HÜSEYİN ÖZGÜLER


ESKİ BESNİ KALESİNDEN BİR HİKAYE

.


Şehir hikâyelerinde insanların yeri hep ayrıdır, çünkü şehirleri yaratan insan yarattığı şehirlerle beraber kendi tarihlerini de yazmakta, geçmişin yazılı sözlü kanıtlarını geleceğe miras olarak bırakmaktadır. İnsanlar şehirleri yaratır, şehirler insanları yaşatır, birçok tarihi kalıntılar asırlar sonra su yüzüne çıktıktan sonra geçmişin izlerini sürerek varsa yazılı kalıntılar yazıtlar ancak o zaman geçmişe dönük yaşamları kanıtlayıp belgeleye biliyoruz.

Besni’nin tarihi hakkında yazılan çizilen yorumlar olmasına rağmen tam olarak net bilgi bulunmamaktadır. Mesela bugün ki harabeye dönmüş şehir kaç yıllıktır? kale hangi yıllarda kuruldu, sonra işlevini yitirdi? Şehir kale işlevini yitirdikten sonra mı kuruldu? Kalede tarih dönemlerinde ne kadar aktif yaşam alanı oldu? Kalede hangi millet yada ulusların temsilcileri yaşadı? Kale su ve diğer ihtiyaçlarını nasıl karşıladı? Kale sadece askerlerin kaldığı bir merkezi alan mıydı? Bunları bilmiyoruz. Bu konularda açıklayıcı yazılı bilgi belge bulunmamaktadır. Belli ki kale kendi zamanlarında bölgesel güçlerin kendi aralarında güç savaşlarının olması nedeni ile yer olarak seçilmiş savunma amaçlı kurulmuş bir askeri alanmış.

Aşağıdan yukarı doğru koca bir kaya kütlesinin üzerine kurulmuş olan kale gerekli olan restore çalışmaları yapılmadığından alan olarak hala gizemini korumaktadır. Besni Belediye Başkanımız E. Mehmet Emre'nin hizmet programında bu şehrin tarihi turistik kalıntılarının bakım ve restore çalışmaları bulunmaktadır. Bu işin çözüm yeri Ankara, çözecek yer ise Şanlıurfa kültür ve tabiat varlıklarını koruma vakfıdır. Bu konuda gayret gösterecek kişiler kültür ve turizm bakanlığının kapısını çalmalı ki bu iş başlasın diye düşünüyorum. Kalede yazılı kitabede ne ifade ediliyor, bugüne kadar bu konuyu inceleyen oldu mu bilmiyorum varsa tarihi değeri olan bir bilgi bugüne kadar neden araştırılmadı. Yapılan incelemeler ve araştırmalarda yazar Yrd. Doç. Dr. Seydi Vakkas Toprak abimiz Besni adlı eserinde 1846 tarihli kefalet defterinden yola çıkarak bir eser sunmuştur ama kalenin geçmişi hala gizemini korumaktadır diye düşünmekteyim. Bugüne kadar Besni hakkında geçmişten bu güne eserler ortaya çıkaran abilerimize de teşekkür ediyorum. Kalenin kalıntıları mancınık, gözetleme kuleleri, kalenin göbeğindeki yazılı anıt o zamanların toplum düzeninde savunmayı mecburi kılan bir yerleşim sisteminin kalıntılarını günümüze kadar getirmiştir. Büyük bir ihtimaldir ki şehirdeki camiler, hamamlar, köprüler ve pınarlar yaşanan dönemin kendi uygarlıklarının sosyal yaşam ihtiyaçlarının gereksinimleri doğrultusunda hayata kazandırılmıştır.

Besni kalesi ile ilgili bir hikâye var bilenlerin dillerinde yıllardır söylenir. Kalenin sırtında görkemli duruşu ile yıllardır kaleyi temsil eden yapı mancınık, bildiğim kadarı ile yakın tarihe kadar sağlamdı. Daha sonra bu yapı altın arayıcıları tarafından üst kısımlardan belli bir kısmı yıkılarak görüntüsünü ve özelliğini nispeten yitirmiştir. Hikâyemizin konusu mancınığı yapan kişi Keltıraş. Keltıraş o bilinmeyen yıllarda mancınığın duvarlarını ekibi ile örerken kaleden aşağı bakar. Bakar ki kalabalık bir grup omuzlarında bir tabut ile yürümektedir, yanındakilere bu nedir bu insanlar ne taşıyor der? Çalışanlardan birisi: “Efendim insanlar içlerinden vefat eden yani ölen birini defnetmeye gidiyorlar” der. Keltıraş: “Ne yani ölüm mü var bu dünyada” der. Evet ölüm var derler. Keltıraş bunun üzerine: “Benim adım Keltıraş, yaşadım bin beş yüz yaş, bilseydim ölüm varmış, koymazdım taş üstüne taş” diyerek kendini mancınıktan kaleden aşağı atar.

Biliyoruz ki hemen hemen herkes eski Besni’den, kültürden bahseder. Özellikle yetkililer ara ara işlerler bu konuyu, seçim konuşmalarında gündeme gelir ama sonuç alınamaz gerekli adımlar bir türlü atılmaz. Yukarıda belirttiğim gibi bu işe bakanlık nezdinde el atılmalıdır, bırakın restore çalışmalarını bu eserlere doğru dürüst sahip bile çıkamadık. Kaleyi ışıklandırarak bir Türk bayrağı dikemedik, bu alanın tarihi ve turistik bir alan olduğunu belirleyemedik, sahip çıkamıyoruz.

Hadi bir adım atın bu eserler her geçen gün yıpranarak yok oluyor. Restorasyon çalışmalarını başlatın, herkesin gezeceği göreceği bir açık hava müzesine dönüştürelim. Sesimizi duyun, Besni’yi unutmayın hadi Ankara hadi, hadi bir adım atın hadi.

EĞİTİM

Birecik’te eğitim yatırımları denetlendi

Birecik Kaymakamı Mustafa Gürbüz, ilçede eğitim alanında yapılan yatırımları yerinde denetledi.

BÖLGE HABERLERİ

DEM Parti Batman İl Başkanı gözaltına alındı

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Batman İl Başkanı Mustafa Tekik gözaltına alındı.

EĞİTİM

Diyarbakırlı öğrenciler NASA Conrad Challenge 2024 Finallerinde Türkiye’yi temsil ediyor

Diyarbakırlı öğrenciler NASA Conrad Challenge 2024 Finallerinde Türkiye’yi temsil ediyor

BÖLGE HABERLERİ

Kayıp çoban 3 gündür arazi, gölet, mağara ve metruk yapılarda aranıyor

Kayıp çoban 3 gündür arazi, gölet, mağara ve metruk yapılarda aranıyor