Soğuk havalarda akciğer enfeksiyonlarına dikkat

Zatürre, akciğerlerde mikroorganizmaların neden olduğu bir enfeksiyon türüdür. Özellikle kış aylarında bağışıklığı zayıf olan kişilerde ve kronik hastalığı olanlarda daha sık görülür. Genellikle streptokok bakterisi zatürreye sebep olabilir. Belirtileri arasında yüksek ateş, öksürük, göğüs ağrısı ve nefes darlığı bulunur. Zatürre ciddi sonuçlara yol açabilir. Tedavi edilmezse solunum yetmezliği, sepsis ve yaşam kaybına neden olabilir. Zatürreden korunmak için grip ve zatürre aşıları yaptırmak, sigara içmemek ve hijyen kurallarına dikkat etmek önemlidir. Bitkisel çaylar ve doğal destekler destekleyici olabilir ancak tedavinin yerini tutmaz. Etkili bir yöntem hastalığı erken fark edip doğru tedaviye başlamaktır.

SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Ali Ersoy, akciğer enfeksiyonlarının en çok bilinen şeklinin zatürre olduğunu ve özellikle kış aylarında, bağışıklığı zayıf kişilerde ve kronik hastalığı olanlarda daha sık görüldüğünü belirtti. Akciğer enfeksiyonunun akciğer dokusuna mikroorganizmaların yerleşip iltihap oluşturması olduğunu ifade eden Dr. Ersoy, enfeksiyonların en sık nedenlerini bakteriler ve virüsler olarak açıkladı. Zatürrenin tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabileceğini vurgulayan Dr. Ersoy, akciğerde irin birikmesi, solunum yetmezliği, sepsis ve hatta yaşam kaybı gibi durumların ortaya çıkabileceğini dile getirdi. Belirtiler arasında yüksek ateş, öksürük, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve halsizlik gibi durumların yer aldığını belirten Dr. Ersoy, akciğer enfeksiyonlarını ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Korunma noktasında grip ve zatürre aşılarının önemine dikkat çeken Dr. Ersoy, sigara içilmemesi, kalabalık ortamlardan uzak durulması, ellerin sık sık yıkanması, sağlıklı beslenme ve düzenli uyku gibi önlemlerin alınmasının gerekliliğine değindi. Dr. Ersoy, doğru bilinen yanlışlar arasında her öksürükte antibiyotik kullanımı, zatürrenin sadece yaşlılarda görülmesi gibi yanlış inanışlara dikkat çekerek, bitkisel desteklerin tedavide destekleyici olabileceğini ancak asıl tedavinin tıbbi müdahale ile gerçekleşmesi gerektiğini belirtti.

Exit mobile version