Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Prof. Dr. Naci Görür: “İnsanımız Depremde Ölmesin!”

Türkiye’nin önde gelen deprem uzmanlarından Prof. Dr. Naci Görür, 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla sosyal medya hesabından önemli açıklamalarda bulundu. Deprem bilincinin artırılması ve Türkiye’nin depreme dirençli hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Görür, halk, yerel yönetimler ve merkezi yönetimin iş birliği içinde çalışmasının önemine dikkat çekti.

Türkiye’nin önde gelen deprem uzmanlarından Prof. Dr. Naci Görür, 1-7

“Halk, Deprem Dirençli Kentleri Talep Etmeli”

Görür, halkın siyasetten bağımsız bir şekilde deprem hazırlık sürecini takip etmesi ve yöneticilerden bunu talep etmesi gerektiğini belirterek, “Kentinin deprem dirençli hale getirilmesini istemeyen yöneticilere karşı halkın kaşlarını çatması gerekir” dedi.

“Kentsel Dönüşüm Tek Başına Yeterli Değil”

Depreme hazırlığın sadece kentsel dönüşüm projeleriyle sınırlı kalamayacağını ifade eden Görür, yerel yönetimlerin merkezi yönetimle birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Deprem hazırlıklarının göstermelik etkinliklerle değil, sahada somut çalışmalarla yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Deprem Çalışmaları İçin Bakanlık Şart”

Deprem konusunda tüm yetkili kurumların bir araya getirilmesi gerektiğini belirten Görür, bu sürecin tek bir bakanlık üzerinden yürütülmesi gerektiğini söyledi. Merkezi yönetimin belediyelere destek olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Görür, “Her büyük depremde binlerce insanımızı kaybedemeyiz. Deprem dirençli kentlerle bu felaketin önüne geçebiliriz. İnsanımız depremde ölmesin!” ifadelerini kullandı.

Deprem Haftası’nın Önemi

1-7 Mart Deprem Haftası, Türkiye’de deprem bilincini artırmak ve toplumun afetlere karşı daha hazırlıklı olmasını sağlamak amacıyla anılıyor. Prof. Dr. Naci Görür’ün çağrısı, bu sürecin sadece bir farkındalık haftası olarak kalmaması gerektiğini ve kalıcı önlemler alınmasının şart olduğunu gözler önüne serdi.