Sevgili okurlarım, Hiç düşündünüz mü?
Ülkemizde ne kadar genç işsizimiz var. Hepsi de pırıl pırıl, zeki, üstelik çoğu üniversite mezunu ailesinin eline avucuna bakan genç işsizimiz. Genç işsiz diyorum, evet bunu söyleyemekten de çok utanç duyuyorum.
İşte bu çocuklar gecelerini gündüzlerine katarak türlü imkansızlıklara rağmen okuyup mezun oluyorlar.
Ülkemizde bazı belediye başkanları belediyeler sanki tapulu mallarıymış gibi çocuklarını işe yerleştirip veya öyle gösterip maaş veriyorlar; bunlara Milletvekilleri çocukları da farklı statülerle danışman vb. olarak dahil. Bunların çoğu da, ilkokul-ortaokul mezunu hiçbir faydaları olmayan liyakatsiz insanlar. Fakat gel gör ki seçim zamanı bu şahıslar "biz çocuklarımızı ve akrabalarımız dahil hiçbirini işe almayacağız" diye söz veriyorlar. Söz konusu olmaması bile gerekirken. Fakat tam tersi tutum sergiliyorlar.
Şimdi soruyorum; tüyü bitmemiş yetimin hakkını nasıl ödeyeceksiniz, bu kadar genç işsizin vebalini bu çocukların ahını nasıl kaldıracaksınız?
Gel gelelim buna benzer bir konumuz daha var. Günlerdir Türkiye gündeminden düşmeyen ve asla hafızalardan silinmeyecek kendi seçmenlerinin nezdinde de bir o kadar yara alan bir haber. Kürşat Ayvatoğlu; sanırım hatırladınız. Bu şahıs lise mezunu olup milyonluk "lüks arabalara sahip, Ak Parti´li" büro elemanı bir genç; henüz 28 yaşında. Bu şahıs arabasında arkadaşlarıyla beraber seyahat ederken arkadaşları tarafından kokain çektiği görüntüleri Sosyal Medya da paylaşılarak tüm Türkiye´ye yakalandı. Ve sonrasında gözaltına alınarak verdiği ifade de; ben Kokain değil, "Pudra şekeri" çekiyordum diyerek aklanıp Mahkeme tarafından ev hapsine mahkum edildi. Ve sayesinde yeni bir buluş ortaya çıkmış oldu; pudra şekeri burundan çekilebiliyormuş. Bu görüntüler onların "Dindar" görünüp aslında ne olduklarını ortaya koyan nitelikte.
Ne içiyorsa içsin, kendi bileceği konu bizi hiç ilgilendirmiyor. Bizim merak ettiğimiz ve Türkiye´nin merak ettiği konu şu; bu genç arkadaş bu yaşta bu kadar serveti nasıl edindi. Arkasındaki güç kim. Bu arkadaş daha önce de Kastamonu belediyesi´nde müdür olarak görev almış, 2019 yerel seçimlerinde belediye yönetiminin değişmesiyle 8 ay işsiz kalıp ondan sonra bir referansla Ak Parti Genel Merkezi´nde Hamza Dağ´ın Özel kalem müdürü olarak görev yaptığı ortaya çıktı. Daha sonra Sayın Dağ tarafından yalanlanarak "Özel Kalemim değil; Ak Parti Genel Merkezi´miz de büro elemanımız" dedi.
Peki nerede, nasıl zenginleşti?
Belediye de çalıştığı dönemde zenginleştiği iddiası eski başkan tarafından yalanlanarak "Ayvatoğlu burada zenginleştiği iddiası tamamen asılsız" dedi.
Daha sonra bu soru Hamza Dağ´a soruldu, aynı şekilde o da yalanladı. Bir gerçek varki; bu şahsın macerası Kastamonu belediyesi´nde başladı. Bu şahıs sadece sıradan Ak Parti Genel Merkezi´nde çalışan bir büro elemanı ise bu kadar şatafatlı zenginliği orada elde ettiyse; Bir de bunun Ağababalarını yani demem o ki bir de üstünü düşünün... Bunları Parti Şarkısı da doğrular nitelikte;
Nereden, Nereye..!
