HALİL BARIŞ


ÖDEV

Barış´ın Zaman Tüneli


İlkokula, 1961-1962 öğretim yılında,  Besni´nin Aşağı Şehir İlkokulunda başladım. Öğretmenimin adı Mustafa Demircioğlu idi.   Bazen sertlikleri olsa da sevecen ve çalışkan bir öğretmendi. Babam rahmetli, beni öğretmenime ?Eti senin kemiği benim? diye teslim etmişti. Okulun en küçük öğrencisi ben idim. Nisan Ayının başları idi. Kızılbayırdaki bağ evimize yeni taşınmıştık. Okula gidebilmek için 2 km. yürümek zorundaydım. Babam bana delikli yazlık naylon ayakkabı almıştı. Biz ona kelik derdik. Keliklerim, mavi boncuk gibi rengiyle çok hoşuma gidiyordu. Bazen yolun taşlı yerlerinde, yırtılmasın diye çıkarıp elime alıyordum. Ayakkabım yırtılacağına ayaklarımın yırtılmasına razıydım.
Bir gün öğretmenim ödev olarak, bizden düzgününden birer tane nar çubuğu istedi. Tembellik edeni kendi çubuğu ile döveceğim dedi. Tembel değildim ama çalışkan da değildim. Orta halli bir öğrenciydim. Öğretmenimiz zaman zaman,  tembellik eden öğrencilere ellerini açtırır, çubuk ile vururdu. Bir iki kere de bana vurmuştu. Çubuk acısını bildiğim için, o gün okula gitmedim.  Öğretmenim öğleye doğru, bizim komşunun çocuğunu beni okula götürmek üzere görevlendirmişti. Babam neden okula gitmediğimi sordu. Nar çubuğu meselesini anlattım. Tamam çubuğu kesiyorum, doğru okula git dedi. Yapacak bir şey yoktu. Çaresizlik içinde, bir şartla giderim dedim. Babam,söyle bakalım dedi. Çubuğun incesinden kesmesini söyledim. Sebebini sordu. Elime vurduğunda bir kerede kırılsın, başka vuramasın dedim. Kabul etti ve bana ince bir çubuk kesti. Korku duygusu ile okula gittik. Öğretmenim durumu anlamış olacak ki, gülümsedi. Çubuğu aldı, baktı baktı. Halil çubuğun işe yaramazmış dedi. Meğer o çubuklar, trampet çubuğu yapılacakmış. 23 Nisana hazırlık yapılıyormuş.
Bir ikinci ödevi yeni aldım. Bu ödevi Öğretmen Okulundan Meslek Dersleri Öğretmenim Ali İhsan Yinanç verdi. Makalesine yazdığım yorumdan dolayı, benden ?Eğitim? ile ilgili makale yazmamı istedi. Elbette, onun gibi bir üstat dururken, eğitim konusunda makale yazmak benim haddim olamaz. Ancak ?ÖDEV? olduğu için, incesinden nar çubuğumu kestim ve karınca kararınca yazmaya başladım.
Eğitim, öğrenilen bilgilerin davranışa dönüştürülmesidir. Eğitim ile ilgili birkaç felsefi görüş vardır. İdealis Eğitim Felsefesi. Realist Eğitim Felsefesi.-Pragmatist (Faydacılık) Eğitim Felsefesi. Marksist Eğitim Felsefesi. Naturalist (Doğalcılık) Eğitim Felsefesi. Eğitim ile ilgili bu felsefi görüşleri ayrıntılarıyla anlatıp uzatmak istemiyorum. Ancak bu görüşlerin doğruları harmanlanıp, yeni bir sistem de oluşturulabilir. Bana sorarsanız, Naturalist Felsefi görüşü benimsiyorum. Çünkü bu görüşe göre gözlem ve deneye dayalı eğitim anlayışı benimsenmiştir. Eğitimin kökeni, eğmek sözcüğünden gelir. Hani deriz ya ?Çubuk yaş iken eğilir? İnsan için en uygun davranış kazanma yaşı ilkokul çağıdır. Çocuk ilk eğitim ve öğretimini ailesinden alır. Okul çağı geldiğinde en önemli etken öğretmendir. Diğer etkenler ise, arkadaş grupları ve çevredir. Öğretme olgusu, eğitim olgusuna göre daha kolay ve daha kısa vadelidir. Bir konuyu en fazla bir iki derste öğretirsin. Ama eğitmek, daha fazla emek ve çaba ister. Örneğin, diş bakımının yaralarını, bir derste öğretirsin. Diş fırçalama alışkanlığını ise, birçok kez tekrarla, birkaç günde ancak alışkanlık haline getirebilirsin. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Çocuğun diğer etkileşim unsuru arkadaş grubudur. Genelde bu unsurlar, çocuğun olumsuz davranışlar kazanmasında etkin olurlar. Örneğin; Sigara, içki, kumar gibi kötü alışkanlıklardır. Çocuk bu alışkanlıkları özenti sonucu kazanır. Aile ise çocuğa, düzenli olmayı, temiz olmayı, dengeli beslenmeyi ve saygı gibi davranışların kazandırılmasında etkin olur. Öğretmen ise, çocuğun edindiği olumlu davranışları pekiştirir. Olumsuz davranışlardan caydırıcı etkendir.
Eğitim öğretimin kalitesi, doğrudan öğretmenin kalitesine bağlıdır. Öğretmen kaliteli olursa, öğrenci kaliteli olur. Daha ileri götürürsek, toplum kaliteli olur. Çünkü toplumu oluşturan tüm bireyler öğretmen tarafından yetiştirilir. Kısacası öğretmen, toplum mimarıdır. Öğretmenin kalitesini yükseltmek için, öğretmenliğin alt yapısı olan, Öğretmen Liselerinden başlamak gerekir. En yüksek puanlı öğrenciler bu okullara alınmalıdır. Bilimsel eğitimle özenle yetiştirilip, doğrudan Eğitim Fakültelerine alınmalıdır. Orada iyi bir pedegoji,  pisikoloji, eğitim bilimleri gibi mesleki dersleri alırken, uygulamalı olarak yeterince pratik kazandıktan sonra görev verilmelidir. Elbette bu zorlu eğitimin sonunda,  bir doktora, bir hakime ödenen ücret kadar ücret verilmelidir. Ancak o zaman en kaliteli en zeki gençler öğretmenliği seçmek için yarışır. Yoksa sırf eski sisistemi değiştirelim yenilik olsun demekle yenilik olmaz. Eğitimde bunca sorun varken, bir de "Öğretmen performans değerlendirme sistemi" devreye koyuldu. 2019 da uygulayacakmış. Neymiş sistem; öğretmenin başarısını artırmak için miş! Öğretmenlere %15 veli,%25 müdür, %10 kedi kendine, % bilmem kaç öğretmen arkadaşı, % bilmem kaç da öğrenci...aha sana öğretmen değerlendirmesi. Bu sistem öğretmeni maymuna çevirmekten başka bir işe yaramaz. Performansın bir yolu vardır. O da öğretmeni iyi eğitip donanımlı olmasını sağlamaktır. Eğitim ile ilgili çok özlü sözler söylenmiş. Ama en ileri görüşlü en çağdaş sözler, Büyük önder Atatürk tarafından söylenmiştir. ?Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, yüksek bir toplum olarak yaşatır. Ya da esaret ve sefalete terk eder? Yine öğretmenlere hitaben, ?Öğretmenler,Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister? ?Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır? daha onlarca?Daha nasıl bir rehber arıyoruz. Amaç bu Milleti çağdaş medeniyet seviyesine yüceltmekse işte yol ve yöntem budur. Yok bu ülkeyi yıkmayı bölüp parçalamayı amaçlıyorsan şimdi olduğu gibi eğitimi liyakatsiz, yetersiz sözde eğitimcilere bırakırsın. Örnek mi ? Sosyal medyaya yansıyan, İstiklal Marşımızı söylemeyi bile beceremeyen Yozgat İl Milli Eğitim müdürü ve yardımcılarını eğitim camiasının başına getirirsen ki, Bu gün yüzüne çıkanı...16 Haziran 2017 tarihinde yapılan bir eğitim toplantısı. Video kayıtlıdır. İftira değil... Onlar da tüm okulları imam hatiplere dönüştürür. Okullardan felsefe derslerini kaldırır, müsbet bilim derslerini azaltır, eğitim öğretimi hurafelerle doldurup, sistemi çökertirsin. Adına da dindar nesil yetiştiriyoruz dersin. Bu sistem ile DİNDAR değil, DİNCİ ve KİNCİ bir nesil yetişir. Çünkü Siyasal İslamcı burjuvazi sömürü düzenini sürdürebilmek için, araştırmayan, sorgulamayan, teslimiyetçi bir nesil istiyor. Bu sistem milleti esarete ve sefalete sürükler. İslam aleminin birbirini boğazlamasının arkasında yatan temel problem bu eğitim sistemidir.

GÜNDEM

Cemevleriyle ilgili karar Resmi Gazete'de yayımlandı

Cemevleriyle ilgili karar Resmi Gazete'de yayımlandı

ASAYİŞ

Adıyaman’da uyuşturucu madde ele geçirildi

Adıyaman’da jandarma ekipleri tarafından durdurulan araçta uyuşturucu madde ele geçirildi.

ASAYİŞ

Düzensiz hurda taşıyan tırlara ceza yazıldı

Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde düzensiz hurda yükleyen tırlara ceza yazıldı.

SAĞLIK

Besni Nöbetçi Eczane 20.04.2024 Cumartesi

Bu sayfada, Besni konumunda bulunan, 20 Nisan 2024 Cumartesi gününden, 21 Nisan 2024 Pazar sabahına kadar Besni Nöbetçi Eczaneler listesi yer alıyor.