Son dönemlerde giderek “uzaktan çalışma modeli”nde; çalışan bakımından işe gidiş-geliş zaman maliyetinde tasarruf etmenin yanında, daha fazla dinlenebilme, gün içi evde bazı diğer özel işlere zaman ayırabilme, serbest kıyafet, esnek çalışma planı bakımından avantaj olabiliyor. Bu yöntem, iş veren için ofis alanı tasarrufu, yol gideri tasarrufu, yemek tasarrufu yanında, yakın çevrede ikamet etmemesine rağmen yetenekli insanların işe dahil edilebilmesine olanak sağlıyor.
Hibrit (karma) çalışma modelinde ise çalışanlar, haftanın belirli günlerinde uzaktan erişimle, belirli günlerinde iş yerine gelerek çalışıyorlar. Aynı şirkette farklı departmanlar veya kişiler için farklı uygulamalara da gidilebiliyor. Yani çalışan ve işveren için optimize bir çalışma biçimi tercih ediliyor. Bu yöntem sayesinde maliyet ve verimlilik optimizasyonuna ek olarak, yetenekli ve esnek çalışmaya endeksli kişileri kazanma avantajı olabiliyor. Dinamik ve esnek bir çalışma modelidir.
Pandemi döneminde görev yaptığım bankada binlerce kişi çalışıyordu. Pandemiyle birlikte büyük çoğunluğumuz iş yerine gelemez olduk. Zira virüs çok hızlı bulaşıyordu ve bulaşanların büyük çoğunluğu kısa zamanda hayatını kaybediyordu. Hatta o kadar ki ülkece ekranlarda sokak ortasında düşüp hayatını kaybeden insanlara tanıklık ediyorduk. Bunlar gerçek mi, senaryo mu, yoksa film miydi anlayamıyorduk.
Bu yaşananların sonucu olarak, gerek dünya genelinde gerekse ülkemizde adeta borsa endeksi gibi “hayatını kaybeden/virüs bulaşan” insanların oranı anlık olarak izlenmeye başlanmış, adeta televizyonlardan gözümüzü ayıramaz olmuştuk.
Tüm dünyada cirolar azalmaya, iş hacimleri düşmeye başlamış, moraller iyice bozulmuştu. Çözüm uzun sürmedi. Kısa zaman dilimi içinde sadece çalıştığım bankada değil, ülkemizde ve dünyanın dev küresel şirketlerinde binlerce kişi uzaktan erişimle çalışmaya başladı. Toplantılar uzaktan zoom ve-veya Skype üzerinden yapılmaya başlandı. Binlerce çalışanla, milyonlarca müşteriye hizmet verilebildi.
UZAKTAN ÇALIŞABİLENLARI BİR DAHA ASLA İŞYERİNE ÇAĞIRMAMAK GEREKİR
Hiç unutmuyorum, o dönemde işletme sahibi bir arkadaşım beni arayıp, cirolarının önemli ölçüde düştüğünü, geleceğin belirsiz olduğunu belirterek ne yapacağını bilemediğini belirtmişti. 50 kişilik şirketin neredeyse 45’i evden çalışmaya başlamış, ama maliyetler aynen devam ediyordu. Bana ne yapması gerektiğini sorduğunda, ona rızaları olmak kaydıyla uzaktan erişimle çalışabilenleri bir daha asla işyerine çağırmaması gerektiğini, böylece maliyetleri kontrol altında tutarak daha etkin ve verimli çalışabileceğini söyledim. Zira ciro düşüşünü, biraz kardan taviz vererek biraz da maliyet optimizasyonu ile dengelemesi gerekiyordu. Eğer bunu yapmaz ise rakiplerinin bunu yapacağını belirtmiştim.
O gün bugündür arkadaşımın sektöründe çalışmalar ağırlıklı olarak bu şekilde, yani uzaktan erişimle yürütülüyor, işlerde de aksama yaşanmıyor. Zira faaliyet gösterdiği sektörü bu şekilde çalışmaya çok uygundu.
HIZLA YAYILAN VİRÜS MÜYDÜ, DEĞİŞİM-DÖNÜŞÜM TUZAĞI MIYDI?
Pandemi dönemi, kimilerinin belirttiği ve inandığı şekilde insanoğlu tarafından önce laboratuvarda, sonra gerçek hayatta üretilen bir değişim-dönüşüm tuzağı mıydı, yoksa gerçekten yarasadan çıkan ve hızla çevreye yayılan bir virüs müydü bilinmez ama iş dünyasında köklü değişiklikler yarattığı ortada.
Zira pandemiden sonra aradan 3-4 yıl geçmesine rağmen virüs öncesine gerçekten dönüş olmadı. Ülkelerin üretim, tüketim, satışlar ve tedarik zincirleri tümüyle farklılaştı. İşletmeler tarafından çalışanlara iş koluna göre farklı seçenekler sunulmaya başlandı. Bu seçenekler (1); fiilen iş yerinde çalışma, uzaktan çalışma, hibrit/karma çalışma şeklindedir.
UZAKTAN ÇALIŞMANIN AVANTAJLARI VE DEZAVANTAJLARI
Yerinde çalışma seçeneği pandemi öncesinde hepimizin bildiği üzere, belirlenen mesai saatleri içerisinde iş yerine bizzat gelinerek yapılan, iş kanunuyla süresi tanımlı bir çalışma biçimidir. Bu çalışma biçiminde, çalışanlar iş ortamını doyasıya içselleştirerek, sinerjiden, iletişim olanakları ve ast-üst deneyimlerinden üst düzeyde yararlanabiliyor, hızlı kararlar alabiliyor, ofis araç/gereçlerini rahatlıkla ve maliyetsiz olarak kullanabiliyor. Ancak bu yöntem; çalışanın eve gidiş ve gelişi ile ilgili yolda geçen zaman başta olmak üzere, gün içinde işte bulunma ve mesai saatlerine bağlı olma zorunluluğu sağlamakta, çalışan için sıkıcı olabiliyor; işveren için ise kira maliyeti başta olmak üzere, elektrik, su vb. maliyeti yüksek oluyor.
Uzaktan çalışma modelinde; çalışan bakımından işe gidiş-geliş zaman maliyetinde tasarruf etmenin yanında, daha fazla dinlenebilme, gün içi evde bazı diğer özel işlere zaman ayırabilme, serbest kıyafet, esnek çalışma planı bakımından avantaj olabiliyor. Bu yöntem, iş veren için ofis alanı tasarrufu, yol gideri tasarrufu, yemek tasarrufu yanında, yakın çevrede ikamet etmemesine rağmen yetenekli insanların işe dahil edilebilmesine olanak sağlıyor. Dezavantajları ise teknolojiye aşırı bağımlılık, iletişimi sınırlı asosyal bir iş hayatı, daha yavaş karar süreci, yönetici ve ast üst deneyimlerinden yararlanamama gibi durumlardır.
HİBRİT ÇALIŞMA MODELİ, DİNAMİK VE ESNEK BİR ÇALIŞMA MODELİ
Hibrit (karma) çalışma modelinde ise her iki modelin artıları öne çıkartılarak uygulanan bir modeldir. Bu modelde çalışanlar, haftanın belirli günlerinde uzaktan erişimle, belirli günlerinde iş yerine gelerek çalışıyorlar. Aynı şirkette farklı departmanlar veya kişiler için farklı uygulamalara da gidilebiliyor. Yani çalışan ve işveren için optimize bir çalışma biçimi tercih ediliyor. Bu yöntem sayesinde maliyet ve verimlilik optimizasyonuna ek olarak, yetenekli ve esnek çalışmaya endeksli kişileri kazanma avantajı olabiliyor. Dinamik ve esnek bir çalışma modelidir.
Çalışma modelleri; işletmenin konusu, içinde bulunan sektörün ihtiyaç ve beklentileri, teknolojik imkanlar, çalışan ve müşterilerin ihtiyaç ve beklentileri ile kurum kültürüne bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Çalışma modelleri baştan belirli bir yaklaşıma göre kurgulanabileceği gibi sonradan da değiştirilebilir, geliştirilebilir.