Memur-Sen kamu çalışanlarının taleplerini dile getirdi: “Emekli aylıkları, Toplu Sözleşme İkramiyesi, Mülakat …”

Memur – Sen Adıyaman İl Temsilciliği Mehmet Demir başkanlığında toplanarak gündemdeki konuları değerlendirdi. Memur-Sen Konfederasyonuna bağlı 11 hizmet kolunun temsilcilerinin katıldığı, Memur-Sen Adıyaman İl Temsilciliği binasında gerçekleştirilen toplantıda kamu emeklilerinin ekonomik durumu, toplu sözleşme ikramiyesi ve kamu personelinin istihdamında mülakat uygulaması ele alındı.

Toplantı sonunda açıklamalarda bulunan Memur-Sen İl Temsilcisi Mehmet Demir emekli aylıklarının yetersizliğine değinerek memur emeklilerine %19,31, işçi ve BAĞ-KUR emeklilerine ise %24,73 oranında artış yapılacağını, ancak en düşük emekli aylığı olan 10 bin TL’nin artırılmaması halinde, bu oranlardan daha azının emekli aylıklarına yansıyacağını söyledi. “Bu durum, en düşük görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki farkın %50’yi aşmış olduğunu gösteriyor. Bu adil olmayan dağılım ve olması gereken hak ve kazanımlar, en kısa zamanda yerine getirilip, emekli hak ettiği şekilde yaşamaya devam etmelidir. Emekli belini doğrultamaz halde yaşamaya mahkûm edilmemeli, milli ve adaletli hamlelerle emeklilerimiz enflasyonla baş edebilecek ekonomik güce kavuşturulmalıdır” ifadelerini kullanan Demir, “Yüksek enflasyon oranları ve düşük emekli maaşları, emeklileri ekonomik olarak zor durumda bırakıyor. Pek çok emekli, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, sağlık hizmetlerine erişim ve sosyal faaliyetler gibi yaşam kalitesini artırıcı unsurlardan mahrum kalıyor. Emeklilerin bu şartlar altında geçim mücadelesi vermesi, onları hem fiziksel hem de psikolojik olarak yıpratıyor” şeklinde konuştu.

CHP’nin iptal istemiyle açtığı davada, Anayasa Mahkemesi’nin sendika üyesi memurlara ödenen ‘toplu sözleşme ikramiyesini’ iptal ettiğini, bu iptal kararıyla sendika üyesi memurların aylık 345 TL ilave gelirden mahrum bırakıldığını, yasal düzenlemeyle ihdas edilen, toplu sözleşme masasında karara bağladığımız toplu sözleşme ikramiyesinin memurun cebinden alındığını hatırlatan Mehmet Demir, “ bu konudaki mücadelemiz sonuç verdi. Toplu Sözleşme Aidatı başlattığımız eylem süreci ve kararlı mücadelemiz sonrası yeniden ödenmeye başlanacak. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen öneriyle, sendika üyeleri toplu sözleşme ikramiyesini alabilecek. Kararlı mücadelemiz sonrası sözü verilen Toplu Sözleşme İkramiyesinin hayata geçmesi için ilk ve en önemli adım atılarak, milletvekillerince verilen önerge TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Toplu Sözleşme İkramiyesi, söz konusu kanun maddelerinin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilip, Cumhurbaşkanının onayıyla Resmî Gazete’ de yayınlandıktan sonra ödenmeye başlanacak” dedi.

Kamu personeli alımında mülakat uygulamasının yanlış olduğunu ve mülakatın, emeklerin zayi olmasına ve idareye karşı güvenin azalmasına sebep olduğuna dikkat çeken dile getiren Demir “ülkemizin kritik bir süreçten geçerken ihtiyaç duyduğu, süreç sonrası uygulamadan kaldırılacağı açıklanarak uygulamaya konulan mülakat sisteminin halen kaldırılmamasının yol açtığı hak kayıpları ve huzursuzluk her geçen gün daha da artıyor. Kamuya atama bekleyen memur adaylarıyla mevcut kamu görevlileri, bir an önce mülakat sisteminden vazgeçilmesini ve insanların bilgiye dayalı sınavlarda aldıkları puana göre değerlendirmelerin yapılmasını istiyor” ifadelerini kullanan Demir “ şu anda öğretmen atamaları için mülakatlar devam etmekte. Bugüne kadarki uygulamalar göstermektedir ki öğretmen atamalarında mülakat, öğretmen adayının mesleki bilgi ve mesleki yeterlilik düzeyini ölçmeyi öncelememekte, adayın öğretmenlik mesleğine uygunluğunu ve yetkinliğini değerlendirememekte, öğretmen yeterliliklerinin ve eğitim-öğretimin niteliğinin artırılmasına katkıda bulunamamaktadır. Bunun üzerine, bir de sürecin şeffaf ve denetlenebilir bir tarzda yürütülememesi, gerçekte mülakatın istenen amacı sağlamadığını, başlı başına bir sorun alanına dönüştüğünü ortaya koymaktadır. Eğitim-Bir-Sen olarak her platformda, öğretmen atama sürecinde mülakatın yersiz ve gereksiz bir atama prosedürü olduğunu, hiçbir amaca hizmet etmediği gibi öğretmenlik mesleğine somut hiçbir katkısının olmadığını ifade ettik. Maşeri vicdanı yaralayan, hakkaniyet kıstasları tartışmaya açık sözleşmeli öğretmenlik istihdamı uygulamasına da bunun yolu olan mülakatla öğretmen alımına da karşı olduğumuzu, bu uygulamanın sona erdirilmesi zorunluluğunu bir kez daha dile getiriyoruz” dedi.

24 Temmuz’un Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak kutlandığını söyleyen Demir, “24 Temmuz 1908 tarihi basından sansürün kaldırıldığı tarihtir. Bu tarihte gazeteler ilk kez sansürsüz olarak yayınlanmaya başlamıştır. Günümüzde ise artık basın, çağdaş ve demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri, haber alma ve yayma özgürlüğünün en etkili aracı olmuştur. Basın hürriyeti içinde görevlerini yerine getiren ulusal ve yerel basınımız, özgürlüklerin ilerlemesi ve kamuoyu oluşumunda büyük bir güce sahiptir. Gerek ülkemizin gerekse Adıyaman’ımızın her alanda hedeflenen başarıya ulaşmasında ve bu başarının ülkemiz ve ilimiz ekonomisine olumlu yönde yansımasına, basın mensuplarının gösterdikleri duyarlılık ve bu konuda yaptıkları başarılı çalışmalar büyük katkı sağlamaktadır. Böylesine önemli bir görevi yerine getirmek için özveri ile çalışan, yerelden ulusala, tüm basın çalışanlarının ‘24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı’nı kutluyoruz” dedi.

 

Exit mobile version