Açıklamalarında öğretmenlerin, zorlaşan ekonomik koşullarla karşılaştığını vurgulayan Horuz, 4+4+4 kesintisiz eğitim sistemi ile ilgili de eleştirilerde bulundu. Eğitim Sen Besni İlçe Temsilcisi Hüseyin Horuz şu ifadelere yer verdi: “Türkiye’de öğretmenler 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü yıllardır birikerek artan ve çözüm bekleyen sorunlarıyla karşılıyor. Öğretmenlik mesleği açısından uluslararası genel kabullerin simgesi sayılan ve dünyanın çok sayıda ülkesinde her yıl 5 Ekim’de kutlanan Dünya Öğretmenler Günü’nü Türkiye’deki öğretmenler, her gün biraz daha zorlaşan ekonomik, sosyal, mesleki, özlük ve demokratik sorunlarla karşılıyor.
AKP hükümetinin öğretmenlere dair haksız politikaların bir sonucu olarak okullarımızda iş ve can güvenliğimiz tehlikeye düşmüştür. Bunun en açık ve en acı örneklerinden biride çok kısa süre önce bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybeden meslektaşımız Rabia Sevilay DURUKAN’dır. Öğretmenimizi bir kez daha sevgi ve saygı ile anıyoruz.
4+4+4 Eğitim sistemiyle öğretmenlerin yükü giderek artmaktadır. Öğretmenlerimiz norm fazlası duruma düşürülmüştür. Eş durumu atamalarının yapılmaması ve norm fazlası öğretmen açığının kapatılması gerekçesiyle çözüm olarak sunulan alan değişikliği tamamen işin içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. 4+4+4 Eğitim sistemiyle yalnızca öğretmenler değil öğrenciler de mağdur olmuştur.
Eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretileceği yerde bu sorunların her yıl katlanarak artması, öğretmenlerimizi olumsuz yönde etkilemeyi sürdürüyor. Çalışma ve yaşam koşullarımız sürekli olarak zorlaşırken, giderek daha fazla sayıda öğretmen farklı statülerde esnek ve güvencesiz çalıştırılarak birbirine rakip haline getirilmeye çalışılıyor. Ataması yapılmayan binlerce işsiz öğretmenin ataması hala yapılmamıştır. Öğretmenlerin yıllardır çözüm bekleyen sorunlarının çözülmediği aksine sorunların giderek arttığı aşikârdır.
Ülkemizde eğitim sistemi yıllardır çözülmeyen sorunlar, sıkıntılar içindedir. Eğitimin asli unsuru olan öğretmenlerimiz de kalıcı çözümler üretilmeyen sorunlardan doğrudan etkilenmektedir. Dolayısıyla eğitim sistemi mesleğine küsmüş, yabancılaştırılmış öğretmenler aracılığıyla sürdürülmeye çalışılmaktadır. Bütün bunların üzerine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in öğretmenlerin “üç ay” tatil yaptığını iddia etmesi ve öğretmenleri üç yılda bir sınava tabi tutarak bir yeterliliklerini ve performanslarını ölçmeyi planladıklarını açıklaması bardağı taşıran son damla olmuştur. Bugün eğitim sisteminde yaşanan sorunların sorumluları, ülkenin dört bir yanında fedakarca çalışan öğretmenlerimiz değil; eğitimin ve öğretmenlerin sorunlarının çözüm taleplerine kulaklarını tıkayan siyasi iktidardır.
Eğitim Sen üye ve yöneticilerine yönelik soruşturma, baskı ve sürgünler, 10 yıllık AKP iktidarı döneminde daha da yoğunlaşmış; çok sayıda üye ve yöneticimizin en temel sendikal ve demokratik eylemleri soruşturmalara, sürgünlere, gözaltı ve tutuklamalara gerekçe olarak gösterilmiştir.
Öğretmenlerimize insanca yaşayabilecekleri, nitelikli hizmet verebilecekleri çalışma ve yaşama koşulları yaratılmalı; bunun için de başta maaşlar olmak üzere mesleki ve özlük hakları insan onuruna yaraşır düzeye yükseltilmelidir. Kaybedilme noktasına gelen mesleki saygınlığın yeniden kazanılması için, öğretmen yetiştirme ve istihdam politikalarının uluslararası standartlara uygun ve bilimsel bir anlayışla ele alınması ve tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlarının çözülmesi gerekmektedir.
Eğitim Sen olarak, sistem tarafından dayatılan her türlü haksız ve hukuksuz uygulamanın ancak tüm öğretmenlerin birleşik ve örgütlü mücadelesiyle kırılabileceğine inanıyoruz. Öğretmenler, hem eğitim sisteminden kaynaklanan olumsuzlukları hem de kendi hakları ile ilgili yaşadıkları sıkıntıları sendikaları aracılığıyla çözebilir, alternatif bir eğitim sisteminin oluşturulmasına katkı sağlayabilirler.
Eğitim Sen olarak, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü öğretmenlerin birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak görüyoruz. Bu durumun bir gereği olarak, yaşadığımız sorunlara kalıcı çözümler üretilmesi, parasız, bilimsel, demokratik, eğitim hakkının yaşam bulması için; özgür ve demokratik bir Türkiye talep eden herkesi Eğitim Sen’de örgütlenmeye çağırıyoruz.”