Konu ile ilgili açıklamalarda bulunana Besni Memur Sen Temsilcisi Mahmut Akçaay, kampanya ile ilgili Türkiye’nin değişik yerlerinde toplanan imzaların Memur Sen Konfederasyonu Genel Merkezine gönderdiklerini ifade etti. Akçaay, Memur Sen Genel Merkezinde yapılacak basın açıklamasının ardından toplanan imzaların Başbakanlığa sunulacağını ve konu ile ilgili destekleri için Cumhurbaşkanlığına, TBMM’ye ve Siyasi Partilere bilgi verileceğini ifade etti. Kılık kıyafetin darbe dönemi kalıntısı olduğunu söyleyen Mahmut Akçaay, bu girişimlerden sonra konunun takipçisi olacaklarını kaydetti. Akçaay; “Takip süremiz sonsuz, bekleme süremiz sonsuz olmayacaktır” dedi ve 15 Mart 2013 tarihine kadar konunun ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından çözülmesini bekleyeceklerini, konunun çözüme kavuşmadığı takdirde 15 Mart’tan sonra işlerine serbest kılık kıyafetlerle devam edeceklerini söyledi.
Memur Sen İlçe Temsilcisi Mahmut Akçaay, konuşmalarının devamında; “Bu sadece kılık kıyafet özgürlüğü mücadelesi değil, darbe zihniyetine, toplum mühendisliğine karşı başkaldırıdır. Darbe kalıntılarını tamamen kaldırma mücadelesidir. Anayasaya, uluslararası sözleşmelere, demokrasi kültürüne ve insan onuruna aykırı kılık kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesiyle vatandaşına karışan, tanımlayan devlet değil, vatandaşını tanıyan düşüncesi ve inancıyla olduğu gibi kabul eden devlet istiyoruz. Devlet vatandaşın ne giydiğine değil, ne ürettiğine bakmalıdır. Darbe zihniyetinin ürünü yasaklardan kurtularak, kardeşlik ve özgürlüklerle bütünleşen Milletiyle, Büyük Lider Türkiye’yi dünya gündemine taşımalıyız. Hiç kimse inancı ya da kıyafetinden dolayı ötekileştirilemez. Yasaklarla ötekiler oluşturarak ayrımcılık ve kargaşa ortamı doğmaktadır. Özgürlükler bütünleşmeyi, birleşmeyi ve kardeşlik ortamını geliştirir. İfade ve inanç özgürlüğünün herhangi bir şarta bağlanmadığı ortam sağlanacaktır. Üniversitelerde başörtüsü serbest, staja gelince yasak olmamalı. İmam hatipte okuyan kızlarımıza isterseniz başınızı örtebilirsiniz deniliyor ama bu kızımız ticaret lisesine geçiş yapacak olunca bu hakkını kaybederek, başını açması için zorlanacak. Kuran-ı Kerim ve Siyer derslerinde var olan hak, diğer derslerde yok. Öyleyse burada bireye değil derse ve okula özgürlük var. Biz dersin içeriğine veya okulun türüne göre değil direk bireye özgürlük olmalıdır, diyoruz. Bu kapsamda öğrencilerimizle birlikte öğretmene, memura, mühendise, avukata, hakime kısaca bütün kamu görevlilerine başörtüsü serbestliğinin gelmesini beklemekteyiz. Türkiye Cumhuriyetinin tarihinden gelen medeniyet anlayışının temeli insana dayanır. Bu anlayış insanı yaşatma, mutlu kılma kardeşlik ortamını yürütme anlayışıdır. Biz yaşatarak yaşarız. Biz yaşatırız, özgür ve sağlıklı insanlarla mutlu oluruz” dedi.
