Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Taziye olayı bir güne indirilemez mi?

Bu haberin fotoğrafı yok

En güzel ocak ateşleri
Artık ısıtamaz ellerini
İsimlerini en yakın tanıdık
Söylese işitmezler
Kurt mu, dost mu, düşman mı?
Bilmeyecekler başuçlarına geleni
Artık ne tren, ne gemi
Onları getiremez bir daha
NECATİ CUMALİ.
Evet, sevgili okurlar Necati Cumali ne kadar güzel söylemiş değil mi? Yani gidenleri hiç bir şeyin getiremeyeceğini, söylerken belliki oda dostlarını, yakınlarını kaybetmenin acılarına istinaden duygularını ifade etmiştir. Gelenekler değişen yaşam koşulları içerisinde kendini yenileyerek yerlerini toplum içerisinde korumaktadır.
Bu yazıda cenazelerden sonra geçmişten günümüze değişimlere uğrayarak belli bir konumda varlığını sürdüren taziye geleneğini sizlerle paylaşacağım.
Akkoyunlularda hükümdar ailesinden biri vefat edecek olursa sarıklar yere vurulur (baş açılır), matem elbisesi giyilir ve matem tutulurdu. Akkoyunlularda matem yedi gün olup matem elbisesi de gök renginde idi.
 Fatih Sultan Mehmet’in padişahlığı sırasında babası II. Murat’ın ölümü üzerine törene katılanlar, atlarının kuyruklarını kesmişler, eyerlerini ters çevirdikleri gibi, yaylarını kırıp tabutun üzerine koymuşlardır.
 Kazaklarda ölüyü gören kadın ve akrabalarının ulumaya benzer bir sesle ağlamaya başladıklarını, kadınların iğnelerle yüzlerini parçaladıklarını, saçlarını yolduklarını nakledilir.  
Yahudi dinine göre bir ölünün arkasından gereğinden fazla üzülmek yasaktır. Çünkü bu konuda Tanrı’ya güvenmeli ve inanmalıyız. ‘Rab verdi ve Rab aldı.’ Onun her şeyi doğru yaptığına inanmalı belki de böyle teselli olmalıyız.
Bu gelenekler, toplumların ekonomik ve sosyal yapılarına göre değişimlere uğrayarak günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Köylerde, kentlerde insanların daha çok dışa açılmadan bir arada yaşadıkları dönemlerde cenazelerde matemler 40 gün sürermiş. Bu daha sonra 7 güne indirilmiş ve son yıllarda bazı yerlerde 3 güne indirilirken yurdumuzun birçok yerinde cenazenin defnine müteakip mezar başında başsağlığı dileme ile sürmektedir.
Sevgili okurlar, şimdi teknoloji gelişti telefon, internet (canlı görüşme) gibi iletişim araçları, insanlar arasında daha hızlı iletişim kurarak diyalog kurmalarını sağlamaktadır. Elbette insanların acılarını paylaşmak güzel bir şey ama, sabahın erken saatlerinden gecenin geç saatlerine kadar üç gün bu işin sürmesi geçmişe göre anlamını ve önemini korumamaktadır. Yanlış anlaşılmasın ama taziye evleri bu uzun süreli oturmalarda bir nevi muhabbet evlerine dönüşmektedir. Bu nedenle taziyenin üç gün sürdürülmesi cenaze sahipleri açısından zor ve meşakkatli bir süre olarak sıkıntı yaratmaktadır. 
Uşak’taki Besnili hemşerilerimiz bu konuda yeni bir adım atarak taziye olayını bir güne indirmişlerdir. Yani bu gün toprağa verilen cenazenin ertesi günü öğlen öncesi mevlidi okutularak taziye olayını bitirmektedirler. Cenaze sahipleri için de yakınları içinde herkesin güzel karşıladığı bir uygulamayı başlatmışlardır.
Bizlerde ilçemizde böyle bir uygulamanın başlatılması için dini açıdan etkili kişilerin bu işe öncülük etmelerini şahsım adına istemekteyim. 
Kırılmadan gücenmeden her şeyin günümüz koşullarına göre insanların ortak istek ve düşünceleri doğrultusunda uygulandığı bir alan yaratılmasını isteyerek tüm okurlara selam ve saygılar.