ALİ İHSAN YİNANÇ

Tarih: 17.11.2023 16:39

SAVAŞ

Facebook Twitter Linked-in

Yıl, 1954-57 dönemi...

Öğretmen okulu öğrencisiyim.

Sınıfların pencere tarafı soğuk oluyordu.

Kırılan pencere camlarının yenisi takılamıyordu.

Piyasada cam bulunmuyormuş.

Rahmetle ve saygıyla andığım, Psikoloji Öğretmenimiz Rıza Kardeş, çok sakin bir kişi idi.

Cam sorunu karşısında, "bizim Paşabahçe cam fabrikamız kurulduğu zaman, İsrail diye bir devlet yoktu.

Ne acı ki...

Biz, şimdi İsrail'den cam satın alıyoruz." dedi ve alnından akan teri sildi.

Delikanlı çağını yaşıyorduk.

Yaşamın her noktasını oyun sandığımız bir yaştaydık...

İlk defa, böyle bir ciddi söz duymuştuk...

Ben, elektrik akımına çarpılmış gibi olmuştum.

Zaman geçtikçe...

İsral'in, 1947 yılında Devlet olduğunu öğrenmiştim.

Dünyanın her köşesine dağılmış olan Yahudiler, İsrail'e gelmek istiyorlar.

İsrail Devleti, gelmek isteyen Yahudilere:

1-TAHSİLİNİZ NEDİR?

2-NE KADAR PARAN VAR?

Diye soruyor.

Yeterli Tahsili ve parası olmayanları, kesinlikle kabul etmiyorlar.

Devlet gücünün nüfusta değil; bilim ve ekonomide olduğunu 1963 savaşında kanıtladılar.

3 milyon nüfusu olan İsrail, 100 milyonluk Arapları yendiğinde...

Gücün nüfusta olduğunu sananların, ağızları açık kalmıştı.

Şimdi de, Gazze'ye vuruyorlar.

Bu savaşın sonu ne olacak?...

Bu savaştan sonra, kimlerle savaşacaklar?...

Bilen, araştıran, düşünen var mı?...

Bizde durum nasıl diye soracak olursanız...

Her nikâhta 3 çocuk, 5 çocuk istemeye devam...

Bu da yetmedi...

Gelen gelene...

Kapıları açık bırakan değil...

İtiraz eden suçlanıyorsa...

Yaşım gereği, Yoruldum...

Daha fazla Yazamıyorum.

İyi günlere...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —