BEV Mütevelli heyeti üyelerinden Prof. Dr. Mükremin Altıntaş, çok sert açıklamalarla Besni Eğitim vakfından istifa etti.
Kuruluşundan bu yana Besni Eğitim Vakfı’ında yükümlülüklerini getirmeye çalıştığını söyleyen Altıntaş, istifa mektubunda, Vakıf üyeliğinde onur duyduğunu ancak, yapılan hataların ve yönetimin keyfi uylamalarının kendisini bu noktaya getirdiğini belirtti.
10 madde halinde istifa gerekçelerini ortaya koyan ve tespitler yapan Mükremin Altıntaş, 2008 yılında Genel Kurulda kabul edilen yeni Vakıf Senedini, Yönetimin yürürlüğe koyup sahip çıkmadığı bunun yerine 2013 yılında kuruluş senedine bir kısım ulamalar yapılarak 25 Mayıs 2013 günü yapılan genel kurul toplantısından geçirildiğini ifade etti.
İstifa dilekçesinde bir çok konuya değinerek eleştirilerde bulunan Altıntaş, Vakıf üyelerinin 2010 yılından önceki aidat borçlarının silinmesini de ağır bir dille eleştirdi.
Şöyle ki; “Vakfın 25.05.2013 günü yapılan genel kurul toplantısında 2010 yılından önceki yıllara ait ödenmemiş aidatların silinmesi vakıf senedine de, vakıflar kanununa da aykırıdır. Ne demek birikmiş aidatların silinmesi. Vakıf aidatını ödemeyenin vakıf mütevelli heyetinde ne işi var. Gönüllü olarak dahil olduğu vakfa aidat bile ödemeyen bir kişiden ne yarar beklenebilir. Bir yandan vakıf giriş aidatını, yıllık aidatını ödemediği ve ödememeyi sürdürdüğü halde üyeliği devam edecek, genel kurula katılacak, kararlarda oy kullanacak, belki de vakıf organlarına seçilerek vakfı yönetecek. Olacak şeymi bu. Burası siyasi partimi ki delege yapmak gibi böylesine sorumsuz ve ilgisiz kişiler vakıf üyesi yapılıyor. Bu vakfın manevi kişiliğine de hakarettir.”
Altıntaş İstifa mektubunda şunları söyledi.
“Vakfımızın kurucu üyelerinden olarak bugüne kadar vakfa karşı yükümlülüklerimi yerine getirmeye çalıştım. Katılabildiğim genel kurul toplantılarında bildiğim alanlarda görüş ve önerilerimle yararlı olmaya çalıştım. Özellikle vakıf senedinin yenilenmesi için bana verilen görev doğrultusunda, komisyonun diğer üyeleri ile birlikte çok ciddi çalışmalar yaptım.
Vakfımızın, eğitim ve Besni’nin kültür ve turizm değerlerinin tanıtımı alanındaki hizmet ve katkılarından her zaman övünç duydum.
Her aşamada görüş ve önerilerimi yazılı olarak sundum. Ancak üyeliğinden onur duyduğum vakfımızdan aşağıdaki gerekçelerle istifa ediyorum.
1- 24.05.2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, çok ayrıntılı biçimde yapılan tartışmalar sonucunda “oy birliği” ile kabul edilen “vakfın yenilenmiş senedi” yönetim kurulu tarafından gerekli yasal işlemler yapılmayarak yürürlüğe sokulmamış, genel kurul üyeleri de “oy birliği” ile kabul ettiği yeni vakıf senedine sahip çıkmamış, kararının arkasında durmamıştır. “yenilenmiş vakıf senedinin” yürürlüğe konulması yerine kuruluş senedine bir kısım ulamalar yapılarak 25.05.2013 günü yapılan genel kurul toplantısından geçirilmiştir.
2- 24.05.2008 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında kabul edilen, vakfın daha etkin olması ve “eğitim bayramlarında” katkıları talep edilen besni kaymakamlığı ve besni belediye başkanlığının doğal mütevelli heyet üyeliği “yenilenmiş vakıf senedinde” yer aldığı halde, 25.05.2013 tarihinde yapılan genel kurulda değiştirilen vakıf senedinde yer almamıştır.
3- 97 kişilik mütevelli heyet üyeleri arasında vakfın yönetim kurulu üyeliğine seçilecek kimse yokmuş gibi, vakıf mütevelli heyeti üyesi olmayanların yönetim kurulu asil yada yedek üyeliğine seçilmesi kabul edilir bir durum değildir. Vakıf yönetim kurulu asil ya da yedek üyeliğine seçilecek kadar değerli görülen kişilerin öncelikle mütevelli heyet üyeliği sıfatını kazanmaları gerekirdi.
4- 25.05.2013 günü yapılan genel kurul toplantısında kabul edilen vakıf senedinde vakıf yönetim kurulu üyelerine ücret ya da huzur hakkı verilebileceği hükmü yer almaktadır. Bir hizmet ve yardım amaçlı kurulan vakıf ve dernek gibi kuruluşlarda yönetim kurulu üyelerine ücret ya da başka adlar altında bir ödeme yapılması usulden değildir. Özellikle de bev’in amaçları ile bağdaşabilir hiç değildir. Vakıf senedinde böyle bir hükmün varlığı gelecekte kötüyü kullanmaya imkan verebilir düşüncesindeyim.
5- Vakfın her yıl yapılan genel kurul gündeminin hazırlanması ve genel kurula sunulan bilanço ve gelir tabloları ile tahmini bütçelerin bütün uyarılara rağmen yanlışlığı devam ettirilmektedir.
6- Besni’de kız öğrenci yurdu yaptırılmak üzere Besni Belediyesinden arsa alımı için üyelerden aidat dışı ek paralar toplanmış, bu para Belediyeye yatırılmış ancak arsa alınamamış, vakıf Belediye tarafından adeta aldatılmış, vakfın parası üç yılı aşkın bir süre Belediye tarafından kullanılmış, sonuçta Belediye yurt yapılmak üzere ödenmiş para karşılığında üç adet dükkanı vakfa satmak suretiyle borcunu kapatmıştır. Vakıf yönetim kurulu da dükkan alımı hususunda Vakıf genel kurulundan bir karar almak gereğini bile duymamıştır.
7- Son olarak vakıf yönetim kurulu tarafından telefon mesajı ile yapılan bir duyuru ile Besni Belediyesince 120.000.-Tl. Bedelle tahsisi yapılan arsaya “BEV Kültür Merkezi” yapmak üzere üyelerden aidat borçlarını ve sonraki yıllar aidatlarına mahsuben ödeme yapmaları talep edilmektedir. Besni Belediyesi ile yaşanmış öğrenci yurdu arsa skandalının arkasından, konuyu genel kurulda tartışmadan, bütçeye böyle bir ödenek koymadan, genel kuruldan karar almadan, böyle bir satınalma işlemine girişmek, vakıf yönetim kurulunun yetkisinde değildir. Kişiler kendi özel şirketleri ile ilgili diledikleri kararı alabilir, ancak burada vakıf adına satınalma kararı almaya genel kurul yetkilidir.
8- Vakfın 25.05.2013 günü yapılan genel kurul toplantısında 2010 yılından önceki yıllara ait ödenmemiş aidatların silinmesi vakıf senedine de, vakıflar kanununa da aykırıdır. Ne demek birikmiş aidatların silinmesi. Vakıf aidatını ödemeyenin vakıf mütevelli heyetinde ne işi var. Gönüllü olarak dahil olduğu vakfa aidat bile ödemeyen bir kişiden ne yarar beklenebilir. Bir yandan vakıf giriş aidatını, yıllık aidatını ödemediği ve ödememeyi sürdürdüğü halde üyeliği devam edecek, genel kurula katılacak, kararlarda oy kullanacak, belki de vakıf organlarına seçilerek vakfı yönetecek. Olacak şeymi bu. Burası siyasi partimi ki delege yapmak gibi böylesine sorumsuz ve ilgisiz kişiler vakıf üyesi yapılıyor. Bu vakfın manevi kişiliğine de hakarettir. Bu kişileri vakıf üyesi yapan yönetim kurulu üyeleri görev ve yetkilerini kötüye kullanmışlardır.
Böylesi yararsız ve hiçbir katkısı olmayan kişileri vakıf üyesi yapmak yerine, rahmetli babaları Mehmet Erdemoğlu’nun vasiyetini yerine getirircesine gerek Besni’ de, gerek Gaziantep’te ve gerekse yurdun başka yerlerinde yaptırdıkları tesislerle topluma karşı sosyal sorumluluklarını cömertçe yerine getiren Erdemoğlu ailesinden çok sayıda kişi vakıf üyeliğine kazandırılmaya çalışılmalı idi. Erdemoğlu ailesinin gönüllü olarak yaptıkları hizmetler tam da vakfın amaçları ile uyum göstermektedir.
9- Vakfın 25.05.2013 günü yapılan genel kurul toplantısında kabul edilen tahmini bütçe gerçekçi değil, ciddi değil, tümü ile hayalidir. Sadece bir örnek vermek istiyorum. Vakfın halen 97 üyesi bulunduğu halde tahmini bütçede 2013 yılında 50 üyeden yıllık 400.-TL. Tahsil edileceği varsayılarak vakıf geliri hesaplanmış, demek ki üyelerin yarısından aidat tahsil edilmeyecek demektir. Bir süre sonra bu tahsil edilmeyen aidatlar da silinecek, ancak aidat ödemeyen bu üyeler vakıf üyesi sıfatını taşıyacaklar, genel kurul toplantılarına katılacaklar, yüksek fikirlerini belirtecekler, kararlarda oy kullanacaklar, belki yönetim veya denetim kurullarına seçilip vakfı yönetecekler, kendileri aidat ödemedikleri halde diğer üyelerin aidatlarını ödemeleri hususunda karar alıp, yazı çıkaracaklar. Vakıf ta böylesi bir garabetin yolu açılmıştır.
10- 25 Mayıs 2013 günü yapılan genel kurul toplantı tutanağını okuduğumda, genel kurula fiilen katılan 40 üyenin, yönetim kurulu faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablosu ile denetçi raporu üzerinde hiçbirinin söz almadığını, görüş bildirmediğini üzülerek gördüm. Genel kurul toplantıları yönetim kurullarının geride kalan bir yıl içindeki yaptıklarının, yapmadıklarının, eksik yaptıklarının, yanlış yaptıklarının, iyi ve güzel yaptıklarının konuşulduğu, tartışıldığı, değerlendirildiği platformdur. Türkiye’nin değişik yerlerinden masraf ederek gelen üyelerin hiç bir görüşünün, önerisinin, katkısının olmamasını yadırgadığımı belirtmek isterim.
Bir hizmet, bir çalışma kişilerin kendi bilgi alanlarındaki katkıları ile zenginleşir, daha yararlı hale dönüşür. Tabi yönetim mevkiinde olanlarında bu katkılara değer vermeye açık olması koşulu ile. Ben kurucu üye olarak kendi bilgi alanımda yararlı olma çabamda başarılı olmadığımı düşünerek, yukarıda belirttiğim gerekçelerle vakıf mütevelli heyet üyeliğinden istifamı arz ediyorum. Gereğinin yapılarak vakıf üyelik kaydımın silinmesini talep ediyorum.
Besni Eğitim Vakfının hizmetleri ve başarıları benim için övünç kaynağı olmaya devam edecektir. 16.09.2013”
