Duruşma salonuna ilk olarak davaya müdahil olanlar alındı. TBMM ve Başbakanlık adına avukatları, siyasi partiler adına temsilcileri, salonda yerini aldı. Aralarında AK Parti Adıyaman Milletvekili Dr. Murtaza Yetiş’in de bulunduğu az sayıda milletvekili, STK temsilcileri, tüzel kişiler, gazeteciler ile avukatlar da salondaki yerlerini aldıktan sonra duruşma başladı.
Darbeci sanıklar Ahmet Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’nın katılmadığı duruşma salonunda solcusu, sağcısı, ülkücüsü, dindarı herkes iç içe oturdu. 12 Eylül darbesi mağduru bu kişiler daha duruşmanın başında söz alarak o dönem çektikleri acıları paylaşmak istediler.
Mahkeme başkanı Süleyman İnce, davanın işleyişi ile ilgili usulleri belirledikten sonra iddianameyi okumaya başladı.
Darbe yapanların ve darbeci zihniyetin ürünü olan anayasal düzenin sorgulandığı davaya katılan AK Parti Milletvekili Dr.M.Murtaza Yetiş, duruşma çıkışında şunları söyledi;
“Bu dava paradigmanın iflasıdır. Tiyatro sona ermiş, maskeler düşmüştür.
Bugün özel yetkili 12. Ağır ceza mahkemesinde birbirine düşman edilen tüm mazlumlar ve mağdurlar, gerçek zalimlerden haklarını almak ve adalet talebiyle aynı safta yer aldı. Bu ülkeyi kaosa sürükleyen, binlerce gencin kanı üzerinden vesayetçi koltuklarını devam ettiren kesimlerin meydana getirdiği paradigma iflas etmiştir, gerçek yüzü afişe olmuştur.
Başkalarını düşman kılarak, örgütsel ve ideolojik devamlılığını sürdürmeye çalışanların paradigması iflas etmiştir.
Aynı sistemin devamlılığını sağlamak üzere mevcut anayasanın devam etmesi, varolan vesayetçi düzenin sürmesi için kendi geçmişlerini de inkar etme pahasına yalan iddialarla hayır kampanyası düzenleyenlerin maskeleri düşmüştür. Dün ‘hesap soramazsınız, darbecileri yargılayamazsınız’ diyerek referandumda hayır için çalışanların 12 eylül darbecilerinin yargılanmasına müdahil olmak için sıraya girmeleri asla unutulmayacak.
AK Parti, demokrasi fukaralarına nasıl demokrat olunacağını da öğretiyor. AK Partinin açtığı yoldan, ülkenin tüm kesimleri aydınlık geleceğe doğru ilerliyor. Mahkeme salonu halkın tüm kesimleri, çeşitliliğiyle aynı gemide olduğunu bir kez daha apaçık biçimde göstermiştir. Bize düşen geminin kaptanını doğru seçmektir.”
