Burada bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, ?Beka beka dediler. 5 yıldırlı Besni´yi AK Parti yönetiyordu ne oldu? Besni´nin başı göğemi erdi? Ne oldu? Ne yaptılar? Ne çivi çaktılar? Bir göğsünün altına bakın birde üstüne bakın. Ne yaptılar? Bol bol müteahhitlik yaptılar. Bütün gücü bir siyasi partiye teslim edersen, bütün gücü bir siyaset anlayışına teslim edersen orda her şey olur. AK Parti Milletvekillerinde kibir var mı? Var. Size nasıl bakıyorlar? Bir Özgür Özel Türkiye´nin tanımış olduğu siyaset adamı. Biraya gelirken kaç arabayla ve kaç konvoyla ve kaç korumayla geldik? Yok. Koruma yok bir tek araçla geldik. Polis kardeşlerimiz. Bizim evlatlarımız. Kardeşlerimiz. Ne için takılsınlar peşimize üç araba, dört araba, beş araba. Ne işi var koruma araçlarının, panzerlerin bizim yanımızda. Kimi kimden koruyorsun? Kimsin? Nesin? Hepimiz bu milletin milletvekilleri, adı üstünde vekil. Hepimiz bu memleketin evlatları ve çocuklarıyız. Aramıza niye başkalarını sokuyorsun? Niye o polis kardeşlerimizi yoruyorsun? Niye halktan uzak olup, halka yüksekten bakıyorsun? O nedenle Adıyaman bir siyasi partiye teslim ederse bazen bunlarda yaşar. Bir tütün meselesi var. Tütün meselesinde Abdurrahman Tutdere milletvekili değildi ve geldik onunla mücadele ettik. Burada huzurunuzda söylüyorum. AKP Milletvekilleri vallahi de, billahi de parmaklarını oynatmadılar. Sadece parmaklarını kaldırdılar. Abdurrahman Tutdere ile hem düşmanımız kim? Ben size Besni´nin meydanından söyleyim. AK´ Partiye oy verenlerde. CHP´ye oy verenlerde, Saadet Partisine oy verenlerde, MHP´ye oy verenlerde, İYİ Partiye oy verenlerde, HDP´ye oy verenlerde. Herkes bizim kardeşimiz. Düşmanımız kimse yok.
CHP Grup Başkan vekili Özgür Özel ise şunları söyledi; ?Nevruz bayramın kutlu olsun Adıyaman. Kutlu olsun Besni´m. Nevriz bayramın kutlu olsun Adıyaman, kutlu olsun Besni. Memleketlerinin yüzünü güldüren ve partinin yüzünü ağartan çok çok sayıda belediye başkanımız var. Onlardan bir tanesi Kesmetepe´de 10 yıl boyunca görev yaptı. Küçücük bir belde adını kimse bilmeye bilir. Sesini duyurması mümkün değil. Ama onu bütün Türkiye tanıyor. Niye tanıyor? Birileri kapalı kapılar arkasında ihale yaparken, birileri devletin parasını, sizin alnınızın terini, hepinizin vergilerini yandaşlara peşkeş çekerken. Memleketlerinin yüzünü güldüren ve partinin yüzünü ağartan çok sayıda belediye başkanımız var. Onlardan bir tanesi Kesmetepe´de görev yaptı. 10 yıl boyunca küçücük bir belde adını kimse bilmeye bilir, sesini duyurması mümkün değil ama onu bütün Türkiye tanıyor.
Televizyonları açıyorsunuz. Bakıyorsunuz karşıda umudun dili yerine korkunun dilini pompalıyor birileri. Diyor ki! Benim seçtiklerimi, benim atadıklarımı seçmezseniz, benim dediklerimi belediye başkanı yapmazsanız ülkenin beka sorunu olacak. Yani 31 martta benim istediğim olmazsa ülke perişan olur, zor durumda kalırsınız.
Bizim siyasetimi sevgi siyaseti diyoruz. Yuhlamak bize yakışmaz. Şimdi Besnililer bir karar verecek. Bir Cumhurbaşkanına inanacağız. Sonuncusu diyor ki benim adaylarım olmazsa mahvolursun. Birincisi ne diyor? Birincisi diyor ki. Ben benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacak. Ama Türkiye Cumhuriyeti payidar olacak.
Milli mücadele kahramanı. Ömrünü savaş meydanlarında at tepelerinde geçirmiş.Ülkenin dört bir yanında tren vagonlarında bitirmiş o kör kurşun, köstekli saat olmasa canını alacak, şehitliği göze almış, ülkenin kurtarıcısı diyor ki! Ben yok olacağım ama benim milletim, benim halkım ve benim cumhuriyetim var olacak. Sonuncusu ise siyasetin bir yerel seçimine bile bir beka sorunu biçiyor. Şunu söyleyelim. Bu ülkenin beka sorunu nu. Adıyamanlıların, Besnililerin büyük dedeleri ile Özgür Özel´in dedeleri, Edirnelilerle, Mardinliler. Trabzonlularla İzmirliler. Antalyalılarla Diyarbakırlılar hep birlikte 19 Mayıs 1919´da başlayıp, 29 Ekim 1923´de Cumhuriyetle taçlanan kuruluş ve kurtuluş mücadelesinde hep birlikte hallettiler.
Günü gelince kürtleri kardeş bilip, işine geldiği zaman şeytanlaştıranlara karşı, şunu söylüyoruz ki. Türk´üy le, Kürdiyle, Lazıyla Çerkeziyle, Alevisilye, Sunnisiyle. Besni ve Adıyaman´ı hep birlikte, Türkiye´yi hep birlikte kucaklıyoruz.
MHP´li kardeşlerimin vermesi gereken bir karar var. Bu seçim hakem millet. Halk ve hakın kendisi. Cebinde Adıyamanlıların, Besnililerin iki tane kart var. Biri sarı kart, biri kırmızı kart. Bu iki tanesiden bir tanesini 5 yıldır hizmet ettiği halde, elinde devletin bütün imkanları olduğu halde, iktidarlar aynı partiden olsun hizmet gelir yalanlarına karşı Besni´de taş taş üstüne koymayan, Besni´yi her geçen gün ekonomik olarak da, sosyal olarak da inleten. Besni´nin öğrencisini Kahta´ya kaptıran, esnafın anasını ağlatan, Besni´de ki işçiler hakkı bir başka partili tarafından yenildiğinde işçilerin yanına gelip, koluna girip arkasında durmak yerine bu haksızlığa ve bu zulme sessiz kalan ve Besni´ye sahip çıkmak yerine kör bir siyaset kuyusunda debelenip duran belediye başkanına kırmızı kartı gösterecek? dedi.