Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

42 günlük Bebeğin Mezarını Değiştirdiler

Besni´de 21 yıl sonra çocuk sevinci yaşayan Ali ve Gülay Bozköse çifti hayatının şokunu yaşadı. Doğumundan 42 gün sonra vefat eden çocuklarını toprağa veren acılı aile mezarlığa ziyarete gittiklerinde çocuklarını defnettikleri yerde bulamadı.

Besni´de 21 yıl sonra

21 yıl beklediler
Besni´de 21 yıllık evli Ali ve Gülay Bozköse çiftinin çocukları olmuyordu. Bozköse çiftinin 21 yıl sonra erkek çocukları dünyaya geldi. Erken doğum nedeniyle 42 gün Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi´nde tedavi altına alınan Yusuf Salih isimli bebek tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bozköse ailesi hayatını kaybeden ve 21 yıl bekledikleri bebekleri Yusuf Salih´i Besni Hıra mezarlığına defnetti.
Ziyarete gittiklerinde
Hayatının şokunu yaşadılar
Bozköse çifti hayatını kaybeden Yusuf Salih isimli bebeğin mezarını ziyarete gittiğinde büyük bir şok yaşadılar. 
Bebeklerini gömdükleri yerde bulamayan Bozköse çifti mezarın açıldığını fark ederek durumu polise bildirdi. Olay sonrası çalışma başlatan Besni İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri konuyla ilgili 4 kişi gözaltına aldı.
?Mezarın yerini
Eniştem değiştirmiş?
Olay sonrası açıklamalarda bulunan Baba Ali Bozköse; ?Mezarın yerini eniştem ve beraberinde 3 kişi 50 TL karşılığında değiştirmiş. 21 sene sonra cenabı Allah bize bunu verdi. Bu çocuğumuz Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi kadın doğum bölümünde doğdu ve 42 gün sonra vefat etti. Biz oradan Besni Belediyesine telefon açtık ve bize bir yer ayarlayın, çocuğumuzu getirip gömelim. Belediye ekipleri gelip burayı eşmişler ve bizim hiçbir şeyden haberimiz bile yoktu. Geldik, mezar hazır ve biz çocuğumuzu defnettik.
Misafirlerimiz kalkıp gitti, bizde yedinci gün çocuğumuzun mezarına geldik. Geldiğimizde çocuğumuzun mezarının tahrip olduğunu gördük. Taşların farklı yerlere götürüldüğünü ve dağıldığını gördük ve 155 polisi aradım.  Polisler olur mu çocuğun buradadır deyince mezarı açın ben çocuğumu görmek istiyorum dedim. Tekrardan Yusuf denen şahsın yanına gittiler, o dedi ki çocuğu oradan almışlar başka yere defnetmişler. Biz polis ekipleriyle gidip bu şahısları bulduk ve polisler 2 kişiyi aldı getirdi ve farklı yere defnettiklerini söylediler.
Bende oradan Savcılık talebiyle aldım ve eski yerine getirdim defnettim. Bunlar ifadesinde demiş ki belediye 9 yıl önce burayı bize söz verdi ve ben oraya gömüleceğim diyesiymiş. Elinde belge falan hiçbir şey yok, ne var peki deyince zeytin ağacı var, ben zeytin diktim demiş. Bu söyledikleri ifade tamamen çürütülüyor.
?Hiç mi yüreğiniz sızlamadı??
Polis ve savcıyla beni çağıralardı ve yapılması gereken işlemi kendi istekleri üzerine kalkıp yapan bir şahıs ve şahıslar, bunu yapan 4 kişi. Bu tek kişi değil ve bunun içerisinde bir tanesi anne, şu mezarı kazarken hiç mi yüreğin sızlamadı. 4 kişisiniz ve cahil değilsiniz, yaşlı başlı insanlarsınız. İçinizden bir tanesi demedi mi ki ne yapıyorsun? Bir tanesi araç temin ediyor, diğeri 50 TL karşılığında çocuğu mezardan çıkarttım diyor. 50 TL. karşılığında eğer cenaze mezardan çıkartılıyorsa, bu şahsa ben 100 TL verdiğimde neler yapar?
Bu şahıs gerçekten akli dengesi bozuksa bunun bir akıl hastanesine yatması gerek. Eğer değilse cezasını çekmesi lazım. Bunların içinde bir tanesi en çok canımı acıtan, kim; benim eniştem. Araba temin eden, kazma kürek temin eden, evde buluşup çay kahve içtikten sonra bunu gerçekleştiren benim eniştem.
?Haberimiz olmasa boş
Mezarı ziyaret edeceğiz?
Ben bunu gerçekten anlamak istiyorum sebep ne? Yer meselesiyse yeri burada duruyor. Ben bunu sayın savcımıza da söyledim, yeri burada ve dilediği gibi cenaze defnedebilir. Ben burayı kendim belirlemedim, Adıyaman´da hastanedeyken belediye belirlemiş. Biz geldik cenazemizi defnettik. Bu dünyada tek, hazine kazmak için kazabilirsin, define bulmak için kazabilirsin ama 42 günlük çocuğu neden yerinden çıkarırsın.
 Buranın içerisine taş doldurmuşlar, üzerine toprağı yığmışlar, benim haberim olmasa ve bilmesem bayramda seyranda geleceğim ve boş mezarı ziyaret edeceğim, belki de boş mezarı yaptıracağım ve çocuğum burada deyip çekip gideceğim. Çocuğumun mezarını açıp üzerine büyük taş koymuşlar. Büyük kayanın altından ben çocuğumu çıkardım. Bunları yapan benim eniştem ve yıllardır konuşmuyorduk. Benim düşüncem intikam almak için, ama bu bir çocuktan bir cenazeden değil, bir insandan ve yaşayandan intikam alınır. Ben buradaydım bana geleceğine ölmüş çocuğuma ve cesede gelmiş? dedi.
Anne Gülay Bozköse; ?Ne
Umutlarla, hayallerle bekledim?
“Çocuğumun mezarının açılmasıyla karşılaştık. Ne yapacağımızı, ne edeceğimizi bilemedik ve polisi aradık. Ben bu çocuğu 21 yıl boyunca ne umutlarla, ne hayallerle bekledim. Kaymakamlığın, şuranın, buranın kapısını çalarak bu tüp bebeği yaptırım bir tane bebeğim olsun diye uğraştık. O da oldu, bu hale getirdiler. 4 kişi hiç mi acımadılar, hiç mi yürekleri acımadı, hiç mi şu el kadar çocuğa yürekleri acımadı. Nasıl kıydılar bilmiyorum. Şu kıyafetleri işledim fakat biricik yavruma giymek nasip olmadı. Allah´ım önce bize yardım etsin, o kişileri de Allah´a ve devletimize havale ettim. Devletimizin her şeyi yapacağından eminim? diye konuştu.  
Anne Gülay Bozköse yüzünü dahi göremediği çocuğunun mezarı başında gözyaşlarına boğulurken, bebeğine diktiği ve giydiremediği kıyafetleri mezarının üzerine bıraktı.