Hukuk sistemimizde alacaklıların, borcunu ödemeyen borçlulardan icra takibi yoluyla alacağını tahsil etme imkanı bulunmaktadır. İcra takibi; borcunu ödemeyen borçlular hakkında alacaklılar tarafından devlet gücü ile tahsil edebilmesi için icra müdürlüğünce başlatılan bir işlemdir. Alacaklı olduğunu iddia eden kişi, elinde herhangi bir belge olmadan söz veya yazılı olarak icra takibi başlatabilir. (Biz buna hukuk dilinde ilamsız icra diye tanımlıyoruz) Ancak bunun sakıncalı yönü uygulamada çoğu kez karşı karşıya kalmaktayız. Zira uygulamada bazen borçlu olmayanlara karşı sehven (yanılarak) veya kasten takip yapıldığı görülmektedir. Bu takip haksız takip olup borçlu veya üçüncü kişilere zarar vermektedir. Haksız icra takibi nedeni ile zarara uğrayan borçlu veya üçüncü kişiler, zararın karşılanması için haksız icra takibi başlatan alacaklı aleyhine hem maddi hem de manevi tazminat davası açılabilmektedir. Haksız takip işlemi nedeni ile tazminat sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle bir zararın oluşması ya da zarar tehlikesi mevcut olması gerekir. Nitekim taraf ya da ilgili üçüncü kişilere karşı haksız takip işlemi mevcut olup icra organı tarafından takip işlemi üzerinde herhangi bir işlem yapılmadıkça ya da yapılmış olsa bile bu işlemde herhangi bir zarar oluşmadığı sürece tazminat sorumluluğu doğmayacaktır.
Maddi tazminat davasındaki amaç, haksız icra takibine maruz kalan borçlunun, bu takip nedeni ile malvarlığında meydana gelen maddi zararın yani malvarlığındaki somut eksilmenin giderilmesidir. Böylece tazminat davasının açılabilmesi için; bir mağduriyetin oluşması ve haksız icra takibi ile iddia olunan maddi zarar arasında bir illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Bu durumun ispatı ise, davayı açan tarafın yani aleyhinde haksız icra takibi başlatılan borçlunun sorumluluğundadır. Manevi tazminat davası ise; hukuka aykırı bir eylem ya da işlem sebebi ile borçlunun veya üçüncü kişilerin yaşadığı üzüntünün yol açtığı objektif eksilmenin giderilmesi ve kişilik değerlerinde oluşan manevi zararın telafisi talep edilmektedir. Aynı zamanda haksız icra takibi nedeni ile manevi tazminat davası açılırken; tarafların kusur oranı, ekonomik ve sosyal durumları göz önüne alınarak manevi tazminat talep miktarı belirlenmelidir. Yukarıda bahse konulu tazminat davalarında zamanaşımı süresi; haksız icra takibinin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, her halükârda haksız icra takibinin açılmasından itibaren 10 yıl olmaktadır. Zira aleyhinde açılan haksız icra takibini öğrenen ve iki yıl geçmesine rağmen bir itirazda bulunmayan borçlunun tazminat davasını açamayacaktır. Bu yüzden aleyhinizde haksız icra takibi yapıldığını düşünüyorsanız süre kaçırmamak veya bu zararı hızlı bir şekilde defetmek adına alanında uzman olan bir avukata başvurabilirsiniz.
duransahide0098@gmail.com - 0538 972 2505
