne çıkardım. Aldığım aile terbiyesine, değerlerime, dünyaya olan bakışıma saygılı oldum ve o yolda yürüdüm. Bugüne kadar 20 ye yakın yakın çevremdeki ailemi ve dostlarımı iş hayatına kazandırdım. Bugün hepsi de iş hayatında başarılılar ve kendi işlerinin başındalar.
SİYASET YAŞAMIMIZIN BİR PARÇASIDIR
1985 yılı sonrası siyasette de aktif rol oynadım. Sayın Bülent Ecevit´i ve Demokratik Sol Parti´yi benimsedim. Atatürk solunu, yerli solu DSP´de gördüm. Saygıyı, ülke sevdasını, eğitim ve üretime verilen önemi, mütevaziliği, inançlara saygıyı Ecevit kimliğinde gördüm. Aile olarak Atatürk, İnönü, Ecevit ve Zeki Sezer´i benimsedik? Siyaset, Türkiye´nin en önemli sorunlarından biridir. İstisnalar hariç olsa da kirlenmiş ve içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Ülkemiz de en önemli işleri en önemsiz insanlar yapmaktalar ve bu durumu oluşturanlar bizlerken sonrasında eleştirenler de yine bizler oluyoruz. Siyaset, yaşamımızın bir parçasıdır. O yüzden bilinçli insanların siyasete ve eğitime önem vermeleri gerekmektedir.
EĞİTİM VE ÜRETİM OLMAZSA OLMAZIMIZ
Ülkenin ve Besni´nin kurtuluşu; Eğitim ve üretim olmazsa olmazımızdır. Alın teri ve emek olmadan sahip olunan her şey yok olmaya mahkumdur. Birlikten kuvvet doğar. Kooperatifler, köy kentler, kalkınma aileden başlar. 1 kişi 1 ailevi kurtarır. Besni alt yapısı, Besni kültürü tam da ülkemizin kuruluşuna, Cumhuriyet değerlerine modeldir.
Başarı; kimilerine göre çok paraya sahip olmaktır. Ancak tek başına çok tehlikeli bir silahtır. Hiç bir zaman da kimseye tek başına mutluluk vermemiştir. İyi kullanılmadığı taktirde çoğumuzun sonunu getirmiştir. Eğitim mutlaka her şeyin alt yapısını oluşturmalıdır. Tabi ki tek başına eğitim de yetersizdir. Eğitimi alıp ta bunu kullanmıyorsak bir şeyler üretmiyorsak büyük bir kayıptır.
Ben kendi adıma başarılı olmayı her anlamda insan kalabilmek, ödün vermemek ve dik kalabilmek, özgür ve ahlaklı kalabilmek ve iz bırakarak yeni nesillere örnek olmak.
BESNİLİLER NEDEN GÖÇ ETTİLER?
Adıyaman´ın il oluşu, o günkü siyasilerin köklü çözüm bulamayışı, çevre baskısı olarak yorumluyorum. Doğaya, insana, çevreye, bilime, tarihe, üretime, sanata, geçmişe önem vermek başarılı olma yolunda önemli adımdır. Geçmişini tanımayan toplumlar yok olmaya mahkumdur.
Besnimizin ve ülkemizin mutlaka düzgün bir eğitime ve üretime ihtiyacı vardır.
Ülkemizin kurtuluşu Atatürk ilke ve devrimlerinden mümkün olduğunca faydalanmaktan geçer. Bizler ne yazık ki bayrağı daha ileriye değil daha geriye bile götüremiyoruz.
Ben kendimi Atama ve ilkelerine borçlu saydım. Her Besnili de kendini borçlu saymalıdır. Bu anlamda da elimden geldiğince görev yaptım ve destek oldum. Olmaya da devam edeceğim.3-4 dönem il yönetiminde, 1 dönem belediye meclisinde görev aldım. 1 dönem il başkanlığı görevinde bulundum. 1 dönem de adaylık sürecim bulunmaktadır. Ayrıca 1 dönem de Ticaret Odası yönetiminde görev aldım.
SANAYİCİLİK, AİLEMİZ İÇİN ULUSAL BİR GÖREVDİR
Ancak koşullar ne olursa olsun siyasetten kopma şansımız sıfır. Aksi halde kendimi inkar etmiş olurum. Hiç bir zaman bireysel düşünmedim. Besnimiz için ve ülkemiz için elimden geldiğince çaba gösterdim. Hatta bugün Uşak´ın merkezin de bir Besni caddesi bulunmaktadır. Bu isim benim duruşuma verildi. Bu arkadaşlarımın bana olan saygısıdır.
Bizim ailemizin sanayicilik yönünün dışında sosyal bir yönü de vardır? Hiç bir birey asla muhtaç olmak istemez. Onurlu bir yaşamı kendisine ilke edinir. Bu anlamda geçmiş nesillerimizi daha başarılı buluyorum. Sanayicilik, ailemiz için ulusal bir görevdir. Besni´de de birçok başarılı örnekler vardır. Merhum Mehmet Erdemoğlu, Ahmet Kemal Ferlengez, Şaban Çağıran vs. Köy enstitüleri modeli ve üretim seferberliği model olmalıdır.
Eğitim benim için çok önemlidir. Bu anlamda bende elimden geleni çabayı göstermeye çalışıyorum. Vefat eden oğlum adına okul yaptırdım. Barış Güneşhan İlköğretim Okulu, eğitim hayatında 9. Yılındadır. Bu süreçte başarılı öğrenciler yetiştirmiş olup satrançta, yüzmede, resim sergilerinde derecelere girmiştir.?
