Türkiye’nin son 40 yılına damga vurmuş arabeskin kralları olarak tabir edeceğimiz Ferdi Tayfur, Ümit Besen ve Ali Tekintüre’nin Besnili olması “talihsiz” bir tesadüf olsa gerek, Besni açısından…
YAZIK BU AZİM ŞEHRE!
Sosyolojide bir deyim vardır: Doyduğun yer mi, yoksa doğduğun yer mi seni tanımlar? Doymuşta olsan, doğmuşta olsan aslında tüm bu kriterler KARŞILIKLILIK ilkesine dayanır..! Seversen, sevilirsin…
Onlar doydukları yerleri, Adana’yı, Osmaniye’yi her sorulduklarında haykırdılar. Sanmayın ki bu basit bir durumdur. Ferdi Tayfur’un Adanalıyım, Ümit Besen’in Osmaniyeliyim demesi o illerin tanıtımında büyük bir rol oynadı.
Biz yüksek sesle adlarını haykırsaydık onlar da cılız bir “Aslen Besniliyim” demek yerine “Besniliyim” diye haykırırlardı. Hayatında Besni’nin adını duymamış milyonlarca kişiye, milyonlarca lira para harcasan yapamayacağın reklamı yaparlardı.
“İbrahim Tatlıses” ve “urfa-harran” isimlerinin bugün Türkiye’deki imajını ve geri bildirimini düşününce, “yazık bu azim şehre” demekten geri kalamıyor insan.
“KÜSTÜM” LATİF DOĞAN NERELİ?
Misal yine Ulusal değerimiz Latif Doğan “Küstüm” şarkısı patladığında Adana’dan yükseldi. Her programında Besnili olduğunu üstüne basa basa söylemesine rağmen, gidin bir Yozgatlıya ya da Artvinliye sorun “Adanalı” deme ihtimali çok yüksektir Latif Doğan için..!
Son kırk yılda Besni’deki erkler iktidara gelmek ve sürdürmek için tüm bu değerlerimizi, sanatçılarımızı hiç var olmamış gibi, yoklarmış gösterdiler. Çünkü “küçük olsun benim olsun” mantığı burada da işliyordu… Seçilen hiçbir Belediye başkanı bu değerli sanatçılarımıza ne bir ziyaret yaptı ne de Besni’ye davet etti!
Son kırk yılda bu sanatçılarımız “Besnili olarak” Türkiye’nin gündeminde olsaydı, bugün Besni şimdiki halinden 40 kat ilerde olur muydu, olmaz mıydı?
ALKAN, FARKLI OLACAK MI?
Doyduğun yer mi? Doğduğun yer mi? sorusuna gelirsek nerede değer ve sevgi görüyor ve sahipleniyorsan memleketin orasıdır. Onlar için de burası doydukları yer oldu.
Bize düşen bundan sonra bu sanatçılarımızı onore etmek olmalı..!
Besni Belediye Başkanı sayın Reşit Alkan’a bir çağrı yapmak istiyorum. Tabikî tüm meclis üyelerine de…
İlk Meclis toplantısında 3 isme adlarına yakışır bir şekilde yeni açılan bulvar ve caddelere isimleri verilmeli, bu yıl yapılacak Eğitim Bayramına da başta sayın Ümit Besen olmak üzere, merhumlar Ferdi Tayfur ve Ali Tekintüre’nin yakınları onur konuğu olarak davet edilmelidir.
Şimdi sanatçılarımızı yakından tanıyalım;
Ümit Besen:
Ümit Besen ailesi Besni’den göç etmiştir. 14 Ekim 1956’da Osmaniye‘de dünyaya gelen Ümit Besen’in ilk enstrümanı melodika oldu. Lise yıllarında ise klavye çalmaya başladı. Aynı dönemde Tayfunlar Orkestrası’nı kurdu. Müzik ve eğitimini bir arada götüremeyeceğini fark edince lise eğitimini yarım bıraktı. Askerliğini yapmak üzere 1976 yılında Kütahya‘ya gitti. Orduevinde onu dinleyen bir general Besen’i Zonguldak Orduevi’ne naklettirdi. Askerliğin ardından Adana‘ya döndü ve gece kulüplerinde çalışmaya başladı. Bu kulüplerden birinde onu dinleyen futbolcu Metin Oktay, Besen’i İstanbul’daki gazino sahibi arkadaşlarına tavsiye etti. Sanatçının İstanbul’da çalışmaya başladığı ilk mekân Köşem Bistro oldu. Besen, 1980 yılında Selami Şahin ve Ahmet Selçuk İlkan ile birlikte ilk plak kaydını gerçekleştirdi.
2015 yılında, 80’lerin unutulmaz hiti “Nikah Masası” adlı şarkıya Enbe Orkestrası eşliğinde Ajda Pekkan ile düet yapmıştır.
2016 yılında DMC’den çıkan “Başka” adlı albümünde klasikleşmiş şarkılarını rock tarzında yeniden seslendiren Ümit Besen, bu albümde Feridun Düzağaç, Pamela, Cem Adrian gibi ünlü isimlerle düet yapmıştır. Ümit Besen ayrıca Teoman, Fergan Mirkelam, Gripin, Funda Arar, Bora Duran, Emre Aydın, MaNga, Yüksek Sadakat, Pinhani, Grup Seksendört, Leyla The Band’ den beğeniyle dinlenen rock şarkılara da yer vermiştir. 80’li yıllarda seslendirdiği slov aşk şarkıları ile hafızalara kazanan Ümit Besen Hürriyet’ten Hakan Gence’ye verdiği röportajında “Nikah Masası’nı şimdi yazsam tutmazdı.” diyerek o dönemin ruhuna vurgu yapmıştır.
Ferdi Tayfur:
Besni Sarhan Mahallesinde ikamet ederken Ailesi Adana’ya göçmüş, gençliği Adana’da geçmiş, Askerlik yoklaması için Besni Askerlik Şubesine gelmiş, belgesini buradan almıştır.
Ferdi Tayfur veya doğum adıyla Ferdi Tayfur Turanbayburt (15 Kasım 1945, Adana – 2 Ocak 2025, Antalya), Türk şarkıcı, besteci, söz yazarı, sinema yönetmeni ve oyuncusudur.
Ferdi Tayfur, 15 Kasım 1945 tarihinde doğmuştur. Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Taşçı köyünde doğdu. Ancak verdiği bir konserde aslen Besnili olduğunu söylemiştir. Sanatçıya adını dublaj sanatçısı Ferdi Tayfur‘un hayranı babası Cumali Bey koymuş, oğlunun eğitimine düşkün olan Cumali Bey’in pavyon çıkışı öldürülmesi ile eğitim hayatı sona eren sanatçı yoksul ve trajik bir hayat yaşadığını, babasının ölümünden sonra annesinin evlendiğini, kendisinin de okumak istediğini ancak imkânlar yüzünden bunu gerçekleştiremediğini söylemiştir. Henüz çocukluk yıllarında üvey babasının bulduğu şekerci dükkânında çıraklık yapan sanatçı okumayı iş hayatında öğrendiğini söylemiştir. Eniştesinin yardımıyla bir süre Sakıp Sabancı‘nın Ceyhan‘daki mısır çiftliğinde çalıştı. Bir süre Konya’da bir gazinoda çaycılık yaptı. Ailesinin geçimine katkıda bulunan Tayfur aynı yıllarda düğünlerde şarkı söylerken yerel gazetede Adana Radyosu‘nun müzik yarışması ilanını görür ve yarışmaya katılır. Ancak birinciliği kazanamaz ve ikinci olur, üvey babasının engellemelerine karşı İstanbul‘a gelip Lunapark Gazinosu’nda iş bulur ve Nurten İnnap‘a bağlama çalmaya başlar. Daha sonra Leyla / Aşkınla Beni Öldürdün adlı ilk plağını doldurur ve bu plağından 500 lira kazanır.
Ferdi Tayfur 1968 yılında Seda Plak ile iki plaklık anlaşma yapar ancak beklenen ilgiyi görmez. Akabinde yeniden Adana‘ya döner ve çiftlikteki işlerin başına geçer, diğer yandan müzik çalışmalarına devam eder ve üç yıl aranın ardından yaptığı Huzurum Kalmadı adlı plağı yayınlanır. 1973 yılında ise Görsev Plak adına yaptığı Dur Dinle Sevgilim / Kır Çiçekleri adlı 45’lik ile çıkış yakalar. Yine 1974 yılında yaptığı Yüreğimde Yara Var / Bana Gerçekleri Söyle adlı 45’lik ile adını duyurur. 1975 yılında Elenor Plak‘a transfer olur. Önce Bırak Şu Gurbeti, ardından Çeşme adlı şarkısı ile adını duyurur. (Wikipedia)
Ali Tekintüre:
Türk halk ve Sanat Müziğinin söz ve besteleri ile tartışılmaz kralı iken Besni Eğitim Bayramlarına dahi birkaç kez gelmiştir.
Ali Tekintüre (10 Haziran 1953, Adıyaman – 15 Aralık 2017, İstanbul), Türk, söz yazarı, şair, besteci ve müzisyendir.
Ali Tekintüre, 1953 yılında Adıyaman‘ın Besni ilçesinde İbrahim ve Emine çiftinin çocuğu olarak doğdu. Genç yaşta İstanbul‘a geldi. Askerdeyken yazdığı “Tanrım Beni Baştan Yarat” şiiri daha sonra Muzaffer Özpınar tarafından bestelendi ve Emel Sayın‘ın parçayı okumasıyla birlikte Ali Tekintüre de tanınmaya başladı. 1978 yılında Dilek Taşı sinema filmi için sözlerini yazdığı Dilek Taşı şarkısı Gülden Karaböcek‘e şöhretin kapılarını açmıştır. Hemen ardından sözlerini yazdığı “Sürünüyorum” adlı şarkı ise stadlarda çalındı. Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Gülden Karaböcek, Harika Avcı, Bülent Ersoy gibi isimlerle çalışan Ali Tekintüre, birçok şarkıya imza attı. Dilek Taşı’ndan başka, 1985 yılında Duyar mısın Feryadımı adlı şarkının aynı adlı sinema filmi çekilmiştir. İlk olarak Müslüm Gürses ve Harika Avcı’nın seslendirdiği “Gitme” şarkısı 1987 yılının en meşhur şarkılarından birisi olmuştur. Yaklaşık 1500 eseri kaset ve CD’ler de okundu. Ayrıca 2 şiir kitabı ve 10 şiir kaseti vardır. (Wikipedia)
YORUMLAR