İŞVERENİN DEĞİŞMESİ HALİNDE İŞCİ HAKLARI

Çalışma hayatında işyeri devri sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. İşverenlerin yaşadığı ekonomik krizler, işyerinin satışı veya kiralanması gibi sebepler ile işyerlerinin el değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. İşyerinin kısmen veya tamamen devri halinde devir anında mevcut olan iş sözleşmeleri işçinin korunması ve iş güvencesinin sağlanması açısından bir bütün olarak başkaca bir işleme gerek olmaksızın devralan işverene geçmektedir. İşyeri […]

Çalışma hayatında işyeri devri sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. İşverenlerin yaşadığı ekonomik krizler, işyerinin satışı veya kiralanması gibi sebepler ile işyerlerinin el değiştirmesi söz konusu olabilmektedir.
İşyerinin kısmen veya tamamen devri halinde devir anında mevcut olan iş sözleşmeleri işçinin korunması ve iş güvencesinin sağlanması açısından bir bütün olarak başkaca bir işleme gerek olmaksızın devralan işverene geçmektedir.
İşyeri devri işverenler açısından işçilik alacakları ile ilgili bazı hukuki sonuçlar doğurmaktadır. İş Kanunu’ nun 2. maddesine göre, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örganize edildiği mekâna işyeri denir. 
İşyeri devri, işyerinin tamamının ya da bir bölümünün hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devri olup; işveren değişikliğine yol açan nedenlerden biridir. İşyerinin tamamı ya da bir bölümü üzerindeki hakların, herhangi bir nedenle, iş sözleşmesinin tarafı olan işverenden başka bir işverene geçmesi ve işyerinin bu ikinci işverenin, yönetiminde faaliyetini sürdürmesi halinde işveren değişikliğinden söz edilebilir. Bu tanımdan işveren değişikliğine ilişkin, üç unsur ortaya çıkmaktadır. Bunlar asıl işverenin, işyeri üzerindeki yönetim yetkisini, başka bir işveren lehine yitirmesi dolayısıyla iş sözleşmesinin tarafı olma sıfatının ortadan kalkması, işveren değişikliğine ilişkin nedenin önemli olması ve işveren değişmesine rağmen, işyeri faaliyetlerinin varlığını korumasıdır.
İş  Kanunu’ nun 6. maddesi şu şekildedir. ‘İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukukî bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer 
Yukarıdaki hükümlere göre devir halinde, devirden önce doğmuş olan ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devreden ve devralan işveren birlikte sorumludurlar. Ancak bu yükümlülüklerden devreden işverenin sorumluluğu devir tarihinden itibaren iki yıl ile sınırlıdır. 
Tüzel kişiliğin birleşme veya katılma ya da türünün değişmesiyle sona erme halinde birlikte sorumluluk hükümleri uygulanmaz.
Yukarıdaki hükümler, iflas dolayısıyla malvarlığının tasfiyesi sonucu işyerinin veya bir bölümünün başkasına devri halinde uygulanmaz.”
Hükmün mefhumu muhalifinden hareket edecek olursak işyerinin devri söz konusu olduğunda, işçi itiraz eder ve işten ayrılır ise, bu durum işçi açısından haklı fesih nedeni olmayabilir. 
İşyeri devri halinde işverenlerin işçilik alacakları bakımından bazı sorumlulukları bulunmaktadır.
İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. 1475 sayılı Yasanın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için 2 yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı alacaktır.

Exit mobile version