Bu Öğretmenler Günü Yazısı, Size Bir Hatırlatma Olsun

Bu Öğretmenler Günü Yazısı, Size Bir Hatırlatma Olsun

24 Kasım… Hem öğretmenlerimizin emeklerini kutladığımız, hem de Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitime verdiği değeri hatırladığımız özel bir gün. Atatürk’ün “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir” sözü bugün hâlâ yolumuzu aydınlatırken, bu özel günde sizlere biraz daha farklı bir yerden seslenmek istedim.

Besni’de bir diyetisyen olarak görev yaparken yıl boyunca birçok öğretmen danışanımla bir araya geliyorum. Onların ne kadar yoğun bir tempoyla çalıştıklarını, ders aralarında nefes almaya bile zor zaman bulduklarını, çoğu zaman kendi ihtiyaçlarını ikinci plana attıklarını birebir görüyorum. Sabahın erken saatlerinde okul yoluna düşmek, kahvaltıyı aceleyle yapmak ya da atlamak, öğle yemeğini gerçekten “yemek” yerine geçiştirmek… Bunlar artık günlük rutinin bir parçası olmuş durumda.

Bir de çay… Her teneffüsün en temel ritüeli. Çoğu öğretmenin söylediği aynı cümleyi o kadar sık duyuyorum ki:
“Yemek yemeye fırsatım olmadı ama beş çay içtim.”

Evet, çay molaları çoğu zaman bir dinlenme alanına dönüşüyor ama bir yandan da su içmenin yerini alan, açlığı erteleyen, gün sonunda daha büyük bir yorgunlukla geri dönen bir döngü oluşturuyor. Bu yüzden öğretmenler odasında çay içerken yanına küçük bir ara öğün eklemek, suyu eksik etmemek ve çayı susuzluğa bir çözüm gibi görmemek bile günün enerjisini belirgin şekilde değiştiriyor.

Biliyorum; tüm bu yoğunluğun içinde kendinize zaman ayırmak kolay değil. Ama kendinize iyi baktığınız her küçük adım, sadece sizin değil öğrencilerinizin de gününü güzelleştiriyor. Basit bir kahvaltı—bir yumurta, birkaç zeytin, peynir, bir dilim tam tahıllı ekmek—sabah derslerinde zihninizi açık tutuyor. Çantada taşınan bir avuç kuruyemiş, bir meyve ya da küçük bir yoğurt; teneffüsteki o hızlı çaylara eşlik ettiğinde çok daha dengeli bir gün sunuyor.

Öğle yemeğinde proteini, salatayı ve tahılı bir arada seçmek, günün ikinci yarısındaki yorgunluğu azaltıyor. Su içmek ise bazen bütün sistemi yeniden başlatan en basit ama en güçlü destek oluyor.

Sağlıklı beslenmenin öğretmenlikteki en güzel yanı ise sadece bireysel bir değişim yaratmıyor olması. Çünkü çocuklar, sizden duyduklarını değil, en çok sizden gördüklerini örnek alıyor. Sınıfında su içen, ara öğün yapan, kendine vakit ayırmayı ihmal etmeyen bir öğretmen… Farkında bile olmadan bir nesle “kendine değer vermek önemlidir” mesajını bırakıyor. Atatürk’ün hayal ettiği öğretmen modeli de zaten böyle: bilgisiyle değil davranışıyla da topluma örnek olan bir lider.

Öğretmenlik zor, yorucu ama bir o kadar da anlamlı bir yolculuk. Bugün 24 Kasım’da, ülkemizin geleceğini şekillendiren tüm çalışmanız için teşekkür ederken; aynı zamanda kendinize gösterdiğiniz özenin bu yolculuğun en kıymetli parçalarından biri olduğunu hatırlatmak istiyorum. Siz iyi olduğunuzda ışığınız her yere daha güçlü yayılıyor.

Başöğretmen Atatürk’ün “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” sözünün ağırlığını hepimiz biliyoruz. O eserin mimarı olan sizlerin sağlığı, mutluluğu ve yaşam enerjisi her şeyden değerli.

İyi ki varsınız.
24 Kasım Öğretmenler Günü’nüz kutlu olsun.

Sevgiyle…

Exit mobile version