Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Azimşehrin Tanıkları: Muharrem Kaleağası

  Muharrem Kaleağası: 3

 
Muharrem Kaleağası: 3 Ekim 1938 yılında Aşağı şehirde dereli obasında doğdum.Aşağışehrin Fotoğrafçı  sonraların arzuhalcisi Horuzun oğlu Zeyrek Kaleağası’nın  oğluyum. İlk ve Orta okulu Besni’de okudum. Yatılı Gaziantep  ilk öğretmen okulundan mezun oldum.6 Aralık 1964 tarihinde Necmiye hanım ile evlendim.Haluk,Feray  ve Figen isminde 3 çocuk babası,  Elif ve Ozan isminde iki torun dedesiyim.
Hasan Emre : Çıraklık ile  İlk ve Orta okul dönemlerinizi anlatırmısınız ?
Muharrem Kaleağası : Okul dışında 1948-1954 yılları arasında dokumacılık şaaertliği yaptım masıra sardım.1954-1959 yılları arasında Rahmetli  Şıho Fırat ve Tutluoğlu Mahammet dayının yanında savan dokudum.İlk okulda en yakın arkadaşlarım ; İsmet Şüküroğlu (Veteriner), İsmet Şan (Bankacı),Şahin Dağlaraşar(Şöfer), Mehmet Çubuk, Ahmet Hanay, Şevket Erdoğan (Bankacı) ve Şükrü Kaleağası(Avukat).

Orta okulda ise M.Mustafa Saraç (Öğretmen), Şekip Önder (Gazeteci), Ahmet üstün(Öğretmen), Fevzi Nergiz’ di.
Hasan Emre : Aşağı Şehir Esnaflarını anlatırmısınız ? Örneğin aklınızda kalan farklı meslek gruplarından birer ikişer sayabilirmisiniz ?
Muharrem Kaleağası : Hangi birini sayayım ki ; isim olarak örnek vermeyelim çünkü hepsi biribirinden üstün insanlardı. Esnaflar… esnaflar…. hepsi gözümün önünden film şeridi 
gibi geçiyor; Bazan gezmeye gittiğimde benim bile aklım ermiyor.O devasa çarşı o kadar yere mi sığmış ?  (Gözleri doluyor) hele hele köşger pazarı o daracık yerde nasıl o kadar büyükmüş, Çarşı camisi ve karşısında ki sıra sıra dükkanlar o uçuruma nasıl monte edilmiş.
 Hasan Emre : Aşağı şehşirdeki eviniz ve komşularınız hakkında bilgi verirmisiniz ?
Hasan Emre : Aynı şekilde Bağ Obası desem ?Muharrem Kaleağası : Bugünkü Haci Zeyrek Türbesinin altında Dereli obasının kenarındaydı evimiz. En yakın komşularımız Boyaçı Çollov (Şaşmaz), İbrahim Doğru, Osman Karaman (dedem), Berber Ali Kaleağası, Kevcalı Hanifi’nin babası Ali Soylu.
Muharrem Kaleağası : Bağ obamız Sarılar 
obasıydı; en yakın komşularımız Tutlu oğlu Ağa dayı,Hacı Ali Yayla, Bayburtlu Zeynep deze ve Kasap Hasanlar (Sabak) dı. Sarılar obası 15 Ağustos 1954 tarihinde  menfur bir olay yaşadı u hadisede Haci Çete ve Sait isminde iki hemşehrimiz hayatlarını kaybettiler. Bu olay Besni için göç yollarının dahada hızlanmasına yol açtığını hep düşünürüm.
Hasan Emre : Peki sayın hocam böyle tam yaz mevsimine rast gelen Ramazan aylarında teravih namazları nasıl kılınırdı ?
Muharrem Kaleağası : Yaz mevsimlerinde teravih namazları bağ obalarında kılınırdı yakın bağ obaları veya müstakilen bir bağ obasında merkezi bir evinin sekisi suvanır ve ramazan için hazırlanırdı. Merkez camileri teravih namazı için gece  açılmazdı çünkü kentte gece bekçileri ve birkaç varlıklı ailenin konak şeklindeki evlerini özel olarak bekleyen bekçilerden başka kimse olmazdı. Bildik tanıdık görevli imamlar veya yetmedği yerde ehil insanlar namaz kıldırmak için görev alırlardı. Mesela bizim sarılar obasında terevih namazı cumanın oğlu Mustafa Cila’nın evinin yanında Elşefe Hoca tarafından kıldırılırdı.
Hasan Emre : Hocam görev yaptığınız süre içerisinde hangi idarecilerle çalıştınız  Aklınızda kaldığı kadar ?

Muharrem Kaleağası : Gaziantep öğretmen okulundan mezun olduktan sonra 20 Eylül 1959 tarihinde başlayan öğretmenlik hayatımı, ilk üç ayını Adıyaman merkeze bağlı Fırlaz köyünde 
geçirdikden sonra   Besni Merkez Namık Kemal İlk okulunda  altı yıl görev yaptım sonra 1966 yılında Dumlupınar ilkokuluna atandım. 20 Eylül 1999 yılında orada  noktaladım. Görev yaptığım süre içerisinde Namık Kemal ilk okulu müdürü  Bekir Eğilmez di. Dumlupınar ilk okulunda ise sırası ile Şevket Dutlu, Abdurrahman Yardımlı, Nazım Tabakçı, Fikriye Savaş ve Ahmet Dinç ile çalıştım.
Altbaş üst baş çarşıların uzardı, Hasan Emre : Peki hocam ; Ellerinizden öpüyorum.Son olarak bizim aracılığımız ile okurlarımıza neler söylemek istersiniz ? Bu arada güzel şiirlerinizden iki dörtlükle bitiryoruz sohbetimizi.
Herkes sattığını, rafa dizerdi.
Kimisi kalaycı, kimi köşkerdi
Nerde çekiç muştan Aşağışehir
 
Hafızlar camide mevlüt okurdu,                                          
Cemaat el açar, dua ederdi.
Görevliler tas tas şerbet verirdi,
Nerde hafızların Aşağışehir
 

Muharrem Kaleağası : Öncelikle senin bu hizmetini takdir ediyor bende gözlerinden öpüyorum.Ayrıca seninde öğretmenin olmak ayrı bir gurur veriyor bana. Besni tarihini özellikle yeni neslin iyi analiz etmeleri gerekir.Geçmiş esnaflığın edep ve adap kurallarının bilinmesi bazan yazılarla bazan şiirlerle hatırlanması gerekir.Herkese selam,sevgi ve saygı dileklerimle sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum.