Adıyaman Üniversitesi Proje Üretim, Yönetim ve Koordinasyon Merkezi (ADYÜPROJEM), Teknoloji Transfer Ofisi (ADYÜTTO) ve Genç Kariyerler Topluluğu tarafından düzenlenen ?Adıyaman Üniversitesi Kariyer Günleri 1? kapsamında PEPEE´nin Fikir Annesi Besnili hem
Adıyaman Üniversitesi Proje Üretim, Yönetim ve Koordinasyon Merkezi (ADYÜPROJEM), Teknoloji Transfer Ofisi (ADYÜTTO) ve Genç Kariyerler Topluluğu tarafından düzenlenen ?Adıyaman Üniversitesi Kariyer Günleri 1? kapsamında PEPEE´nin Fikir Annesi Besnili hemşerimiz Ayşe Şule Bilgiç öğrencilerle buluştu.
M. Vehbi Koç Konferans Salonu´nda gerçekleştirilen söyleşiye Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Seyit Temir, Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. Ali Aydın, Gölbaşı Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nazif Çetin, TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Gani Bereket, akademik ve idari çalışanlar, Adıyamanlılar ve öğrenciler katıldı.
Bilgiç, konuşmasına çocukluk hayatından başlayarak eğitim hayatına, motosiklet tutkusuna, PEPEE fikrinin ortaya çıkışına ve televizyonda yayınlanma serüvenine kadar birçok konuya değindi. Bütün çocukluğunun en güzel anılarını Besni´de biriktirdiğini söyleyen Bilgiç 15 yaşına kadar en güzel anılarını Besni´de geçirdiğini ve insanların Doğu ve Güney Doğu Anadolu´ya dudak bükerek geçirdiği bir zamanda bile kendisini köylü kızı olarak tanıttığını söyledi. Köylünün milletin efendisi olan köylü olduğunu anlayan Bilgiç üniversite kazanma serüveninden bahsederek ülkesine faydalı olmak için sevdiği işi yapması gerektiğini belirtti. Bilgiç konuşmasını şöyle sürdürdü; ?Üniversite sınavında Marmara iletişimi kazandım. Orada anladım ki ben hangi şekle bürünmek istiyorsam üniversite o ortamı bana veriyor. Çalışmaya başladım. İletişim birçok alandan oluşuyor. Gazetecilik, Reklamcılık, Halkla İlişkiler, Radyo, Televizyon ve Sinema? Ön yargılarımı attım. Üniversitenin ilk yılında Halkla İlişkileri öğrendim. Bir PR şirketinde çalıştım. İkinci sınıfta PR´ı anladıktan sonra reklam ajansı ilgimi çekti. Üçüncü sınıfta Kanal D´ye gittim. Kaset aktarmakla başladığım işte montaj yapmayı öğrendim. Yıllar sonra CNN Türk´te bir programı her şeyi ile yaptım. Dördüncü sınıfta ise gazetecilik tarafı ilgi alanıma girdi. Hürriyette çalıştım. Mezun olduğumda büyük an geldi. Aslında ne yapacağım?
Ülkesini seven, değerlerine önem veren ve anne adayı olarak çizgi film yok yapayım dedim. Çizgi film çok büyük bir kitle iletişim aracıdır. Napıyor çizgi film? Çok büyük kitlelere çocukken dokunuyor. Etrafıma baktım krismis, cadılar bayramı dedim bizim çocuklar nerden biliyor? İşte bunları bizim çocuklar çizgi filmden TV´den biliyor bunları. Dünya bunu çok büyük kitleleri dönüştürmek için kullanıyor. Çok bir güç, çok büyük silah. Bunu düşündüğümde bu topraklarda hiç çizgi film yapılmamış. Dünya 60-80 yıldır yapıyor ama bizde sürdürülebilir bir şekilde yok.
Çocuğum olacak ben bu çocuğa ne izleteceğim? Çizgi filmlere bakıyorum krismis, cadılar bayramı, büyük anne büyük baba diyor. Bizde büyük anne büyük baba yok ben nene dede dedim. Bu ülkenin vatandaşı olarak, bir anne adayı olarak, bir iletişimci olarak çizgi film yapılmamasına, bu duruma çok gocundum. Dedim ki nasıl yapılmamış, ben bunu bir araştırayım. Bir araştırdım bir iş olarak çizgi filmin yapılmaması için gereken her şey var. Çizgi film böyle tek başınıza yapabileceğiniz bir şey değil. Bir ekip gerekiyor. Sonra şunu fark ettim. Türkiye´de çizgi film yapma eğitimi veren bir üniversite yok. Bir tek Eskişehir Anadolu Üniversitesi´nde var. Sonra şunu gördüm ki; bu sadece Ayşe Şule´nin şahsi ihtiyacı değil her annenin her babanın ihtiyacı budur.
İmkansız diye bir şey olduğuna inanmıyorum. Çocukluğumdan beri imkansıza inanmıyorum. Sonra maliyeti, kişi sayısını, hepsini bir kenara bırakıp dedim ki ben üç kişiyle bir çizgi film yapacağım. 3 tane motosikletimi sattım yazılım ve donanım aldım ve biz çizgi film yapmaya başladık. Ecnebinin 150 kişiyle yaptığını üç kişiyle yaptık.
Siz eğer ister ve inanırsanız Yaradan size yardım etmeye başlıyor.?
Programın sonunda çekilişle katılımcılara PEPEE oyuncakları hediye edilirken Üniversitemiz Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz bir teşekkür konuşması yaparak söyleşinin kendi açısından çok faydalı olduğunu söyledi. Ardından Ayşe Şule Bilgiç´e Adıyaman´ın tarihi ve turistik yerlerinden Cendere Köprüsü´nün maketini hediye etti.
