HALİL BARIŞ


EĞİTİM ve BAYRAM


Eğitim Bayramı, belki de bayramların en anlamlısıdır. Dünyada ve Türkiye´de kutlanan ilk ve tek bayramdır. Elbette, Besni Eğitim Bayramından bahsediyorum. Bu yıl 21. Si kutlanacak olan Besni Eğitim Bayramı, 27, 28, 29 Eylül tarihleri arasında kutlanacaktır. Besni, tarihi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanan çok değişik kültürlere yurt olmuş, Adıyaman´ın önemli bir ilçesidir. Bu kültür zenginliği nedeni ile nitelikli insan kaynağına sahiptir. Bu özelliğinden dolayı, birçok zanaat dalında zanaatkâr insanlar yetiştirmiştir. Bu insanlar, zaman, zaman kabuğuna sığmayarak Yurdun çeşitli bölgelerine dağılarak mesleklerini daha iyi şartlarda sürdürmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle ben, ?Besnilinin yükü ağırdır. Gittiği yere kültürünü de sırtında taşır? diye espri yaparım.
Halk arasında herkesin bildiği bir deyiş vardır. ?Vali olmuşsun ama adam olamamışsın? Babam rahmetli bu deyişin öyküsünü, beni 1962 yılında Aşağı Şehir İlkokuluna kaydımı yaptırdıktan sonra anlatmıştı. Anlattığına göre; bir adamın insanlıktan nasibini almamış bir oğlu varmış. Babası her fırsatta ?oğlum sen adam olamazsın? diye söylenirmiş. Çocuk bu aşağılayıcı söz karşısında hırslanmış. Okumuş, gün gelmiş vali olmuş. Hemen ilk fırsatta iki polis gönderip babasını makamına getirtmiş. Babasını karşısına oturtup;
-Baba söyle bakalım! sen sürekli bana ?sen adam olmazsın? diyordun. Bak ben bu şehre vali oldum. Baba;
-Oğlum ben sana vali olamazsın demedim. Adam olamazsın dedim. Adam olsan, beni buraya getirteceğine, sen yanıma gelir; elimi öper; hayır duamı alırdın. Demiş? Babam rahmetli, bu öykü ile bana, oku ama adam ol! Nasihatinde bulunmuştu.
Bence eğitimin temel amacı kaliteli ve nitelikli adam yetiştirmek olmalıdır. Çünkü nitelikli insan, işinin ehli insandır. Nitelikli insan, araştıran, sorgulayan insandır. Nitelikli insan, üretken insandır. Bir toplumun gelişmişliği nitelikli insan kaynağı ile ölçülür. Onun için eğitim, toplum kalkınmasının temel taşını oluşturur. Besni Eğitim Bayramı vesilesi ile naçizane bir eğitimci olarak, eğitim konusundaki hayallerimi anlatmak isterim. İvedilikle ?Bilimsel Eğitime? geçilmeli. Çünkü Atatürk´ün dediği gibi; ?Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir? Hurafelerle, çağ dışı öğretilerle eğitim, hiçbir topluma yarar getirmediği gibi, o toplumların köleleşmesine neden olmaktadır. Tarih bunun örnekleri ile doludur. Bu gün Kuran Kurslarında, cemaat ve tarikat yurtlarında, çocuklar cinsel tecavüze uğruyorsa; orada sözüm ona ahlak dersi değil, ahlaksızlık dersi verilmektedir. Maalesef, bu dönemde eğitim sistemi cemaat ve tarikatların zihniyetine emanet edilmiştir. Oysa ben 1937´de projelendirilip, 17 Nisan 1940 yılında kurulmuş ?Köy Enstitülerini? özlüyorum. 14 Yıl boyunca kaliteli ve nitelikli insanlar yetiştirmiştir. Köyün ve köylünün kalkınmasında önemli rol oynamışlardır. Bu önemlerinden dolayı, A.B.D. Emperyalizminin baskısıyla 1946 yılında Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel görevden alınmıştır. Yerine gerici Reşat Şemsettin Sirer atanmıştır. 25 Mart 1947 Yüksek Köy Enstitüleri kapatılmıştır. Demokrat Parti iktidarı döneminde Ocak 1954 Yılında da Köy Enstitüleri de kapatılarak Öğretmen Okullarına dönüştürülmüştür. Elbette şu an için Köy Enstitüleri yeniden açılsın demek doğru değildir. Ama günümüz şartlarına uygun, Meslek Liseleri kurulabilir.
Benim hayalim:
1-Taşımalı Eğitimden vazgeçip, köy okulları ivedilikle açılıp, köyün aydınlık yüzü öğretmenler, köylülerini aydınlatma görevlerine dönmelidir. 4+4+4 Sisteminden vazgeçip, 5+3 Mecburi eğitim sistemine dönülmelidir.
2-Tarım Meslek Liselerinin kurulması. Bu liseler Arazi potansiyeli ve nüfus yoğunluğu yüksek beldelerde ve tarım arazilerinin yoğun olduğu kentlerde kurulup, tarım ve hayvancılık dalında teknisyenler yetiştirip köylere atamaları yapılarak tarım ve hayvancılığın kalkınmasında önemli roller üslenebilirler. Ayrıca ben her köye, potansiyeline göre öğretmen atar gibi ziraat mühendisi ve veteriner hekim atanmasından yanayım. Ziraat mühendisi yada veteriner hekimin kıravat takıp masa başında olmasına da karşıyım. Bu gibi teknik elemanlar sahada olmalı ve üreticiye her an rehberlik etmelidirler.
3- Sanayi siteleri alanlarında, Sanayi Meslek Liseleri kurulmalı. Bu liselerde çeşitli zanaat dallarında zanaatkâr teknisyenler yetiştirilip, devlet ve özel sektör işletmelerinde görev almaları devlet tarafından sağlanmalıdır. Meslek Liselerini bitiren öğrenciler kendi branşlarındaki fakültelere sınavsız olarak devam etmelidir.
4- Üniversite sayısal çoğunluğu yerine, kalitesi yüksek okullara dönüştürülmeli. Okulların eğitim kaliteleri yükseltilip, özel okullar ve yurtlar kaldırılıp, tüm okullar devletleştirilmeli, harçlar kaldırılmalıdır.
5- İmam Hatipler, ezbere Arapça Kuran okuyan değil okuduğu Kuran´ın içeriğini anlayan, gerçek dindar ve din adamları yetiştiren okullar haline dönüştürülmelidir. Eğitim konusundaki bu hayallerimiz gerçekleşirse; bakın Ülkemiz nasıl kalkınır. Bakın ekonomi nasıl düzelir. Bakın adalet nasıl tecelli eder. Bakın demokrasi nasıl işler. Bakın terör nasıl biter. O zaman Besni Eğitim Bayramı daha bir coşku ile kutlanır. Ülkemin her yerinde Eğitim Bayramları kutlanır.

BÖLGE HABERLERİ

Amca ve yeğen yapay gölette boğuldu

Amca ve yeğen yapay gölette boğuldu

GÜNDEM

1.Uluslararası KOMMAGENE fotoğraf zirvesi başlıyor

Adıyaman’ın eşsiz güzellikleri ulusal ve uluslararası fotoğrafçıların objektifleriyle buluşuyor.

GÜNDEM

Depremin merkezinde vatandaşlar konutlara yerleşmeye başladı

Depremin merkezinde vatandaşlar konutlara yerleşmeye başladı

SAĞLIK

Genç nüfusta obezite ve diyabet hastalığı artıyor

Genç nüfusta obezite ve diyabet hastalığı artıyor