ŞABAN ÇAĞIRAN


BESNİ EĞİTİM BAYRAMI VE EĞİTİM ÜZERİNE...


Eğitim ile öğretim farklı kavramlardır. Eğitim hayatın tamamına ilişkin olup, felsefesi ise ?Her yer okul, herkes öğretmen, herkes öğrencidir.? yaklaşımına dayanır. Yani birey doğumundan ölümüne kadar devamlı eğitimin içindedir. Bu nedenle eğitimin kapsamı geniştir, yeri, zamanı ve sınırı yoktur.
Kişinin eğitimi; öğrenmeyi-öğretmeyi ne ölçüde yapabildiği ve uygulayabildiğini gösterir. Eğitilmiş kişi; sadece bilgilenmiş değil, nerede nasıl davranılacağını ve konuşulacağını bilen, medeniyet kurallarına uyan, karşısındakine saygı göstermeyi ilke edinen, insana-doğaya karşı duyarlı, çevresinde olup biten olayların farkında, anlayışlı-hoş görü sahibi-sorumlu kişidir.
Öğretim ise okullarda planlı-programlı olarak yapılır. Önceden planlanmış belirli konuları belirli zaman diliminde öğretmeyi kapsar. Üniversite bitiren ve bilgiyle donatılmış biri olmak, eğitilmiş biri olmak anlamına gelmez.
Eğitim Bayramı, işte bu yaklaşımla, eğitimde farkındalık yaratma, hayatın her alanında bilgi paylaşımına aracılık etme, karşılıklı etkileşim ve sinerjiyle bilgi düzeyini artırma, olaylara farklı açılardan bakılabilmesine katkıda bulunma, alanında uzman kişilerin bilgi ve deneyimlerinin yerele transferini esas alma yaklaşımının sonucudur.
Toplumumuzda kişiler, kendi değerlerine özen göstermemekte, kendi insanının başarısını takdir etmeyi, onunla gurur duymayı bir türlü becerememektedir. Eğitim bayramına bu yönüyle bakıldığında sınıfta kalmaktayız. Oysa işe kendi insanımızın çabalarını takdir etmekle başlayıp, eğitime katkı veren kişilere saygı göstermeliyiz. Zira eğitim, sadece bilgilenme anlamında değil, ekonomi, ticaret, özel hayatın kalitesinin artırılması açısından da son derece önemlidir. Eğitim bugünle birlikte asıl olarak geleceği kurtarır. Etki ve katkı süresi yıllara sarihtir. Bugün ülkemizin içinde bulunduğu koşulların, yaratılan atmosferin (milli gelir, demokrasi, hukuk, adalet vs.) beklenenin altında olması, tamamen eğitim düzeyinin artırılması konusunda yetersiz kalınmasından kaynaklanmaktadır.
Besni Eğitim Bayramı faaliyeti dünyada tektir ve örneği bulunmamaktadır. Bu bayram fikrini üreten ve yaşatan herkese minnettar olunmalıdır. Besni´mizde eğitim bayramı yapılıyor olması, eğitim sorununun çözülmesi anlamına elbette gelmez. Ancak farkındalık yaratma ve sadece bir tane mum yakma adına bile son derece önemlidir.
Bayrama katılım az oldu, çok oldu tartışması yaşanması, eğitim sevdalılarının heves ve çabalarını kırmamalı ve bayram sonsuza kadar devam ettirilmelidir. Bayrama bir gram dahi katkı sunmayan zihniyetin eleştirisi elbette önemsizdir. Besni Eğitim bayramının en güzel yani, belediye ve kaymakamlığın verdiği desteğin yanında, neredeyse tüm sivil toplum kuruluşları ile birlikte siyaset üstü olması ve gönüllülük esasına dayanmasıdır. Ayrıca, maddi kaynakları tamamen kendi üyelerinin bağışlarından oluşmaktadır, belirli bir zümre veya kimsenin hegemonyasında değildir.
Atalarımızı ?meyve veren ağaç taşlanır? diye boşuna dememişler. Yapılan taşlamalar bunun sonucudur. Eleştirenler, taşlayanlar, bir yandan bayrama katkıda bulunduklarının farkında olsalar, sanırım bu davranışlarından vaz geçerler. Kanaatimce bir yerde doğru bir iş yapılınca, yanlış ve amaçları farklı olanlar rahatsız oluyorlar. Vakfın ve eğitim gönüllülerinin, aşağıdaki hikayede olduğu gibi, yapıcı olan-katkı sağlayacak eleştirilere karşı aşırı duyarlı, yapıcı olmayan eleştirilere karşı ise tamamen sağır olması gerekmektedir.
Zamanın birinde kurbağalar bir kulenin en tepesine çıkmak için yarışmaya karar vermişler. Yol çok ama çok zorlu imiş. Yarış başlamış ve yarışma günü bir sürü kurbağa bu yarışı izlemeye gelmiş. Seyirci kurbağalar, ?zavallılar, hiçbir zaman bunu başaramayacaksınız.? diye olumsuz tezahürat yapmaya başlamışlar. Hedefe ulaşmanın zorluğu yanında, bir de bu olumsuz tezahüratlar eklenince bütün kurbağalar birer birer kulenin tepesine çıkamadan yarıştan çekilmişler. Ancak bir kurbağa yarıştan vaz geçmemiş ve sonunda hedefe ulaşmış. Seyirciler bu kurbağa bunu nasıl başardı diye hayretler içinde kalmışlar. Seyircilerden bir tanesi kurbağaya yanaşmış ve şaşkınlık içinde, bunu nasıl başardığını sorduğunda, kurbağanın sağır olduğu anlaşılmış.
Daima gözü açık, bilinçli, çalışkan ve duyarlı ama yeri geldiğinde de hikayedeki gibi sağır olmak gerekiyor. Ne yazık ki Aristo´nun sözünden anlaşılacağı üzere, kalbi eğitmeden zihni eğitmek eğitim sayılmıyor.
Eğer Eğitim Bayramı toplumumuzda sadece bir kişiye bir tek kelime öğretiyorsa, sadece bir çocuğun hayatına milimetrelik katkıda bulunuyorsa bile sonsuza kadar devam etmelidir. Çünkü bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir insanı, bir insan dünyayı kurtarabilir.
Son söz, Nelson Mandela´nın dediği gibi, ?Eğitim dünyayı değiştirmek için kullanılabilecek en güçlü silahtır.?

ASAYİŞ

Adıyaman'da yaralı kedi kazaya neden oldu

Yolda can çekişen kediyi ezmemeye çalışan araç sürücüsü ani fren yaptı, arkadan gelen aracın kendisine çarpasına sebep oldu.

SAĞLIK

Kalp sağlığına dikkat

Kalp sağlığına dikkat

BÖLGE HABERLERİ

Kaybolan anne ve kızı aranıyor

Kaybolan anne ve kızı aranıyor

BÖLGE HABERLERİ

Gaziantep’te yeni dönemin ilk meclis toplantısı yapıldı

Gaziantep’te yeni dönemin ilk meclis toplantısı yapıldı