Açıklamasında Öğretmenlerin bugün yaşadığı sorunlara da değinen Bahçeci, “Öğretmenlerimizin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, Cumhuriyet döneminden bugüne geçtiğimiz yıllar içinde sürekli gerilemiştir.” dedi.
Milli hedeflerden uzak müfredat programı
Bahçeci şöle devam etti: Bilindiği gibi 24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mektepleri’nde, yaşlı, genç, çocuk, kadın… Herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir. Millet Mektepleri’nin açılışı ve ATATÜRK’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.
Ne yazıktır ki bugün 1928’de Millet Mekteplerinin açılışının gerçekleştiği, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Başöğretmenliği kabul ettiği günlerin coşku ve heyecanından çok uzaktayız. Oysa Başöğretmen, 1923’te belirlediği ve eğitim ordularından beklediği hedefi: “Bir millet muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır. (1923) sözleriyle dile getirmişti. Bugün, o irfan ordusu; milli hedeflerden uzak müfredat programlarıyla, kaderine terkedilmiş ödeneksiz okullarıyla, geçim sıkıntısı çeken kadrolu öğretmenleriyle, iş güvencesi elinden alınmış sözleşmeli öğretmenleriyle, içler acısı bir duruma düşürülmüştür.
4+4+4 ile Öğretim Birliği’ne darbe vurulmuştur
Öğretmenlerimizin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, Cumhuriyet döneminden bugüne geçtiğimiz yıllar içinde sürekli gerilemiştir. Özellikle son dönemde eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler, 4+4+4 eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbe dönemi olmuştur. Okul dönüşümleri, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama hevesi, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesi öğretmenlerin yaşadığı sorunları daha da derinleştirmiştir.
Öğretmen yetiştirme süreci siyasallaştırılarak çökertilmiş, öğretmenliğin saygınlığı da bundan büyük zarar görmüştür. Son yıllarda siyasi iktidar tarafından öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen söylem ve tutumların süreklilik kazanması, Alo 147 gibi isimsiz ihbar hatlarının kurulması, öğretmene yönelik şiddet eylemlerini artırmıştır. Bu tür olaylar sonucunda hayatını kaybeden ya da ciddi sağlık problemleri yaşayan öğretmenler bulunmaktadır.
Öğretmenlerin alım gücü %41,6 oranında düştü
Biliyoruz ki milletvekili maaşlarını öğretmen maaşları ile eş tutan Atatürk’ün düşüncesinden uzaklaşılmış, öğretmenlerin alım gücünde çok fazla bir düşüş yaşanmasına neden olunulmuştur. 2002 yılında mesleğe yeni başlayan bir öğretmen maaşı ile 24 çeyrek altın alırken, 2014 yılında sadece 14 çeyrek altın alabilmektedir. Bu hesaba göre 2002 yılından bu yana öğretmenlerin maaşlarındaki alım gücü %41,6 oranında düşmüştür.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen; Başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, Mustafa Fehmi Kubilay’ın, Mustafa NecatiBey’in, Hasan Ali YÜCEL’in, İsmail Hakkı TONGUÇ’un, Fakir BAYKURT’un izinden giden Atatürkçü, Cumhuriyetçi, ilerici, devrimci öğretmenlerimize olan güvenimiz sonsuzdur.
Öğretmenler hiçbir baskıya boyun eğmeyecekler
Biliyoruz ki Atatürk’ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençleri yetiştirenler, dün olduğu gibi bugün de hiçbir baskıya boyun eğmeyecek, her türlü olumsuzluğa rağmen Atatürk devrimlerinin ve Cumhuriyetin aydınlığını yaymaya devam edeceklerdir. Çünkü onlar : “Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır.” diyen önderlerinin bu sözünün ne anlama geldiğini çok iyi idrak edeceklerdir.
Atatürkçü Düşünce Derneği Besni Şubesi olarak tüm öğretmenlerimizin 2014 yılının 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü, 1928 yılı 24 Kasım’ında yaşanan coşku ve heyecanla kutlamayı umut ederek, Bu önemli günde görevi başında şehit düşen öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, güzel yurdumuzun dört bir yanına Atatürk ve onun kurduğu Cumhuriyetin aydınlığını taşımış ve taşımaya devam eden tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz.