Nöbetçi Eczaneler
CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, Türk Ceza Kanunu’nun 158’inci maddesi kapsamında yürütülen örgütlü dolandırıcılık soruşturmalarına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Meriç, binlerce vatandaşın kandırıldıkları halde ağır ceza sanığı hâline getirildiğini belirterek, mevcut uygulamanın ciddi bir toplu mağduriyet yarattığını söyledi.
“Bir Mesajla Başlayan Süreç, Ağır Ceza Dosyasına Dönüşüyor”
Melih Meriç, çoğu dosyanın basit bir SMS, IBAN talebi ya da “emanet hesap” vaadiyle başladığını ifade ederek, birçok yurttaşın neye dahil olduğunu dahi anlamadan banka hesaplarının kullanıldığını vurguladı. Bu kişilerin daha sonra örgütlü dolandırıcılık suçlamasıyla TCK 158 kapsamında yargılandığını belirtti.
“Sanık Sandalyesinde En Zayıf Halkalar Var”
Açıklamasında, dosyalarda profesyonel dolandırıcılık ağlarının ve sistematik bir yapının bulunduğuna işaret eden Meriç, buna rağmen sanık sandalyesinde çoğunlukla işsizler, öğrenciler ve dar gelirli vatandaşların oturduğunu söyledi. Asıl faillerin ise çoğu dosyada ya tespit edilmediğini ya da yargılamanın dışında kaldığını dile getirdi.
“Bu Artık Hukuk Değil, Toplu Mağduriyet Üretimidir”
Dijital dolandırıcılık ağlarının yeterince denetlenemediğini belirten Meriç, devletin kontrol eksikliğinin bedelinin vatandaşa ödettirildiğini savundu. “Kandırılanla örgüt kuranı ayırt edemeyen bir sistem, adalet üretmez” diyen Meriç, mevcut uygulamanın hukukun otomatikleşmesine yol açtığını ve bireysel dosyaların yeterince incelenmediğini kaydetti.
TCK 158 Mağdurlarının Soruları Yanıt Bekliyor
Melih Meriç, TCK 158 kapsamında yargılanan vatandaşların kamuoyuna şu soruları yönelttiğini aktardı:
- Gerçek failler neden ortada yok?
- Dosyalar neden kişi bazlı ve ayrıntılı incelenmiyor?
- Aynı yöntemle kandırılan binlerce insan nasıl “bilerek” suça dahil sayılıyor?
“Bu Sistem Gözden Geçirilmeli”
Açıklamasının sonunda Meriç, yaşananların bireysel hatalarla açıklanamayacağını belirterek, denetimsizlik, ihmalkârlık ve yargısal uygulamaların yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı. TCK 158 uygulamalarının mağduriyet üretmeyecek şekilde yeniden değerlendirilmesi çağrısında bulundu.
