Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, arama kurtarma çalışmalarının hedef saptırma amaçlı sahte ihbarlar ve dikkat dağıtıcı eylemlerle engellendiği öne sürüldü. Bu tür eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından gerçekleştirildiği iddia ediliyor.
Güran’ın kaybolduğu günden itibaren yapılan arama kurtarma çalışmalarında, bazı kişilerin jandarma ekiplerini yanlış yönlendirmek için çeşitli provokasyonlarda bulundukları belirtildi. Özellikle, “Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir terlik bulunduğu” iddiasıyla, jandarma ekiplerinin bu alana yönlendirilmeye çalışıldığı, köyde bir yangın çıkarıldığı ve olağan dışı elektrik kesintileri yaşandığı gibi durumlar öne sürüldü.
Soruşturma kapsamında, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi R.A, ilk ifadelerinde olay günü Salim Güran’ın yanından ayrılmadığını ve tarlada birlikte olduklarını belirtmişti. Ancak, R.A’nın ifadesi, Salim Güran’ın beyanları ve telefon kayıtlarıyla çelişiyor. R.A, bu çelişkilerle ilgili herhangi bir açıklama yapmadı ve suçlamaları reddetti.
R.A’nın, Salim Güran’ın üzerine atılı suçları korumak için verdiği ifadelerin gerçeği yansıtmadığına dair şüpheler bulunuyor. R.A, tüm bu iddialara rağmen suçsuz olduğunu ve Salim Güran’ı korumadığını savunuyor. Tutuklu amca Salim Güran’ın beyanlarına göre, çeşitli tarlalarda ve diğer yerlerde geçirilen zaman dilimleri ile ilgili verilen bilgiler arasında tutarsızlıklar olduğu belirtiliyor.
Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği, R.A’nın suçlamalarla ilgili güçlü deliller ve çelişkili ifadeler nedeniyle tutuklanmasına karar verdi. Soruşturma hala devam ediyor ve olayla ilgili tüm delillerin toplanması bekleniyor.
Bu süreçte, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalabileceği ve tutuklama tedbirinin gerekli olduğu belirtiliyor. Soruşturmanın sonuna kadar devam edeceği ve şüphelilerin suçlamalara karşı savunmaları değerlendirileceği ifade ediliyor.