Erken seçim kararı alınmış.
Kimi, erken seçim diyor.
Kimi de, baskın seçim diyor.
Bu tür isimlendirmeler normal miş gibi geliyor.
Ama...
AKP adeta, ?BENİM DEDİĞİM OLUR? gibi lanse ediyor.
Bu kararı almanın kabadayılığını da elden bırakmıyor.
Toplum psikolojisine göre, ilk başlangıçta galip gelmeye çalışıyor.
İşte bu nedenle, bu seçim kararına, halk arasında ?Kaçış kararı? diyenler de var...
Diğer partilere bakıyorum.
İYİ PARTİ dışındakiler, ?istişare-mistişare´ diye zamanı boşa harcıyor.
Özellikle CHP, zamanı çokmuş gibi davranıyor.
Paniklemiş gibi görünmenin yeri yoktur politikada.
Bu sefer de, sağ seçmenin oyunu alacak aday ararsa CHP...
Sol seçmenin oyunu kaybetmeyi de göze almalıdır.
68 yıl oldu.
Bu arada, kaç seçim olduğunu anımsamıyorum...
Düşmekten hala ders alınmadı ise...
Bu seçim için de, CHP aynı hataya düşerse...
Peşinen kaybetmeyi kabullenmiş demektir.
Tam bağımsızlık ilkesine sarılan...
Bilimi rehber edinmiş...
Emeği değer bilen...
Haktan yana olan...
Adaletin bağımsızlığını savunan...
İçte ve dışta barışı esas alan...
Halka tepeden bakmayan...
CHP ilkelerini savunan, halka sıcak gelen adayını bir an önce saptamalı.
Adını, en kısa zamanda halka duyurmalıdır.
Genel Başkan da, Cumhurbaşkanı adayı olabilir.
Başkası da...
Adayın mensubiyeti, inancı ve cinsiyeti asla ve asla sorun değildir.
TC vatandaşlığı, en yüce değer olarak tanımlanmalıdır.
CHP adayı dik durmalı. Ama asla diklenmemelidir.
TC vatandaşı olan her kişinin Cumhurbaşkanı olmak istediğini gururla savunabilmelidir.
Yalnız CHP´nin değil; Türkiye´nin kazanacağına inanıyorum.
Zaman da bir değerdir.
Çok şey bilsen de...
Ürkekliğe gerek yok.
