Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Besni’de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Coşkuyla Kutlandı

Besni’de, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Programı, Hükümet Konağı önünde coşkuyla gerçekleştirildi. Programa, Besni Kaymakamı Çağlar Partal, Besni Belediye Başkanı Reşit Alkan, Ak Parti Besni İlçe Başkanı Murat Güner, İl Genel Meclisi Üyeleri, kamu kurum ve kuruluş amirleri, sivil toplum kuruluşu üyeleri, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Besni'de, 15 Temmuz Demokrasi

Programın açılış konuşmasını Besni Belediye Başkanı Reşit Alkan yaptı. Başkan Alkan konuşmasında; “Binlerce yıldır yaşadığımız bu coğrafyada, nice savaşlar, nice afetler, nice yıkımlar yaşadık ve her defasında vatanımıza sahip çıktık. 19 Mayıs 1919’da yaktığımız bağımsızlık ateşini, özgürlük mücadelesinin son halkası olduğunu düşünmüştük. Fakat aradan geçen yüz yıla yakın bir zamandan sonra 15 Temmuz 2016 gecesi hiç beklemediğimiz bir yerden haince ve alçakça bir saldırıya maruz kaldık. Bu milletin öz sermayesiyle alınan namlular bu sefer halkına doğru çevrilmişti. O gece bu ülkenin evlatları kim olduğunu ve temellerinin nerelere dayandığını, vatanın, bayrağın ve namusun nasıl müdafaa edileceğini tüm dünyaya bir kez daha göstermiş oldu. 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla sokaklara dökülen bu aziz millet tıpkı bin yıl önce Malazgirt’te, 717 yıl önce Söğüt’te, 571 yıl önce İstanbul’da olduğu gibi Anadolu topraklarında, hayat alanı olmanın ötesinde istikbali olarak gördüğünü tüm dünyaya ispat etmiştir.” ifadelerine yer verdi.

‘Liderine güvenen bir milletin,

milletine güvenen bir liderin destanı’

Konuşmalarının devamından ise; “Umutlarımıza, hayallerimize, özgürlüğümüze pranga vurulmak istenen o karanlık gecede tüm Türkiye’de olduğu gibi, yüreği iman, vatan, bayrak sevgisiyle dolu Besni’mizin vatanperver insanları da o gece sokağa çıkıp vatanına, milletine sahip çıktı. Biliyorsunuz Besni’li şehitlerimiz de vardı. O gece Ankara’daydık. Cumhurbaşkanlığı Küllüyesine gittiğimizde düşük ve orta segmentte araçlar ve çoğu sanayide çalışan, bu milleti seven insanlar vardı. Buradan şunu söylemek istiyorum. Ne zaman bu ülkenin başı dara düşse, yine düşük ve orta gelirli insanlarımız canla başla bir davaya vatan, millet, bayrak, için koştuğuna orada şahit olduk. İşin seyri birinci ikinci üçüncü geceden sonra değişti ve orada lüks araçtan ilk gittiğimiz yerlere gidemedik maalesef. Onun için bu vatana sahip çıkan evlatların, hemşehrilerimizin, yarında yine bu vatan için hiç gözünü kırpmadan, düşünmeden, dert etmeden, geriye bakmadan, gelip yine bayrağına vatanına, milletine sahip çıkacaktır. Liderine güvenen bir milletin ve milletine güvenen bir liderin yazdığı 15 Temmuz Destanının yıldönümünde tüm şehitlerimiz rahmetle anıyor, gazilerimize acil şifalar diliyoruz. Allah birliğimizi ve beraberliğimizi  daim eylesin. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Allaha emanet olun, rabbim bir daha böyle darbelerin, hiçbir taraftan yaşanmayacağı veya yaşamayacağımız, torunlarımızın da görmeyeceği bir ülkede yaşamayı nasip etsin. Hepinize saygılar selamlar.” Şeklinde konuştu.

Belediye Başkanı Reşit Alkan’ın konuşmalarının ardından, konuşmasını yapmak üzerek kürsüye Besni Kaymakamı Çağlar Partal davet edildi.

Kaymakam Partal; “Sayın Başkanlarım, kıymetli mesai arkadaşlarım, ülkemizin kıymetli protokolü, kadirşinas Besnililer, sizleri saygıyla selamlıyorum. 15 Temmuz hain darbe girişiminin, isyan girişiminin 8. Yıldönümünü bugün idrak ediyoruz. O gece 15 Temmuz çok karanlık ve umutsuz bir şekilde milletimiz, devletimiz ve ülkemiz için başlamıştı. Milletimizin imkânlarıyla güçlenen ve bu gücü tamamen kendilerinden kaynaklandığını düşünen hainler ordumuzun içinde, kurumlarımızda yuvalanmışlardı. Artık işi o noktaya getirmişler, o kadar güç zehirlenmesi içine girmişlerdi ki bu millete, bu devlete her şeyi yapabileceklerini düşünüyorlardı. Çünkü temelinde işbirlikçileri de vardı. Bir yerlerden de emir talimat alarak bu ülkeyi bölebileceklerini bu milleti esir edebileceklerini düşünüyorlardı. Bu güç zehirlenmesi içerisinde, işte o gece milletin imkânları, millete döndü. Bu anlamda ilk başta ağır bir umutsuzluk ve karanlık bir gece bizim için başlamıştı. Ama bu hainler şunu hesaplamamışlardı. Tabi her şeyi kolay elde ettikleri, bir yerden direktifle elde ettikleri için millete de yabancılaşmışlardı. Ama Türkiye’de, Türk milleti vatanın, ülkenin, devletin bekası söz konusu olduğunda her şeyi bir kenara bırakıp olaya her zaman el koymuş, gereğini yapmıştır. O gece de sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla, Türk milleti bağımsızlığının tehlikeye düştüğünü, vatanın bütünlüğünün tehlikeye düştüğünü görüp, meydanlara inerek milletin azim ve kararlılığının zaferi getireceğini tüm dünyaya haykırdı.” şeklinde konuştu.

‘1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı arasındaki

tarihsel süreci tekrar canlandırmak istediler’

Konuşmalarının devamında ise; “Bugün fotoğraflarda da görüldüğü gibi Besni’de bu çağrıya kayıtsız kalmamış, bu çelik iradeye katkı sunmuştur. Bu anlamda sizleri kutluyorum. Besnililer o gece, Besni’de ne olacak, bir şey olmayacak dememişler, herkesi, kadını, çocuğu, 7’den 70’e bütün kesimler sokaklara inip, bütün ayrılıkları bir köşeye bırakarak, bir araya gelmiş yekvücut olabilmişler. Bu, ,Türk milletinin çok önemli bir özelliği ve biz bin yıldır bu coğrafya da bu özelliğimiz yaşatıyor. Belki de o gece 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla millet bu umutsuz geceyi parlak zafere çevirmeseydi şu an bambaşka konuları görüşüyorduk, bambaşka düşünceler içerisindeydik. Türklere Türkiye’ye, Türk milletine neresi bırakılacak, ülkemizin neresi kopartılacak, neresi işgal edilecek… Muhtemelen senaryo buydu. Bu isyan girişimiyle de aslında 1. Dünya Savaşıyla Kurtuluş Savaşı arasındaki tarihsel süreci tekrar canlandırmak istediler. Bu da bize gösteriyor ki bu süreci yaşatanlar hiçbir zaman bundan vazgeçmiyorlar. Bizlerin uyanık olması lazım, her zaman mücadele etmemiz lazım, evet türk milletinin azim ve kararlılığı her zaman milleti, devleti kurtarmıştır, kurtarmaya da devam edecektir. Ama bizler hiçbir zaman unutmamalıyız ki bu oyunlar, bu operasyonlar devam edecektir. Biz güçsüz kaldığımız anda bunlar tekrar ortaya çıkmaya çalışacaklardır. Bu sebeple herkesin üstüne düşen çalışmayı en iyi şekilde yapıp uyanık bir şekilde milletimizi, ülkemizi, devletimizi geleceğe taşımanın gayretleri içerisinde olması lazım. Bu umutsuz geceyi parlak, muhteşem bir zafere dönüştürmek çok maliyetli oldu. Büyük bedeller ödendi. O gece birçok şehitimiz gazimiz oldu. Bu bedeller sayesinde biz bu parlak zafere ulaştık. Onların bu fedakârlıkları hiçbir şekilde ödenmez. Onlara şükranlarımızı sunuyoruz. Bugün bu haldeysek, onların o geceki kahramanlıkları, fedakarlıkları sayesinde bizler bu haldeyiz. Bu Türk milletinin sinesinde her zaman var ve hiçbir zaman ölmüyor. Belki geçtiğimiz dönemlerde, olağan dönemlerde bu ölmüş gibi gelebiliyor. Bu özllikler artık kaybedildi, bunlar bir daha olmaz denildiği anda millet tehlikeye düştüğünde, devlet tehlikeye düştüğünde, liderlerinin, o gece sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla herkes kenetlenip olaya el koyarak bu parlak zaferi bizlere hediye etti. Kurtuluş Savaşı’nda da Mustafa Kemal Atatürk’ün Amasya Genelgesinde de çok güzel anlattığı gibi milletin geleceğini, milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır diyor. Bu milletin azim ve kararlılığı her zaman kendi bağımsızlığı vatanın bütünlüğü noktasında bir vücut olarak hareket ediyor. Ama büyük bedeller her zaman da Türk milleti bu bedelleri ödemeye hazır ve hiçbir zaman da kaçmıyor. Bu vesileyle bu bedeller ödeyen, bu toprakları bizlere vatan yapan, vatan olarak kalması için canlarını, gözlerini kırpmadan feda eden şehitlerimize, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Onların aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.” İfadelerinde bulundu.

Konuşmaların ardından 15 Temmuz’a dair şiirler seslendirildi. Program, ilahi dinletisi, sinevizyon gösterimi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın canlı yayındaki konuşması, sala okunması ve ikramlarla sona erdi.