İnsanların günlük yaşamda gelecek kaygıları arttıkça bireysel yaşamda elde edemediği gelecek garantisi nedeni ile toplumsal konularda duyarsız kalmak zorunda kalıyor. Şehirlerimizin çoğunda kentlerin atık suları, fabrikaların kimyasal atıklarla dolu kirli suları insanların geleceğini tehdit etmekte her geçen gün kanser vakaları artarak nefes alan herkesi tehdit etmektedir. Bu günlerde haberlerde izlediğimiz Trakya´daki ergene çayının ölüm saçan vahameti gözler önünde, bu kentte bu kirlilik yeni değil, bu şehrin insanları, simsiyah zehir akan nehirde, en son balık 1999 da görüldü oda ölü idi diyorlar. Belediyelere verilen bütçelerin önüne bu konuda şart konulmalı arıtma tesislerini bakanlık yapmalı belediyenin bütçesinden kesmeli bu mutlaka olması gereken bir adım olmalı. Arıtma tesisi yapan Belediyelere bakanlık giderlerin önemli bir kısmını hibe olarak vermektedir. Birçok ilde, ilçede bu atık sular denetimsiz olarak tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde kullanılmaktadır, bu kullanım alanlarında denetlemenin olmadığı aşikârdır, bu nedenle bu konuda STK ların adım atmalarını. Konuyu kamuoyunda canlı tutmalarını bu kirlenmeye karşı hareket birliği sağlamalarını oluşturarak sonuç alabilirler.
