Huyum kurusun.
Duramıyorum ki...
Gazete, dergi, kitap gibi şeyler...
Ansiklopediyi aç. Sözlükleri yanına koy. Çevir sayfaları...
Bırak bu kağıt işlerini; al da kurtul dediler...
Yetmiş beşi geçmişti yaş. Ben de aldım bir bilgisayar. Aldım da ne mi oldu yani...
Daha, daha çok karıştırmaya başladım. Hepsi o kadar...
Googlee yazısını gördüm mü; dayanamıyorum! Neyi duysam, aklıma ne gelse...
Tık ! Bir filimde görmüştüm. Meraklı Melahat rolünü oynuyordu sanatçı bayan. Melahat´ı da geçtim desem; yeridir. Devlet İstatistik Kurumunun verileri... Tık ! 1990 yılında, Türkiye´de İŞSİZLİK oranı % 8.0 imiş. 2017 yılında, Türkiye´de İŞSİZLİK oranı %12 yi aşmış...
990 yılında tarım ürünleri tüm Türkiye halkına yetiyormuş. Hatta dış ülkelere bile satıyormuşuz.
Yıl 2017 olmuş. Samanı bile dışarıdan alır hale gelmişiz...
Sanayi ilerledi diyorlar. Yine de Tık ! Tarımda çalışanların oranı, sanayide çalışanları geçmiş...
Peki, bu ne anlama gelir?...
Sanayide de İŞSİZLİK VAR diyemiyorlar. Olsa, olsa, her halde Arapçası ile anlatıyorlar!...
"Ununu elemiş; eleğini duvara asmışsın" diyorlar bana. Bu yaştan sonra tüccar, sanayici olmayacağımı söyleyenler de var. Hele, benim gibilerin politikacılıkta hiç yeri yokmuş... Biliyorum... Gelmiş, geçmiş ne kadar iktidarlar varsa; karıştıranları hiç sevmediler ki...
Ben ne sanayiciyim; ne de çiftçiyim. Öyleyse neden bunları karıştırıp duruyorsun diyenler varsa...
Bir öğretmen olarak beni ilgilendiren bir şeyler var. Yıllar yılı parantezler açtırıp; parantezler kapattırdılar. Test adı altında, şıkları Ezberlettiler. Matematik diye yutturdular. MATEMATİK biliminin amacını gizlediler. Yaşamın, SAYISAL OLARAK ANLATIMI olduğunu söylemediler.
Amacına uygun matematik eğitimi yapılsa idi; yukarıdaki rakamları anlayan halkın karşısında hiç bir politikacı duramazdı... İşte ben, bu çarpıklıkları karıştırmak istiyorum. Doğrusunu yapmayan eğitim politikalarını sorgulamak istiyorum. Her kişinin inancı kendisine ise... İnançlar uğruna savaşmanın öğretisine karşıyım. Cihat diye bir ders konurken okullara...
Felsefe, mantık, sosyoloji gibi derslerin neden ötelendiğini anlatmak istiyorum. İlkokuldan üniversiteye kadar okutulan dersler, düşünmeyi, araştırmayı, sorgulamayı öğretmiş olsa idi... Yanlış görüyorsan bir şeyleri...
Sorgulanması gerekmez mi idi?...
Hangi İktidar olursa olsun; Halkın sorgulamasından korkmuyor ise, o ülkeye demokrasi gelmemiştir. Gelmez de... "Kaçma, karışma, çalışma" diye uyuttularsa... Umarı sendedir yine. Uyan ; ve de... Karıştır artık...
