Bu yazının benzerini bir kaç yıl önce yazmışım. O yazıdan bir kaç paragraf aldım. Çünkü değişen pek bir şey olmamış.
Siyaset bir toplumun olmazsa olmazlarındandır. Sabah gün ışığı ile açılan çay ocakları ikindi gölgelerinde vakit geçirmek için kümelenen insan topluluklarının sohbetlerine ana konudur siyaset. Ülkenin genel siyasi profili, sorunları günlük gazetelerde veya televizyonlarında yeterince yer işgal ettiğinde bahsettiğim alanlarındaki siyasi sohbetlerin konusu genelde yerel siyasettir.
Besni´nin siyaseten içine düştüğü son durum ile Bayburt´a konser vermek için gelen Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası konseri sonucu fikri sorulan Bayburtlu vatandaşın dediği ?Vallahi Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi? cümlesi ile çok güzel örtüşüyor ?Besni Besni olalı Böyle zulüm görmedi?
Adıyaman´ın il oluşundan sonraki 1957 genel seçimlerinden başlamak üzere her seçimde il siyasi gücünü zaman zaman % 50 hatta iki dönem +1 senatör ile elinde bulunduran Besni; 2002 den sonra AKP iktidarları döneminde 2002 ve 2015 yılında yapılan iki seçim olmak üzere toplam 3 dönem TBBM´de Adıyaman milletvekili sıfatı ile temsil edilemedi. Besni insanının gurbette aş, ekmek ve umut olur sözümüzün ispatı ise bu dönemlerde İki Besnilinin Gaziantep´te Mehmet Erdoğan ve İstanbul´da Oğuz Kaan Salıcı´nın milletvekili seçilmeleriydi. Bazı yerlerde bu durumu biraz espirili bir şekilde ?Biz Depleasman Fatihiyiz? kendi sahamızda iyi oynuyamıyor ancak; Deplasmanda iyi oynuyoruz diyorum.
Siyasi gücün olmamasının en net göstergesini geçtiğimiz günlerde Çomak merkezli çevre köylerde yaşanan Sel ve Dolu felaketinde gördük. İlçe Kaymakamı Sayın Ahmet Gencer´in bir kaç saat içinde köylülülerin yanında olması dışında ne bir Milletvekili nede Vali görenimiz olmadı. Acaba aynı sorun Kahta civarında yaşanmış olsaydı diye bir soruda insanın aklına gelmiyor değil.
Adıyaman siyasi gücünü elinde bulunduran iktidardaki siyasi erk; inatla Besni - Gölbaşı - Tut yani Göksu´nun öbür tarafını saha dışına atmak istiyor.
Top rakipten çıksada Hakem göz göre göre aut diyor. Ancak Eski milletvekili Mehmet Erdoğan´ın il başkanı olması bu yanlıştan dönüldüğünün ayak sesi olarak yorumlanabilir. Yani korner atışı ile top yeniden oyuna sokuldu.
CHP pencerisinden bakıldığındanda dışarısı net gözükmüyor. Selçuk Tabak´ın 1. sırada girdiği seçimde Besnililerden yeterli destek görmemesi. Bu seçimde 1. sıra adaylığını tartışmasız Adıyaman´a geçeceği yönünde yorumlanıyor.İlçe Başkanı Hakan Kılınç´ın dinamizmi ve gençliği ve pozitif enerjisi 2.sırada girdiği seçimi nasıl sonlandıracağı da ayrıca merak konusu.
İYİ parti zaten Mahmut Bozkurt´a teslim edilmiş durumda. Bu partinin ilçe olarak MHP´ye karşı güçlerini göstermeleri açısından ayrı bir önem taşıdığıda göz ardı edilmemelidir.
Bu konuda çok şey yazılabilir; ama ben yaklaşan seçimler nedeni ile konuyu çokta farklı yerlere çekmek veya bu sorunu kişiselleştirmek niyetinde değilim. Ama şu iyi bilinmelidir ki Besni´nin siyasi konumda içine düştüğü durumdan herkes belli oranlarda sorumlu ve suçludur.
Geçmiş siyasi olaylardan derlediğim güzel bir anı ile sizleri başbaşa bırakıyorum.
Yıl 1983
12 Eylül sonrası ilk genel seçimler yapılacaktır. Seçimlere katılan 3 siyasi partiden birisi olan liderliğini Necdet Calp´ın yaptığı Halkçı partinin Adana milletvekili adayı merhum Cüneyt Canver Besni odun pazarında miting yapmaktadır. Partinin ilçe başkanı merhum Halit Arıcak 1.Sıra milletvekili adayıda Kahta´dan Av. Sırrı Özbek´tir.
12 Eylül sonrası şoku halen üzerinden atamayan Merhum Halit Arıcak´ın ifadesi ile çok solcular ise Halkçı partiyi henüz sahiplenememiş ve cuntanın solu demekteler.
Cüneyt Canver´in mitinginden dönen merhum Haci Çil dayıyı çağıran çok solcular; Haci ammi hele anlat anlat ne dediler ?
Haci Amcanın cevabı gayet nettir
Valla ne dersin desin baana ne geraaa var
Tahirin oğlu (Halit Arıcak) bizi ŞAK ŞAK çalmıya topladı başına
biz şak şağımızı çaldık dedi....
Nur içinde yat
Haci Çil amca
Hiç merak etme
Artık hepimiz şak şakçı olduk...
