Çifçinin prim parasına icra konulması büyük tepki topladı. Av. Cüneyt Göğüş çiftçiye haklarını aramaları konusunda çağrıda bulunurken AKEDAŞ’ın son dönemde birçok kanunsuz uygulamaya imza attı şeklinde kamuoyunda ciddi bir memnuniyetsizlik olduğunu belirtip, “Çiftçi sanki kaçacakmış gibi icra işlemleri yapılması açıkçası kamuoyunda ciddi manada bir tepki doğurmuştur. Buna bölge siyasetçilerinin ve bölgede sorumluluk üstlenecek insanların el atması beklenmektedir.”
Geçtiğimiz sayıda manşetten duyurduğumuz Pamuk Prim ödemelerine AKEDAŞ’ın el koyması haberine ilçemiz avukatlarından Cüneyt Göğüş destek vererek, uygulamanın hem yasal hemde etik olmadığını söyledi.
Gazetemizi ziyaret ederek açıklama yapan Göğüş, çiftçilerin haklarını araması gerektiğini vurgulayarak, derhal hukukçulara danışarak bu konuyla ilgili yardım almalarını ve gerekli mercilere bildirmeleri gerektiğini söyledi.
Göğüş konuyla ilgili yaptığı açıklamadı; “Bilindiği gibi Adıyaman ilinde tarımsal sulama abonelerinin çok büyük bir kısmı Besni İlçemizde bulunmaktadır. Yarısından fazlası hatta. İlçemiz çiftçisi devletin yapması gereken tarımsal sulama yatırımlarını bizzat kendisi öz kaynaklarıyla bankadan kredi kullanmaiiyle yapmıştır. Bu şekildede sulu tarım üretimi yapmaktadır. Susuz arazilerin sulu hale getirmiş ve burada tarımsal üretim yapmaktadır.
Birçok ilçede, Kahta olsun, Samsat olsun, Urfa’nın birçok ilçesinde bizim çiftçimizin yaptığı yatırımlar devlet tarafından hazırlanmaktadır ve sıfır enerji maliyetiyle çiftçiye su sağlanmaktadır. Çiftçinin böyle bir fedakarlık yapmasına rağmen elektrik faturalarını zamanında ödemeyen çiftçilerimizin hem enerjileri kesilmiş hemde devlet tarafından destekleme primi olarak gönderilen paralar üzerine AKEDAŞ tarafından Adıyaman 1. ve2. Asliye Hukuk Mahkemelerinden alınan ihtiyati haciz kararları ile haciz konulmuştur. Bu ihtiyata ise vatandaş arasında Yıldırım Haciz de denilmektedir. İhtiyata haciz genel olarak uygulama şekliyle kaçması muhtemel olan alacakların tahsili için bir tedbir olarak öngörülmüştür. Bu da borçluya tebligat yapılmadan, eğer borçlu kaçacak durumda ise ve ya mallarını kaçıracak durumda ise vadesi gelmiş kesinleymiş bir borç var ise uygulanan bir icra yöntemidir.”
Çiftçi idareyle uzlaşmak zorunda bırakılmaktadır
“AKEDAŞ tapulu taşınmazları olan çiftçilerimizin tapularına haciz koymak yoluna gitmek var iken tamamen ticari işletmelerini çevirebilmek için kullandıkları zorunlu paralar olan destekleme primlerinin üzerine haciz koymayı seçmiştir. Biz bunun uygun olmadığını düşünüyoruz. Öncelikle Adıyaman Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olmadığını düşünüyoruz. Etkisiz mahkemeden ihtiyat haciz kararları alınmıştır. Çünkü bilindiği üzere tarımsal sulama aboneleri tüketici kanununa tabidir. Tüketici Kanununa tabi olan işletmelerde de tüketicinin bulunduğu yer mahkemedir, yetkilidir. Yetkisiz mahkemeden ihtiyat haciz kararları alınarak çiftçinin eli kolu bağlanmakta ve idareyle uzlaşmak zorunda bırakılmaktadırlar.”
AKEDAŞ çiftçiye sanki kaçacakmış gibi davranıyor
“AKEDAŞ’ın son dönemde birçok kanunsuz uygulamaya imza attı” şeklinde kamuoyunda ciddi bir memnuniyetsizlik vardır. Bununla birlikte son haciz olayları birleştiğinde çiftçinin mağdur edilmesine yönelik, sanki kaçacakmış gibi icra işlemleri yapılması açıkçası kamuoyunda ciddi manada bir tepki doğurmuştur. Buna bölge siyasetçilerinin ve bölgede sorumluluk üstlenecek insanların el atması beklenmektedir. Bizede bu çerçevede görüp sorulmuştur. Bizimde düşüncemiz budur.
Türkiye’nin tamamında çiftçilerin elektrik borçlarının olduğu muhakkaktır. Bu elektrik borçlarının ödenmesi yine zorunlu olan bir unsurdur. Çiftçiler elektrik borçlarını demelidirler. Ancak bu ödeme ne zaman yapılmalıdır? Bu ödeme çiftçinin hasılat döneminde eline para geçtiği dönemde yapılabilir. Onun dışında gelirinin olmadığı dönemlerde çiftçiden bu paranın tahsil edilmeye çalışılması çiftçiyi mengene arasına almak onu zor durumda bırakmak anlamına gelmektedir. Yine AKEDAŞ’ın diğer bölgelerde olmadığı şekilde, Cumartesi günleri, Pazar günleri tüketicinin elektriğini kestiği onları mağdur ettiği şeklinde de kamuoyundan ciddi manada şikayetler gelmektedir.
Bilindiği üzere Göksu Edaş yani Adıyaman’ı ve Kahramanmaraş illerini kapsayan elektrik işletim hakkı AKEDAŞ şirketine devredilmiştir. AKEDAŞ şirketine devredilirken bunun belirli bir prosedür içinde yapılması zorunluluktur. Biz çiftçinin bu şekilde mağdur edildiğini düşünüyoruz. Hukuki haklarını aramaları gerektiğini düşünüyoruz.
Çiftçi faturasında kullanmadığı bedelleri ödüyor
Çünkü çiftçilere gönderilen faturalar içerisinde sayaç okuma bedeli kaçak kullanım bedeli gibi birçok kullanmadığı halde ödemek zorunda bırakıldığı kalımlar vardır. Mahkemelerden bu konuda vatandaşın itiraz haklarının bulunduğunu yine belirtmek istiyoruz. Birçok çiftçi bunu yine mahkemelere taşımış ve mahkemelerden tedbir kararı almışlardır. Bu hususta dur demek öncelikle hukukçuların görevidir. Bununla birlikte işletme hakkını devralan şirketin bakanlık tarafından da denetlenmesinin bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda da bölge Milletvekillerimiz bilgilendirildiği takdirde Bakanlıkla görüşerek, hukuksuz, hukuka uygun olsa bile hayatın olağan akışına aykırı olan, alacakların tahsilat dönemine denk gelecek şekilde ayarlanması noktasında ki çalışmaların takip edileceğini düşünüyoruz. Sayın Milletvekilimiz, İlçe Milletvekilimiz, İl Milletvekillerimizin bu konuda bilgilendirildiği takdirde durumdan vazife çıkararak, gerekli hassasiyeti göstererek takipte bulunacaklarını düşünüyoruz. Bu anlamda tüm çiftçilerin haklarını korumalarını ve bu konuda hukukçularla irtibata geçerek onlarla görüşerek, hakların korumalarını tavsiye ediyorum.” dedi.
Elektrik üretim ve dağıtım işi kamusal bir görevdir
Avukat Cüneyit Göğüş, elektrik üretimi ve dağıtım prosedürü ile ilgili de açıklamalarda bulundu ve AKEDAŞ’ın haksız olduğunu söyledi. Bu kapsamda elektrik işinin de kamusal bir görev oluduğun vurgulayan Göğüş; “Elektrik üretimi ve dağıtımı işi bilindiği üzere kamusal bir görevdir. Buna elektrik alacağının tahsilatı yapılırken borcunu ödemeyen bir müşteriden, esnafın alacağını ne pahasına olursa olsun alması yaklaşımıyla yaklaşılması mümkün değildir. Yanı borçludan ne pahasına olursa olsun ben alacağımı kurtarayım, bunun içinde yapılması gereken her türlü icra işlemini yapayım mantığıyla elektrik borçlarının tahsilatıyla hareket edilemez. Çünkü elektrik dağıtım işi kamusal bir görevdir. Bunun her ne kadar da özel bir şirkete devredilmiş olsa da, elektrik dağıtım işi özel sektörün de yine bu kamusal hassasiyetle davranması ve üretim aşamasına gelmiş, hasılat aşamasına gelmiş ürünlerin enerjilerini keserek onları idareyle anlaşmaya zorlama yolunu seçmemesi gerekir, diye düşünüyoruz.
Bir de bu elektrik faturalarının içerisinde kaçak kullanım bedeli açma kapama ücreti vs. birçok haksız olduğunu düşündüğümüz, daha önce tüketici mahkemelerinde karara bağlanan ve tüketiciden talep edilmesi mümkün olmayan kalemlerinde talep edilmesi yasaya aykırı olarak değerlendirilmektedir. Bunun yanında ihtiyati haciz kararlarına da bizim çiftçilerimizin itiraz etme imkanı vardır. Bilerttiğim gibi Adıyaman İlinde hakkında icra takibi yapılan tarımsal sulama abonelerinin çok büyük bir kısmı sadece Besni’de bulunmaktadır. Dolayısıyla AKEDAŞ’ın yaptığı harekette olumsuz olarak en fazla etkilenen ilçe yine Besni ilçesidir. Besni halkının çiftçisinin diğer ilçelere göre daha aydın daha kültürlü, hakkını daha iyi koruyabilen insanlar olması nedeniyle biz haklarını hukuksal çerçeve içerisinde korumaları gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.