Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

CHP’li Güneşhan: “Deprem Bölgesinde Eğitim Büyük Sorun!”

CHP Çanakkale Milletvekili hemşerimiz İsmet Güneşhan, Millî Eğitim Bakanlığı bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada deprem bölgesinde eğitimin geldiği noktaya dikkat çekti. Güneşhan, 6 Şubat 2023’teki büyük depremlerin 11 ilde ağır hasara neden olduğunu belirterek, en büyük yarayı eğitimin aldığını ifade etti.

CHP Çanakkale Milletvekili hemşerimiz

Okulları yıkılan, eğitimde devamlılığı kesintiye uğrayan öğrencilerin zor durumda olduğunu vurgulayan Güneşhan, hükümeti ve Millî Eğitim Bakanı’nı bu konuda yetersiz kalmakla eleştirdi.

Güneşhan, birçok okulun ihalesinin ancak ağustos ayında yapılabildiğine işaret ederek, deprem bölgesinde hâlâ yeterli okul inşa edilmediğini belirtti. Öğrencilerin ikili eğitim sistemine geçmek zorunda bırakıldığını, hijyen ve güvenlik sorunlarının büyük boyutta olduğunu dile getiren Güneşhan, “Güvenlik hak getire; okullarda giren çıkan belli değil,” diyerek uyuşturucu kullanımının ortaokul yaşlarına kadar düştüğünü kaydetti.

Milletvekili Güneşhan; “Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; sözlerime başlarken Komisyonumuzu saygıyla selamlıyorum.

Burada Millî Eğitim Bakanlığının bütçesini görüşmekteyiz. Kurallar gereği beş dakikalık bir söz hakkımız var ancak yirmi iki yıllık AKP iktidarında millî eğitimin geldiği noktayı ve sorunlarını değil beş dakikada beş gün, beş ay konuşsak yine de bitiremeyiz. Açıkça söylemek gerekir ki yirmi iki yıllık iktidarınız döneminde karnesi maalesef en zayıf olan Bakan sizsiniz Sayın Bakanım.

‘Depremin Üzerinden 2 Yıl Geçti Ancak Ortada Okul Yok’

Bakın, değerli arkadaşlar, kara kış kapımızda, kış aylarına girmemiz nedeniyle en öncelikli sorunlardan birinden bahsetmek istiyorum. Hepimizin bildiği gibi, 6 Şubat 2023’te art arda yaşadığımız depremler 11 ilimizde ağır yıkıma neden oldu. Tüm ülkemizi ve hepimizi çok derinden etkiledi, her açıdan büyük yaralar açtı ancak belki de en büyük yarayı eğitim aldı. Kaybettiğimiz canlarımız haricinde, okullarımız yıkıldı, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz okulsuz kaldı. Büyük bir afet yaşadık ama büyük, güçlü sosyal devletler de böyle zamanda ortaya çıkar. Afet zamanında eş güdümde sınıfta kalan iktidar sonrasında da sınıfta kaldı; yeni okullar yapılamadı. Depremin üzerinden neredeyse iki yıl geçti ama okulların ihalesi ancak geçtiğimiz ağustos ayında yapılabildi. Ortada maalesef okul yok.

‘Okullarımıza Giren Çıkan Belli Değil’

Ben de yakın zamanda deprem bölgesindeydim, yaşanan sorunlara bizzat şahitlik ettim. Öğrenciler ikili eğitimle -hem de birden fazla okul- az hasarlı ya da hasarsız okullara taşınarak eğitim öğretimlerini sürdürmeye çalışıyorlar. Hijyen zaten deprem bölgesinde olmayan okullarda bile sağlanamazken buralarda sağlanması mümkün değil. Servislerle taşınan öğrencilerin maliyetlerini veliler ödüyor maalesef. Zaten o bölgede yıkım da çok büyük. Oradaki öğrencileri taşımaktan bile aciz olan iktidar olur mu değerli arkadaşlar? Buradan ben sizlere sormak istiyorum. Güvenlik hak getire, güvenliğin en sağlam olması gereken okullarımıza giren çıkan belli değil. Okul bahçelerinin kapılarında ne idiği belirsiz insanlar var. İşte, hep konuşuyoruz “Uyuşturucu kullanımı ortaokul yaşlarına kadar düştü.” diye, olacak şey mi değerli arkadaşlar? Öğretmenlerin barınma sorunu deprem bölgesinde maalesef çözülemedi.

‘Eğitimdeki Yaraya Merhem Olamıyorsanız Niçin Orda Bulunuyorsunuz’

Şimdi, iktidar ezbere “gençler geleceğimiz” deyip duracak. Siz geleceğimizi karartıyorsunuz. Bu şartlar altında öğrenciler derse odaklanabilir mi? Nitelikli ve eşit bir eğitim söz konusu olabilir mi? Böyle bir durumda geleceğimiz nasıl aydınlık olacak? Bugüne kadar Bakanın deprem bölgesindeki illerde büyük bir seferberlik başlatması gerekirdi. Okulların inşaatı, öğretmenlerin sorunları, öğrencilerin zor durumları -gerek beslenme gerekse ulaşım- okulların hijyeni ya da hasar durumu; bunların bir an önce çözülmesi gerekmekteydi. Bunu da çözecek olan siyasal iktidar, Millî Eğitim Bakanlığıdır. Eğitimdeki yaraya merhem olamıyorsanız, niçin orada bulunuyorsunuz? Artık zaten bu sorunları düzeltmenizi de gerçekten -çok samimi duygularımla- beklemiyoruz. Sayın Bakan, asıl bunlarla uğraşması gerekirken maalesef başka işlerle uğraşıyor. “Laikliğin altını nasıl dinamitlerim? Tarikatları, cemaatleri nasıl eğitim alanına sokarım.” derdinde.” şeklinde konuştu.

‘Bu iktidar mağduriyet iktidarıdır’

Eğitimdeki nitelik ve eşitlik problemlerinin giderilmesi gerektiğini savunan Güneşhan, bakanlığın ise asıl sorunlar yerine ideolojik konulara odaklandığını ileri sürdü. Güneşhan, mülakat sistemine devam edilmesini eleştirerek, “Mülakatı kaldıracağız” vaadine rağmen hâlâ uygulamadan vazgeçilmediğini hatırlattı ve öğretmenlerin mağduriyetine dikkat çeken Güneşhan; “Bakın, “Mülakatı kaldıracağız.” dediniz, Sayın Cumhurbaşkanı seçimden önce bu konuşmayı yaptı, dönemin Millî Eğitim Bakanı da bu konuşmayı yaptı ama siz göreve gelir gelmez “Mülakatı yapacağız ve yaparken de mülakatı mülakat gibi yapacağız.” dediniz. Şimdi, burada, ya Cumhurbaşkanı seçime yönelik halkı kandırmak amacıyla bir vaatte bulundu ya da siz Cumhurbaşkanını takmıyorsunuz; bunlardan bir tanesi doğru. Mülakat mağduru öğretmenler ne diyor biliyor musunuz Sayın Bakan? Diyorlar ki: “Biz size güvendik. ‘Mülakatı kaldıracağız.’ dediniz ve oy verdik. Şimdi mülakata devam ediyorsunuz,  dolayısıyla bizi kandırdınız, bizi aldattınız.” Bunu adaletle, vicdanla, insafla açıklamak mümkün değil. Son olarak şunu söylemek istiyorum: Bu iktidar mağduriyet iktidarıdır, bu iktidar enkaz iktidarıdır.” dedi.