2024 yılı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri devam ediyor. CHP Grubu adına konuşan Milletvekili Tutdere, 1 Ocak 2003 tarihinde yürürlüğe giren 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile kurulan Kamu İhale Kurumunun, gelinen noktada şeffaflık ve rekabet edebilirlik ilkelerini kaybettiğini söyledi.Bugüne kadar kanunda yapılan 200’ yakın değişikliğin, kurumun kuruluş amacından saptığının en net göstergesi olduğunu vurgulayan Tutdere, “21 yıllık AKP iktidarları boyunca, kanun 8 KHK ve 53 kanunla toplamda 198 kez değişikliğe uğradı. AKP iktidarları döneminde ayarları ile en çok oynanan, ruhu alınan kanun, Kamu İhale Kanunu oldu. Bu kanun sizden ve iktidarınızdan çok çekti. Kanunun canına okudunuz! Ruhunu aldınız. Anayasayı Erdoğan’a, ihale kanununu yandaşlara uydurdunuz.”“Kanun maddelerine yandaş firmaların ismini verin, olsun bitsin”En fazla değişikliğin ise 3’üncü maddedeki istisnalar başlığında olduğunu belirten Tutdere, “Kanunda; önce 3. Maddedeki değişikliklerle istisnaların kapsamını genişlettiniz, sonra da birçok kalemde kamunun mal/hizmet yapım işini kanun kapsamının dışına çıkarıp denetimden kaçırdınız. İstisnalar başlığı altındaki 3’üncü maddede o kadar çok değişiklik yaptınız ki, 29 harflik Latin alfabemiz yetmedi, halâ değiştirmeye devam ediyorsunuz. İhaleleri servis ettiğiniz yandaşlarınızın talepleri bitmeyeceğine göre, yandaş firmaların isimlerini bizzat kanun maddesi olarak yazınız da, iş olsun bitsin. Nasıl olsa ihalelerin adresi belli.” diye konuştu. “Yeni bir şey icat ettiniz; istisnai usulü esas usul haline getirdiniz”Son yıllarda pazarlık ya da davet usulü ile verilen ihale sayılarının, açık ihalelerin önüne geçtiğine dikkat çeken Tutdere, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mevzuatımıza göre; 4734 Sayılı Kanunda yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasındaki ihale usulü temel usullerdir. Pazarlık usulü ile ihale ise istisnai bir usuldür. İktidarınız yeni bir şey icat etti; bu istisnai usulü esas usul haline getirdi. Sizin kitabınızda esas usul davet usulüdür.”“Doğal afet olmasa da ihaleler davet usulü ile yandaşlara servis ediliyor”Milletvekili Tutdere’nin açıklamasından diğer başlıklar şöyle:“Kamu İhale Kurumunun İzleme Raporlarına baktığımızda, ihalelerin büyük bir kısmının pazarlık usulü (davet usulü) 21b’ye göre yapıldığını görmekteyiz. Mevcut kanuna göre; ihalenin 21b’ye göre yapılması için doğal afet veya idarenin öngöremeyeceği bir durum olması gerekiyor. Ancak verilere baktığımızda tam tersi bir durumla karşılaşmaktayız. 2022’de toplam 75 bin 224 ihalenin 23 bin 878’i pazarlık usulüyle gerçekleştirilmiş olup bu oran ihalelerin yüzde 31.74’üne denk gelmektedir. Pazarlık usulü içindeki 21b’nin oranı ise yüzde 91.34’tür. 2023’ün ilk 6 ayında ise toplam ihale 32 bin791. Bu ihalelerin 8 bin 18’i pazarlık usulüyle gerçekleştirilmiş ve bu oran ihalelerin yüzde 24.45’ine denk geliyor. Pazarlık usulü içindeki 21b’nin oranı ise yüzde 97.51.Yani istisna olan pazarlık usulü içindeki 21b’ye göre yapılan ihale sayısı ve tutarı iktidarınız döneminde esas haline halmiş, denetim ortadan kaldırılmış, ihaleler ise adları değişmeyen aynı yandaş firmalara dağıtılmıştır. İktidarınız en kaymaklı ve yağlı ihaleleri kapalı kapılar ardında dağıtmak için bizzat Kamu İhale Kanunundaki keyfiyete göre değiştirilen maddeleri kullanmıştır.”“Ankara adliyesi ihalesine neden sadece 3 firma çağrıldı?””Bunun en güzel örneği geçen hafta, 8.12.2023 tarihinde yapılan Ankara Adliyesinin ihalesidir. Davet usulü ile 21b kapsamında yapılan ihaleye davet edilen firmalar hepimizin yakından tanıdığı isimler, işin yaklaşık maliyeti 24 milyar 799 milyon 973 bin 080 TL yani Bakanlığın toplam bütçesinin 10’da biri oranındadır. Bu ihale Rönesans Holding firmasına kalmıştır. Davet edilenler ise sarayın yakın çevresindeki Kalyon ve Limak holdingleridir. Peki soruyorum size; 8 Aralık’ta Ankara’da deprem mi oldu, doğal afet mi oldu, öngörülemeyen ne oldu? …. 2019 tarihinde Adalet Bakanı olan Abdülhamit Gül, adalet sarayının fotoğraflarını da paylaşarak yer konusunda bakanlıkların anlaştığını ifade ediyor. Aradan 4 yıl geçiyor; ihale yine pazarlık (davet) usulüyle yapılıyor. Burada amaç ve niyet bellidir. Buradan soruyorum; neden davet sadece 3 firma ile sınırlı kalmış, neden 5, 10 firma davet edilmemiştir?”“Yandaşlar bütçeye hortum bağlamış”“Sayın Mehmet Şimşek, siz çalışıyorsunuz ama yandaşlar bütçeye hortum bağlamış. Bu hortumlar kesilmezse bütçe açık vermeye, gençlerimiz işsiz kalmaya, yurt dışına gitmeye devam edecektir. Kesin bu hortumları.Bu düzene bütçe dayanır mı, soruyorum sizlere. İşi davet usulüyle yandaşa ver, kamu bankalarından kredi ver, sonra da biz ihale yapıyoruz de. Bu anlayışınız ülkeyi iflas noktasına getirdi. Hangi bütçe bu hırsızlıklara dayanır? Yurdum insanı çalışacak, yandaşlar, Saray ve çevresi zenginleşecek. Yarattığınız bu düzenin adı ‘Soygun Düzeni’dir, ‘Yağma Düzeni’dir.””Yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluk artarak devam ediyor, iktidarınız da bir de yandaşlık türedi”“3Y ile mücadele edeceğiz dediniz, 21 yılın sonunda 3Y’ye yeni Y’ler eklediniz; yasaklar, yolsuzluklar, yoksulluk artarak devam ediyor; devri iktidarınızda bir de YANDAŞLIK türedi. Ülkemiz yandaşlarla boğuşuyor. 4.4 milyon aile ise sosyal yardımlarla geçiniyor.”“Bizi dünyaya afişe ettiniz; yolsuzluk endeksinde 180 ülke arasında 101. Sıradayız”“Kamu ihalelerindeki yolsuzluklar bizi dünyaya afişe etti. Gelinen noktada Saray avanesinin aldığı kararlar, ortaya koyduğu icraatlar; ülkemizi, taraf olduğu Yolsuzluklarla Mücadele Sözleşmelerine uymaz noktaya getirdi. Sayenizde Uluslararası Şeffaflık Örgütünün hazırladığı 2022 Yolsuzluk Endeksinde 180 ülke arasında 101’inci sıraya geldik. 8 Kasım 2023 tarihinde, Avrupa Birliği İlerleme Raporu yayımlandı. Bu raporun ‘Yolsuzluk’ başlığı altında da özetle ülkemizde yolsuzluğun bir sorun olmaya devam ettiği vurgulanmaktadır.”Sorun çok; çünkü kamu ihalelerinde kapalı bir devre sistemi oluşturdunuz. Denetleme mekanizmasını buhar ettiniz. Kamu ihale kurumu başkanına buradan soruyorum; siz davetiye usulüyle yapılan ihaleleri denetleyebiliyor musunuz? Cumhurbaşkanlığınca yapılan mal ve hizmet alımlarına ilişkin ihaleleri denetleyebiliyor musunuz? Denetleyemezsiniz, çünkü bu iktidar denetlenmekten rahatsız. Anayasayı değiştirerek önce denetim mekanizmalarını ortadan kaldırdı, sonra da meclisin denetim yetkisini elinden aldı, Kamu İhale Kanunu değiştirerek bağımsız ve özerk olması gereken Kamu İhale Kurumunun da denetim yetkisini elinden aldı, denetim yapamaz hale getirdi. Uzmanlar uyarıyor, Allah uyarıyor, bakanınız ‘nasipse deprem yasası çıkaracağız’ diyor”Bu yılki bütçede ayrılan ödenekle, 6 milyon konutun riskli olduğu, 2 milyonunun ise acilen tahliye edilmesi gerektiği belirtilen ülkemizde, depreme dirençli kentler yapma imkanı yoktur. Son günlerde İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin değişik bölgelerinde depremler meydana geliyor; Anadolu beşik gibi sallanıyor. Deprem uzmanları uyarıyor, Allah uyarıyor. Ancak siz 6 Şubat öncesinde olduğu gibi uyarılara kulak asmıyorsunuz, dikkate almıyorsunuz ve olası bir deprem için hiçbir hazırlık yapmıyorsunuz. İlgili bakanınız da (Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Mehmet Özhaseki) nasip olursa Deprem Yasası için tekrar kürsüye geleceğini söylüyor. Hepinizin vicdanına sesleniyorum, deprem için hazırlık yapın! İnsanlarımızı ölüme terk etmeyin.“Deprem Araştırma Komisyonu Raporu burada. Raporun üzerinden aylar geçti, raporda 117 başlık altında düzenlenen hiçbir düzenlemeyi yapmadınız. Depreme hazırlığa gelince, sağırları oynuyorsunuz, ihale mevzuatını değiştirmeye gelince maşallah hızınıza yetişilmiyor, değişikliklerinize alfabedeki harfler dayanmıyor.” “21 Metrekare konteyneri vatandaşa 5 bin liraya kiralıyorsunuz. Sizde vicdan var mı?”Deprem illerinde bugün yaklaşık 186 bin 239 konteyner kurulmuş durumda. Bu konteynerlerde yaklaşık 579 bin 863 kişi barınıyor. Hükumet deprem illerinde konteynerlerde kalan vatandaşlarına kira desteği ödemiyor. Bugün kira desteği olarak konteyner dışında kalan ev sahibi depremzedelere 5.000 TL, kiracılara 3.000 TL ödenmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı 21 metrekarelik konteyneri depremzedeye, kendi vatandaşımıza 5.000 Liraya kiraya veriyorsunuz. Bu, vicdan mı? Ben de soruyorum; sende vicdan var mı? Anayasa başta olmak üzere yasalarda yapmış olduğunuz değişikliklerle memleketi han-ı yağmaya çevirdiniz. Zenginden alıp fakire vereceğiniz yerde tam tersini yaptınız, yoksulun 5 kuruşunu yandaşa pay ettiniz. Tıksırsanız da, çatlasınız da doymadınız. Batsın bu düzeniniz”