Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Fatma Nur Hançer Çaça, genetik faktörlerin dışında, çevresel etkenler, alkol, sigara, ilaç ve bazı kimyasalların etkisiyle çiftlerde kısırlık oranının arttığını söyledi. Memorial Dicle Hastanesinde Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı olarak göreve başlayan Op. Dr. Fatma Nur Hançer Çaça, bir yıl boyunca düzenli ve korunmasız cinsel ilişkide bulunulmasına rağmen, gebe kalınamamasının halk arasında kısırlık olarak bilinen infertilite diye tanımlandığına dikkat çekerek, mutlaka kadın ve erkeğin hekim kontrolüne girerek, problemin belirlenmesi gerektiğini belirtti. Çaça, “İnfertilite, halk arasında kısırlık olarak bilinir. Bizim açımızdan infertilite tek bir tanım değildir. İnfertilite doğuştan olabilir veya sonradan da olabilir. Bir insan bir dönem infertilite olup daha sonra tekrar doğurganlığına devam edebilir. Bu çok geniş bir kapsam. Kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı testlerimiz var. Önce sebebi bulmaya çalışıyoruz. Sebep yüzde 70 bulunabilirken maalesef yüzde 30 bulunamıyor. Sebebi bulduktan sonra kadın ve erkekte bir sebep varsa onu tedavi etmeye çalışıyoruz” dedi. Kadındaki infertilitenin olma nedenlerinden birkaçını sayan Çaça, “Tüplerden kaynaklı, yumurtadan kaynaklı, rahimle ilgili bir sıkıntı olabilir, ya da farklı hormonal sistemik bozukluklardan kaynaklı olabilir. Tüplerle ilgili bir sıkıntı varsa bu en iyi rahim filmiyle anlaşılır. Zaten bize gelen bir çiftle basamak basamak gidiyoruz. Bir anda direkt tedaviye başlamıyoruz. Bize danışan çiftlerden bayanlara öncelikle adetin başından başlayarak yumurtlama olmuyorsa yumurtaları bir çeşit ilaçlarla itekleyerek yumurtayı büyütüyoruz. Yumurta belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra yumurtayı çatlatıyoruz. Çatlayan yumurtanın tüplerden seyahat etmesi için belirli bir süre gerekiyor. O sürenin sonunda erkek eşten sperm alıp yıkıyoruz. Bir takım sıvılarla hareketi arttırıyoruz. Spermi rahim içerisinden bir kanülle enjekte ediyoruz. Böylelikle spermle yumurtanın buluşmasını kolaylaştırıyoruz. Bu durumda gebelik şansı 3 katına çıkıyor. Bir ya da iki aşılama yaptıktan sonra danışan gebe kalmazsa tüp bebeğe geçiyoruz” diye konuştu. Bitkisel macunlar ve çay gibi maddelerin hekim kontrolünde tüketilmesi gerektiğine vurgu yapan Çaça, “Sigara ve alkol, maalesef yumurta ve sperm kalitesini düşüren, doğurganlığı etkileyen en önemli maddelerdir. Her sigara içen nasıl ki akciğer kanseri olmuyorsa her sigara içende de infertilite görülmez. Ama infertilite hastalarının çoğunda sigaranın sperm hareketin, dölleme yeteneğini, yumurta kalitesini etkilediğini biliyoruz. İkinci sıklıkta olan sorun da bir takım maddelerin kullanılmasıdır. Sağda solda duyduğu, içeriği belli olmayan, hastaya göre düzenlenmemiş standart bir takım macunlar ilaçlar kullanılıyor. Bitkisel demek her şeyin sağlıklı olduğu anlamına gelmiyor. Bitkisel tedavide de belli bir dozun takip edilmesi gerekiyor. Yapılan macunlar kişiye özel değil. Karaciğer hasarından bazen adet düzensizliğine ve sperm hasarına kadar çok çeşitli zarar verebiliyor. Her madde her kişiye uygun olmuyor. O yüzden sigara ve alkolden sonra en çok zarar veren maddeler; bitkisel macunlar, çaylar ve kimseye danışmadan kullanılan kürlerdir” ifadelerine yer verdi.