Onunla ilk tanışıklığımız 90´lı yılların başlarıydı. Star Tv muhabiri olarak Mesut Yılmaz´ın liderliğindeki Anavatan partisi seçim otobüsünde görevliydi.
Haberin sonunda ki can alıcı vuruşları ile durumun en güzel özetini son bir kaç cümleye öyle güzel sığdırıyor ve onun söyledikleri habere damga vuruyordu. Milliyet gazetesinin Besni muhabiri olarak yemeğe davet ettiğimde otobüsten ayrılamayacağını söyledi bende hemen otobüsün dibinde sayılabilecek yerdeki dürümcü merhum Haci Bekir Cirit´in oraya davet ettim.
Yıllar sonra 2007 yılı 9. Besni Eğitim Bayramı etkinliklerine davet edilmişti. Bir gün öncesi akşamı Keleşin yerindeydik ve mikrofonda ilk cümlelerimi ona ayırmış ve Aşatma Teyze konusuna dikkatini çekmeyi başarmıştım. Bir gün sonra saat 2´de paneli sonrası ayrılacaktı. Ancak Besni ve Aşatma teyze başta olmak üzere değerleri ona tamamen Besni konulu bir program yapma fikrini kafasına yerleştirmişti. Pazar günü Sugözü kahvaltısı, öğlen Kızılin´de yemek arada Eski Besni ören yeri derken mükemmel bir program oluşmuş ve ülkenin en saygın kanallarından NTV´de yayınlanmıştı. Aradan geçen 10 yıl içinde bir çok kez görüşmüş arada dertleşmiş ve şakalaşmıştık. İlk kez Besni Halk Eğitim Merkezi salonunda dinlediğim panelinde anlattığı bir öyküyü bir yıl aradan sonra davet ettiği Gaziantep üniversitesinde bir kez daha anlatmıştı. Ülkenin dostluk ve hoşgörü nakışı adına çok güzel bir öykü hele ki Tayfun Talipoğlu edası ile anlatılınca bir kat daha güzelleşiyordu. Bu öyküyü onun anısına siz değerli okurlarımla paylaşıyor ve Besni adına kendisine Allah´dan rahmet diliyorum.
Manisa ili Akhisar ilçesine bağlı bir belde ilköğretim okulu ve Bam Teli programı çekiliyor. Okulun hizmetlisi bahçedeki çocuklara seslenirken dikkatini çekiyor;Ten olarak simsiyah bir yüz sadece avuç içleri biraz beyaz ve kıvır kıvır saç ama aksan olarak tam bir Ege şivesi. İlgisini çekiyor ve ona yoğunlaşıyor. Sohbet içerisinde Hac görevi için kervan yolu ile gidildiği ve kölelik döneminde yörenin sözü geçen bir şahsiyeti genç yaşta bir arap köle azat ediyor ve beraberinde Akhisar´a getiriyor. Evlenme çağı geldiğinde ileride mutsuz olacağı endişesi ile o yıl hac farizası için Mekke´ye giden bir dostuna genç bir kız köle azat ederek getirmesini rica ediyor ve bu iki Arap gencin evliliğinden böyle bir nesil yerleşmiş oluyor Akhisar´a. Ve Tayfun Talipoğlu´nun son sorusu ve aldığı cevap Ülkemizin tüm güzelliklerini başka bir kelimeye gerek kalmaksızın gözler önüne seriyor.
- Peki renginiz ve ırkınızdan dolayı ne tür zorluklar yaşadınız ? - Tayfun Bey Tayfun Bey..!! Bu ülkede aynalar olmasaydı biz hiç rengimizi fark etmedik ki...
