AGD’den Müslümanlara karşı yapılan şiddet olaylarına tepki

  Myanmar Hükümetinin Arakanlı Müslümanlara yönelik tüyler ürpertici katliamı tüm dünyanın gözü önünde sürmektedir. Arakan’da Müslümanlara ait ibadethane, okul ve evler içinde insanlar varken kundaklanılmakta ve yakılmaktadır. En son Yangon şehrinde Müslümanlara ait bir okul yakılarak 13 çocuk şehit edilmiştir. Öte yandan 110 binden fazla Arakanlı Müslüman çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilmiş durumdalar. Muson yağmurların yaklaştığı […]

 
Myanmar Hükümetinin Arakanlı Müslümanlara yönelik tüyler ürpertici katliamı tüm dünyanın gözü önünde sürmektedir. Arakan’da Müslümanlara ait ibadethane, okul ve evler içinde insanlar varken kundaklanılmakta ve yakılmaktadır. En son Yangon şehrinde Müslümanlara ait bir okul yakılarak 13 çocuk şehit edilmiştir.
Öte yandan 110 binden fazla Arakanlı Müslüman çatışmalar nedeniyle yerlerinden edilmiş durumdalar. Muson yağmurların yaklaştığı bir dönemde bu kadar insanın güvenli bir barınma imkanından mahrum oluşu da endişe vericidir. Yakılarak öldürülmekten kaçan insanlar şimdi boğularak ölme tehlikesiyle karşı karşıyalar. Çünkü bölgede yağışlarla birlikte şiddetli seller ve taşkınlar yaşanmaktadır.
Bangladeş Müslümanlarının öncü isimleri ve Müslüman birçok bilim adamı Bangladeş’te halan tutuklu bulunmaktadır. Arakan ve Bangladeş’te Müslümanların eş zamanlı olarak baskı ve zulümlere maruz kalması elbette küresel sistemin efendilerinin bilgisi dahilinde ve gözleri önünde olmaktadır.
Afganistan’a, Irak’a, Libya’ya sözde demokrasi ve insan hakları getirmek için askeri müdahale yapan ama netice itibariyle bu ülkeleri yağmalamak için işgal eden Batı’nın Arakan’da ve Bangladeş’te yaşanan gelişmeler karşısında sessiz kalması bizi şaşırtmamaktadır.
Yeraltı zenginliklerini yağmalamak için Mali’yi işgal eden Fransa yine bu ülkede terörist faaliyetlerine devam etmektedir. 
Sözde Türkiye’den özür dileyen İsrail Gazze halkına karşı tutumunu daha da sertleştirmiştir. Akdeniz’de Gazeli balıkçılara altı mil olan avlanma bölgesi sınırını üç mile indirmiştir. Öte yandan Gazze’yi aklına estiğinde bombalamaya devam etmektedir.
Suriye göz göre göre bir iç savaşa sürüklenmiş, bu ülkedeki çatışmaların son bulması için de tek bir adıma atılmamıştır.
Netice itibarıyla çatışmadan, kargaşadan, terörden beslenen bir küresel sistem vardır. Irkçı emperyalizmin kafa yapısı budur. Gerektiğinde etnik ayrımcılığı, gerektiğinde mezhep faktörünü, gerektiğinde inanç farklılığını gündeme getirerek bu bölgelere fitne tohumları ekerek kanlı yeryüzündeki kanlı iktidarlarını güçlendirme gayretindedir.
Değerli Basın Mensupları,
Gerek Arakan’ da ve Bangladeş ’de yaşananlar, gerekse de Suriye ve Mali’de yaşananlar ümmetin sahipsizliğinin bir göstergesidir.
İki milyara yakın Müslüman nüfusun gerektiği gibi organize olamaması bu zulümlerin bu coğrafyalarda yaşanmasının temel sebebidir.
Bu zulümlerin her biri uluslar arası tüm İslami platformlarda gündeme getirilmelidir.
Myanmar ve Bangladeş hükümetlerine her türlü platformda gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.
Etnik ve mezhepsel farklılıklar körüklenerek oluşturulan çatışma ortamlarında ise taraflar sağduyuya çağrılmalıdır.
Müslüman ülkelere NATO ve benzeri yabancı müdahalelere müsaade edilmemelidir.
Müslümanların oluşturduğu tüm sivil toplum kuruluşları Müslüman ülkelerin hükümetlerini bu meselelerde daha duyarlı olmaya çağırmalıdır.
Her ülkeden ve inançtan erdemli insanlara yaşanan bu katliamlar, işgaller ve yağmalar doğru bir şekilde anlatılmalıdır.
Yaşama hakkı, mülkiyet hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, ailenin ve neslin korunması hakkı, akıl sağlığının korunması hakkı her insanın temel hakkıdır ve bu hakların korunması hususunda ivedi bir biçimde önlemler alınmalıdır.
Emperyalist ülkelerin ve İsrail’in İslam coğrafyası üzerindeki tasallutuna karşı direnç geliştirmenin en etkili yolunun hakkı üstün tutan İslam Birliği’nin kurulması olduğu unutulmamalıdır.          
 

Exit mobile version