Başkan Dişkaya açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Bugün sizlerle Adıyaman´da basını susturmaya yönelik olanı biteni paylaşmak üzere bir araya geldik. Bu toplantımızın 6 radyomuzda, bütün internet gazetelerimizden ve sayfalarımızdan canlı yayınlandığını belirterek sözlerime başlıyorum.
Maalesef bu gün üzücü biraz da can sıkıcı konular ile karşınızda olmak durumunda kaldık. Onun için üzüntümden başlayayım ifade edeyim. Ülke genelinde olduğu gibi ilimizde maalesef basın susturulmaya çalışılıyor. Ben kamuoyu önünde çok dikkatli konuşan, özellikle bazı konularda hassasiyetleri bulunan bir kurumun başında olan birisi olarak paylaşmak durumunda kaldım.
Durumun can sıkıcı noktasını varsın kamuoyu hesaba katsın. Net bir şekilde söylüyorum Adıyaman´da basın susturulmaya çalışılıyor. Basını susturmaya çalışan kim? Bizim aradığımız bu ve bizde enerjide konu ile ilgili mücadelede azminin olduğunu herkes bilir bunu sonuna kadar kullanacağız.
Adıyaman´da basını susturmaya çalışan kim? Neden bunu söylüyorum nereden bu noktaya geldik? Sistemli bir şekilde ilimizde basının üstüne kurulmaya çalışıldığını ibretle seyrettiğimiz bir baskının varlığını hissetmedik gördük. Oysa 24 saat canla başla çalışan basın mensupları bütün saldırılara maruz kalan basın mensupları devletten 15 bin 20 bin maaş almadan devleti milleti ülkesi ili için çalışan basın mensupları hırsızlıkları deşifre eden basın mensupları yolsuzlukları deşifre eden basın mensupları. Şimdi bu kadar ulvi bu kadar kutsal bir görevi ifa eden basın mensuplarına karşı son bir hafta 10 gün içerisinde olanları ben kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
20.05.2021 tarihinde saat 10.30´da basın tabelası olan bir arkadaşımızın basın mensubu olan aracın başına polis gider ve ilgiliyi çağırır o aracın sahibi gelir.
Buyurun efendim basın tabelasını asmanızın mahsurlu olabilir mahsurlu diyorsanız kanun buysa sökeriz hayır sökme olmaz aracınızı karakola götüreceğiz buyurun gidelim. Sonra iki tane arkadaşımızı maalesef karakola götürdüler karakolda yarım saat tutanak tuttular yarım saatten sonra nereden gelirse bir emir gelir o arkadaşlarımıza şimdi burayı iyi dinleyin KOM şubeye götürdüler basın mensubu KOM şubeye götürülüyor ve KOM şubede tam iki saat bu arkadaşlarımız sözde sorgulanıyor.
Arkadaşlarımızın Adıyaman Gazeteciler Cemiyeti´nin vermiş olduğu tanıtım kimlik kartlarına el konuluyor bunları taşımanız suçtur, biz size bunu taşıttırmayız denilip elinden alınıyor.
Bu birinci yorum çok sevdiğim çok da değer verdiğim Emniyet müdürümüze ve yetkililerimize buradan arz ederiz bu emri veren kim bu planı yapan kim bu basın kartlarına el koyan el koyduran güç kim bu güç karanlık bir güç devletin içinde zafiyeti olan insanlar olabilir ben devleti bunları ayıklamak üzere bu konuyu da açığa çıkarmak üzere buradan çağrı yapmak zorundayım basın mensupları benim şerefimdir basın mensupları AGC´nin onurudur ben bunu çiğnetmem bununda böyle bilinmesi lazım akabinde Cumhuriyet Başsavcılığına gittik savcı beyle görüştük sayın savcı nedir bu? Sayın savcımızın konu ile ilgili haberi yok böyle şey olur mu diyor. Akabinde emniyet ve savcılık görüştü zannediyorum sorun bir şekilde çözüldü ama bizim aradığımız şu bu operasyonu bu iki kimlik kartını el koyduran kim bu talimat kimden geldi bu yönlendirmeyi kim yaptıysa bunu yapan ve yaptıran yanlış bir adam bunun mutlaka tespit edilip bununla ilgili yasal işlemi yapılması esas can sıkan konumuz ADIYAMAN GAZETECİLER CEMİYETİMİZİN yönetim kurulu üyesi olan, Medya Tek gazetesinin sahibi RadyoTek radyosunun sahibi Selahattin ALPTEKİN kardeşimiz radyosundan çıkmak üzereyken asansör kapısında birilerinin saldırısına uğradı ve bu saldırı sonucu darp edildi. Bu darp doktor raporu ile belgelendi emniyette konu itikal etti ve az önce aldığım bir duyum saldırganın yakalandığı yönünde ne derece bilmiyorum ama dün alınan kimlik kartlarımız bugün de basın mensubumuza yapılan bu fiili saldırı arada bir bağ mı var birileri düğmeye mi bastı basına bir komplomu var biz bunun süratle ortaya çıkarılmasını devletten bekliyoruz. Özellikle Selahattin kardeşimize yapılan bu saldırının kimler tarafından yaptırıldığını hangi haberden rahatsız olanların bunu yaptırdığı mutlaka ortaya çıkmasını bu kişinin son 10 günü bütün telefon görüşmelerinin mutlaka açığa çıkarılması ve bu adam ile ilgili gerekli yasal işlemin en ağır şekilde yapılmasını bütün basın camiası olarak bekliyoruz. Biz bu konuyu güney doğu Anadolu bölgesinde gazeteciler federasyonunun gündemine düşüreceğiz çünkü basına olan bu saldırıyı bizim kabul etmemiz mümkün değil basın susturulmaya çalışılıyor. Halkın sesi gazetesinin sahibi yanımızda. Arkadaşımız bir haber yapıyor ve bu haberinden sonra aldığı tehdit telefonlarının haddi hesabı yok. Bir taraftan haber yapıyor basın mensupları bir taraftan halk saldırıyor. Diğer taraftan basın kimlik kartını taşıyor emniyet KOM şubeye alıyor biz şartelleri indirelim mi basını susturalım mı? birileri bunu mu istiyor o vesile ile basın mensuplarının can güvenliklerini sağlanmasını Selahattin ALPTEKİN´e yapılan saldırıyı yapanın bütün teferruatı ile ortaya çıkarılmasını tetikçinin peşinde değiliz bu tetiği çektirenin kim olduğunu bu saldırıyı kimin yaptığını mutlaka ortaya çıkarılmasını talep ediyoruz özellikle emniyet teşkilatımıza saygı değer Müdürümüzü de basın mensuplarımızın ne şekilde KOMA alınabildiğini kimlerin aldırdığını hangi gerekçeyle alındığını hangi yasaya dayalı olarak aldırıldığından kamuoyuna açıklanmasını en azından bizi bilgilendirmesinden fayda olduğu kanaatindeyim halkın sesi ile ilgili arayan arkadaşlarımıza açıkçası beni üzdüler bir gazeteci haber yapıyor siz onu arayıp tehdit eder hakaret eder küfür ederseniz basın işini yapamaz basın susar basın susarsa halk susar bunlar hep emekçi insanlar canını dişine takmış bir haber peşinde
Koşup haksızlığa hırsızlığa arsızlığa karşı eden bu insanlara bu yapılmaz bu duygu ve düşünceler sorusu olan arkadaşlarımız varsa soru alabilirim eğer arkadaşlarımızın sorusu yok ise ben bu konular ile ilgili ve yetkili kurumlardan bütün bu cevapları beklediğimi bir kez daha arz ederim, toplantıya katılan arkadaşlara teşekkür ederim”