Bugün sabah valizimi kapatırken düşündüm: Tatil sadece bavul hazırlamak değil, aynı zamanda rutinlerimizi de yanımıza almak ya da kısa süreliğine bırakmak demek. Bir diyetisyen olarak yıllardır danışanlarıma “tatilde de sağlıklı beslenmeye dikkat edin” derim. Peki ben tatilde ne yapıyorum? İtiraf edeyim, bazen ben de o açık büfeye fazla yaklaşıyorum.
Ama şunu unutmayalım: Tatil, kaçamak yapmak demek değil; bedenimize de tatil yaptırmak demek. Yarın ben de kısa bir tatile çıkıyorum. Gitmeden önce hem kendime not niteliğinde hem de siz okurlarıma faydalı olması için birkaç öneri paylaşmak istedim. Bu yüzden bu yazımda sizlere tatilde hem keyif alabileceğiniz hem de bedeninizi yormayacağınız birkaç beslenme önerisi vermek istiyorum.
- Açık Büfe Dostu Olabilir mi? Olabilir!
Tatil köylerinde ya da otellerde en büyük tehlike: açık büfe. Her şey cazip, renkli ve “ama tatildeyiz!” diyerek tabağa yığmak çok kolay. Ama küçük bir taktikle kontrol bizde olabilir. Önce büfeyi bir gezmek, ne var ne yok görmek lazım. Gözümüz doyduktan sonra tabağımızı 3 bölgeye ayıralım:
- 1/2 sebze veya salata
- 1/4 protein (ızgara et, balık, tavuk vs.)
- 1/4 karbonhidrat (bulgur, makarna, patates gibi)
Tatlı mı? Tabii ki! Ama öğle veya akşamdan sadece birinde ve mümkünse paylaşarak.
- Sıvı Tüketimini Tatil Moduna Almayın
Sıcak havalar, deniz, yürüyüş derken vücut daha fazla sıvı kaybediyor. Günlük en az 2-2.5 litre su içmeyi unutmayın. Renkli içecekler, kokteyller, buzlu kahveler güzel ama suyun yerini tutmaz. Her gün çantada bir matara olsun, kendimize minik hatırlatmalar koyalım.
- Yerel Lezzetler Keşfedilirken Denge Unutulmaz
Gittiğiniz bölgenin yöresel yemeklerini tatmak kültürel bir deneyimdir. Örneğin Ege’ye gittiyseniz zeytinyağlılar, sebze yemekleri muhteşem bir tercih. Karadeniz’deyseniz mısır ekmeği ya da hamsili lezzetlere “merhaba” diyebilirsiniz. Buradaki püf nokta: Her şeyi aynı öğünde değil, günlere yayarak denemek.
- Hareket Etmenin Tatili de Olmaz
Sabah deniz kenarında hafif bir yürüyüş ya da akşamüstü kısa bir bisiklet turu… Spor salonuna girmeden de bedenimizi hareket ettirebiliriz. Tatilde aktif kalmak sindirimi rahatlatır, enerjinizi artırır.
Küçük Örnekler, Büyük Farklar:
- Tatlı krizine girdiyseniz: Otelin tatlı büfesinden 3 küçük tatlı seçin, ama üç kişi paylaşın.
- Gece geç saatte acıktıysanız: Cips yerine ayran + 1 avuç leblebi deneyin.
- Deniz sonrası serinlemek istiyorsanız: Soğuk meyveli soda yerine maden suyuna limon ve taze nane ekleyin.
Unutmayın, tatil hem bedenimize hem ruhumuza verdiğimiz bir mola. Bu molayı keyifle, ama kendimizi yormadan geçirmek bizim elimizde. Ben de yarın kısa bir tatil yolculuğuna çıkıyorum. Yanıma birkaç güzel kitap, bolca huzur ve sağlıklı alışkanlıklarımı da alıyorum. Keyifli, lezzetli ve dengeli bir tatil hepimizin hakkı.
Herkese sağlıklı günler dilerim..
YORUMLAR