Bakıyorum etrafa hiç biri görünürde yoklar, yada benzemiyorlar hiç biri eski çocuklara Hani şu aşık olurlardı da ?
Gördüklerinde içleri titrer sap sarı sararırlardı ya, işte o çocukları soruyorum ?
Roman alışverişi bahanesi ile mektuplaşanlar vardı ya. Ya öğretmenlerin evinin önünden geçmeye utananlar .. Usta edebi, Avla saygısı ile çıraklık eğitimi alanlar tükendiler artık..
Aslan oğlan, Hatun kız ortak isimleri idi onların ve tüm mahallenin ayaklı hizmetkarı olurlardı hiç biri kapsama alanında değillerdi. Hiçte girmediler..
Mahalle maçından sonra bir hangil ile tek tastan kana kana su içtiler. Hemde terli terli. Ama hasta falan da olmadılar, birbirlerine virüs falanda bulaştırmadılar.
- Miş miş çekirdeği oynayanlar..
- Naylon ayakkabıları ayaklarına ter ve toz ile şekil yapan çocuklar..
- Cikletlerden çıkan artislerle oyun oynayan çocuklar
- Dağ Şehir oynayan çocuklar..
- İp ip ilemeden oynayan çocuklar ..
- El üstünde kimin eli oynayan çocuklar..
Gittiler...
- Hükümet binasının yanlarında otlar ile çizdikleri kaldırım taşları üzerinde dama veya kızma bilader oynayan cocuklarda yoklar simdi..
- Tahsin Beylerin duvarında çat pat sıyıran, Sait amca merdivenlerden görününce daşa daşocağına doğru kaçanlarda bir daha gelmediler..
- Top sahası civarında keşenler içinde satılan gazozları alıp almasına çekişenlerde gözükmüyorlar çoktan beri..
- İkindi serinliğinde Kasap Mahlinin oraya yazılıynan yoğurt getiren aslan oğlanlar, hatın kızlar gelmiyorlar artık
- Nereye gittiniz ?
Hadi geliiiin çok özledik sizi, keşke top oynasanız, sokaklarda camlarımızı kırsanız yine dizlerinizi dirseklerinizi kanatsanız. Gabadayının avradı Sevli Bacı tendirdiyot sürse dizlerinize, arada burnunuzu kolunuzada silseniz
Veee hiç kirlenmeseniz.
Avla: Yanında çalışılan Ustanın Hanımı
