Türkeri, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Günlerden 15 Temmuz 2016: Türkiye cumhuriyeti için büyük bir milat olan bu tarihte Türk Milleti çok tehlikeli bir badire atlatmış, Amerika ve İsrail’in taşeronluğunu yapan fetö terör örgütünün ülkemiz içerisinde teşebbüs ettiği hain işgal girişimini bertaraf etmiştir. Türk Milleti bu tarihte; aziz milletimizi yıllardır dinimiz üzerinden kandırıp ülkemizin kılcal damarlarına sirayet eden FETÖ terör örgütünü büyük oranda temizlemiş ve halende temizlemeye devam etmektedir. Öncelikle şu durumu iyi anlamamız gerekmektedir: karşı karşıya kaldığımız bu işgal girişimini kesinlikle darbe statüsünde görmemeliyiz. Askeri darbelerde amaç sadece ülkeyi yöneten hükümeti yasaya aykırı olarak görevden uzaklaştırmaktır. Fakat kendilerini yurtta sulh konseyi olarak duyuran namus ve şeref yoksunu bu vatan hainleri milletin kendilerine verdiği silahın namlusunu millete çevirip tetiğe basarak; Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına kast ederek, Türk Milleti’ne ve Türk Devleti’ne düşman olduklarını açıkça ilan etmişlerdir. Amerika’da CIA tarafından yıllardır korunan elebaşı Fetullah Gülen ve örgütü, ülke olarak bugüne kadar karşılaştığımız en tehlikeli terör örgütüdür. Oluşturduğu nüfuz ile hain emellerini gerçekleştirmek için devletimizin başta; TSK, Emniyet gibi kolluk kuvvetlerinin bütün kademelerine sızmış ve bütün kamu kurumlarını yıllardır örümcek ağı gibi sarmışlardır.
Fetö terör örgütünü sadece 15 Temmuz işgal girişimi ile değerlendirmemeliyiz çünkü FETÖnün 40 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. 15 Temmuz öncesinde de Ülkemize ve milletimize çok büyük zararlar vermiştir. Kısaca hatırlayacak olursak: Ordumuz PKK ile mücadelede ederken yıllardır yanlış hedef ve yalan istihbarat bilgileri sebebiyle çok fazla Mehmetçik şehit verip PKKnın yapılanmasına izin verildi. Bir çok vatanperver bürokrat, siyasetçi, gazeteci ve bilim insanlarımızın öldürülmesinin arkasından FETÖ çıktı. TSK’ya karşı Ergenekon, Balyoz kumpasları ile bir çok Türk subayı ordudan tasfiye edildi. Ülkemizi savaş alanına çeviren Gezi olaylarının mimarı fetö çıktı. Yıllardır askeri ve polis okullarında, üniversite ve memurluk sınavlarında soruları çalarak, gecesini gündüze katıp emek veren insanların hakkını gasp ettiler. Neticesinde bir çok aile maddi-manevi yıkıma uğradı. Yıllardır gariban insanlardan himmet diye topladıkları paralarla yurtdışındaki okullarda CIA ajanı yetiştiren yine FETÖ çıktı. Dinler arası diyalog ile insanlarımızı yüce dinimiz İslam’dan saptırmaya çalışan FETÖ çıktı. 2015 de başlayan hendek ihanetinde ağır zayiat vermemizin sebebi FETÖ çıktı. 40 yıldır ülkemizde hain emeller ile faaliyet gösteren bu terör örgütünün 2016 yılında ülkemize sadece ekonomik olarak verdiği zarar 350 milyar dolardır. Bu terör örgütünün Türkiye Cumhuriyeti’ne verdiği zararlar göz önündeyken diğer bir açıdan baktığımızda Allah muhafaza hain işgal girişimi başarılı olsaydı ülke olarak acaba nasıl bir durumla karşılaşırdık? Çok şükür Kahraman bir Türk subayının ihaneti MİT’e haber vermesi sonucu işgal girişiminin erken saate alınması işin seyrini tamamen değiştirmiştir. Olayı haber alır almaz ilk açıklama bilge Liderimiz sayın Dr Devlet Bahçeli’den gelmiştir: “Milliyetçi Hareket Partisi her türlü demokrasi dışı arayışa tavırlı ve karşıdır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, Türk Milleti bu badireyi atlatacaktır. Milli birlik ve beraberliğimizi bozmaya hiç kimsenin gücü de yetmeyecektir.” Yüksek feraset sahibi Liderimiz yaptığı açıklama ile Hükümete ve milletimize güven vermiştir. İlerleyen saatlerde Cumhurbaşkanımızın Milletimizi meydanlara çağrısıyla Türk Milleti tarihte olduğu gibi 15 Temmuz günüde yeni bir destan yazmış, büyük bir kahramanlık göstererek hainleri engellemiştir. Maalesef 15 Temmuz’da kazanılan bu zafer FETÖnün tam anlamıyla sonu olmamıştır. FETÖ terör örgütü aradan 8 yıl geçmesine rağmen şu günde bile varlığını devam ettirip ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü hedef olarak görmekte, her fırsatta hain emellerini gerçekleştirmek için kriptolarla sinsi planlarını uygulamaktadır. FETÖyü tamamen bitirmemiz için devlet millet el ele bir mücadele içinde olmak mecburiyetindeyiz. FETÖ ile mücadeleyi sadece kolluk kuvvetlerinden ve yetkililerden beklememiz büyük bir hata olur. Bu hataya düşmemek için FETÖ ile mücadeleyi her bir ferdimiz vatandaşlık görevi olarak görmelidir. Sözlerimi sonlandırırken 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günümüzü kutluyor, bu hain işgal girişiminde şehit olmuş bütün vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum. Allah birliğimizi ve beraberliğimizi daim etsin.”