Binlerce yıl önce başlar ZEUGMA’ nın yazgısı,
Fırat’ın bereketli toprakları beşik olur ona. Medeniyetler gelir medeniyetler geçer üzerinden Tarihe paha biçilmez eser olur her bir taşı…
Zeugma Mozaik Müzesi, antik dönemden kalma mozaiklerin sergilendiği dünyanın en büyük müzelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Sergilenen mozaikler, mitolojik figürler, geometrik desenler ve günlük yaşamı yansıtan sahnelerle dönemin estetiğini ve yaşam tarzını yansıtıyor.
Bu mozaikler, Mezopotamya’nın beşiği olan Fırat Nehri çevresinde kurulmuş olan uygarlıklardan günümüze uzanan bir kültürel mirası temsil ediyor.
Büyük İskender’in komutanlarından Selevkos’un Fırat Nehri kıyısında kurduğu yerleşim, bölgeye ‘köprü başı’ anlamına gelen Zeugma adını kazandırmıştı.
Müzenin en önemli eserlerinden biri, Menad Villasının yemek odasında bulunan ve ‘Çingene Kızı’ olarak bilinen mozaik.
Kaçak kazılar nedeniyle toprak altında kalan bu mozaik, şans eseri bulunarak gün yüzüne çıkarıldı.
Mozaikteki şeffaf başlık, dağınık saçlar, belirgin elmacık kemikleri ve dolgun yüzü, kulaklardaki küpelerle tamamlanmış, kazı ortamında ‘Çingene Kızı’na benzetilmiştir.
Mozaikteki gözler ise bakanı her yönden takip edecek şekilde tasarlanmış, bu da eseri daha da ilgi çekici hale getirmiştir.
Mozaikle ilgili farklı rivayetler bulunmakta; bazıları eserin Büyük İskender’in portresi olduğunu, diğerleri ise Menadlardan birisini temsil ettiğini öne sürmektedir.
Besni’den Gelen Tarihî Eserler*
Adıyaman İli, Besni İlçesi’ne bağlı Suvarlı Beldesi, İkizce Mevkii’nde gerçekleştirilen kurtarma kazıları, kaçak kazılarla tahrip edilen bir alanda önemli buluntulara ulaşmış.
Adıyaman Müzesi Müdürlüğü tarafından yürütülen kazılarda, Kuzey de mozaik tabanı iki şerit kuşağı içinde mavi, beyaz ve turuncu tesseralar kullanılarak geometrik motiflerle bezendiği gözlemlenmiştir.
Güneyde açığa çıkarılan bu mozaik üzerinde dağ keçisi ve kuş figürleri bulunmakta ve mavi, turuncu, siyah ile beyaz tesseralar kullanılmıştır.
Çingene Kızı