Murat Karayalçın’ı dinlerken...

GÜNDEM 6.03.2013 07:40:20 0
Murat Karayalçın’ı dinlerken...

Bazı insanlar vardır, teorisi ayrı, pratiği ayrıdır. Yani söylediği şeylerle yaptığı şeyler çakışmaz, çelişir.

Eğer bir kişinin pratiğini biliyorsanız, söylediği şeyler (hayatın sırrını veriyor da olsa), sizin için bir şey ifade etmez. Çünkü bir ‘yaşamışlık’ söz konusudur.

Yeni mezun bir şehir plancısı olarak başlamıştım mesleğe Karayalçın’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde. Başımızda üniversiteden hocamız Prof. Dr. Raci Bademli. Mekânı cennet olsun…

Bir kentin tarihinde beş yıl çok uzun bir zamanı ifade etmez. Ancak planlama ve şehircilik anlamında o kadar çok şey yapıldı ki o beş yıllık zaman diliminde, hala üstüne ‘bozmak’ dışında bir şey eklenemedi başkentte.

Kişiye özel, ayrıcalıklı bir holding planı ya da ‘bir yakına ait’ parsel bazında tek bir plan dahi görmedim, duymadım.

Zaten Karayalçın’ın öyle bir niyeti olsa, Raci Hoca’yı neden getirsin üniversiteden, değil mi?

Katılımcılığıyla, şeffaflığıyla, bilimsel yaklaşımıyla, tam bir sosyal demokrat yönetim vardı belediyede o dönem.

Belki de o devirleri yaşadığımız için bir türlü beğenemedik daha sonraki ‘sıradan’ uygulamaları…

Kentsel dönüşüm konusunda Konak Belediyesi’nin düzenlediği konferansta Sayın Karayalçın’ı dinliyorum. Heyecanından hiçbir şey yitirmemiş.

Kentsel dönüşüm ve kent yenileme kavramlarının henüz daha herhangi bir sohbette dahi adının geçmediği ‘çeyrek yüzyıl önce’ kendisinin başlattığı Dikmen Vadisi ve Portakal Çiçeği Vadisi projelerini anlatıyor.

Örgütlenmenin halk ve kurumsal boyuttaki yapılanmasını, dönüşümün yapılacağı bölge halkının projeyi sahiplenmesi için yapılması gerekenleri, ilk kentleşmede yaşanan hataların bu kez yaşanmaması için gerekenleri anlatıyor…

“Türkiye’de 1950’li yıllarda başlayan kentleşmenin adeta bir baskın şeklinde gerçekleştiğini ve kentleri-kurumları hazırlıksız yakaladığını, yeni kentsel dönüşüm sürecinin yaşanan bu çarpık kentleşmeyi (pseudourbanization) düzeltmek için adeta bir fırsat olduğunu, kentlerdeki binaların yeniden yapılmasının ötesinde, kentsel dönüşüm sürecinin, kentlerimizin standartlarını da yükseltmesi gerektiğini.” aktarmaya çalışıyor kısacık zaman aralığında.

Bizimki gibi şark zihniyeti ile yönetilen bir ülkede yaşamıyor olsak, AKP iktidarının Sayın Karayalçın’ı Çevre ve Şehircilik Bakanı yapması gerekirdi. Oysa bizim ülkemizde, böyle deneyimli insanlara bırakın karşıt partiyi bir yana, kendi partisinde bile kimse bir şey sormamaya özen gösterir. Çünkü “Aman neme lazım, yarın bana rakip olur.” zihniyeti ve korkusu dağları bekler.

Konferansın başlangıcında, Konak Belediyesi haberler - reklamlar bölümü vardı. Burada Sayın Hakan Tartan’ın başarılarından ve “Büyükşehir’de kimi aday görmek istersiniz?” anketinden nasıl birinci çıktığı gibi konulardan söz ediliyordu.

Sanki bu kentte aynı partiden, mevcut bir Büyükşehir Belediye Başkanı yokmuşçasına!

Kısa bir açılış konuşmasından sonra Sayın Tartan’ı bir daha salonda görmedim!

Kent-Koop Eski Başkanı, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin efsane başkanı, SHP’nin eski genel başkanı ve aynı zamanda başbakan yardımcılığı yapmış, hali hazırda da PM üyesi olan bir konuk oradayken, ev sahibi başkanın salondan ayrılmasının önemli bir sebebi vardır mutlaka diye düşündüm o an.

Ve konuyu partililerimin takdirine bıraktım.

Not: Odamız Genel Başkanı Necati Uyar’ın babası vefat etmiştir. Merhuma tanrıdan rahmet, sayın meslektaşıma başsağlığı diliyorum…


Aramızdan Ayrılanlar 03.04.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 20.03.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Aramızdan Ayrılanlar 17.02.2024


ARAMIZDAN AYRILANLAR

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor